Axel homurdanarak Alexia'yı çağırdı. Alexia karnını tutarak gülmeye başladı. "Ahaha Tanrım, Axel! Çok salaksın. "Axel memnuniyetsiz bir şekilde kitabı eline aldı. "Sana okuma yazma öğretmek dışında nasıl kitap okunur onuda öğretmem gerek.. kitabı ters tutuyorsun sersem." Gözlerini devirerek bana döndü. "Olimpos kitapları böyledir Lexi, doğru bir şekilde okumazsan yanlış anlamlar çıkabilir."
Neden böyle? Şimdi burda bir kitap okurken içimde hep bir kuruntu olacak. 'Ya yanlış okursam!'
"Pekala.. kitabın dediğine göre taşı avucunun içine alıp gücünü dışarı çıkaracaksın. Böylece özel taşın bir mücevher olacak. Bu mücevher herhangi bir şey olabilir ve taş senin hangi savaş aletini iyi kullanacağına dair vücudunda bir analiz yapacak. Ona göre sana seçenekler sunacak. Onlardan sadece 3 tanesini seçebilirsin. Dikkatli ol.. evet şimdi başlayalım."
Taşı avcuma aldım. Gözlerimi kapattım ve negatif şeyler düşünmeye başladım. Ancak o zaman güçlerim açığa çıkıyordu. Geçen gün gördüğüm rüya mesela... O yılanları, ürkütücü kadını ve adamı. Ardından öldüğümü düşündüm. O an beynimde şimşekler çaktı. Onların yanında yaparsam bir şeyleri fark edebilirlerdi. Yapamıyormuş gibi davranmalıydım.
"Alexia olmuyor!"
Ne yapmam gerek? Gerçekten aşırı sıkılmıştım bu durumdan. Nasıl olsa 3 gün sonra her şey açığa çıkacak. Eğer sahiplenilirsem.. sonum olacaktı.
"Lexi yapmak zorundasın, kamptan direk buraya geldiğin için çok fazla eksiğin var.. fakat bunları düzeltmek senin elinde. Mızmızlanmayı kes!"
"Nasıl yapacağımı bilmeden yapmamı beklemeniz ilginç. Dediğin gibi Kamptan direk buraya geldim. Hiç bir şey bilmiyorum. Bu Tanrılar - Yarı Tanrılar denen şeyi yeni öğrendiğime ve bunca yıl beni terk etti sandığım babamın bir Tanrı olduğunu öğrendiğime göre afallamam çok normal. Yani benim yaptığım mızmızlanmak değil."
Axel ciddi bir şekilde konuştu.
"Bunları tek sen yaşamıyorsun. Diğer Yarı Tanrı'larda böyle şeyler yaşadı. Fakat gel gör ki onlar senden kat ve kat daha iyi."
Alexia sıkıntıyla başını ovdu.
"Lexi bu taşı al, bu gece sende kalsın. Yarına kadar özel taşını çıkarmaya çalış."
Taşı onun elinden aldım ve sinirli bir şekilde odama gittim.
Alexia-
"Axel yapamamasının nedenini biliyorsun değil mi?"
Axel elini çenesinden çekip düşünceli bir şekilde konuştu.
"Evet kardeşim biliyorum.. Galiba bu seferki görevimiz en zor olanlardan biri."
Evet, en zor görevlerimizden biri.
"Merak etme kardeşim bu görevide başarıyla tamamlayacağız. Baksana bize alışmaya başladı. Sadece onu biraz daha alttan alırsak, bize her şeyi anlatacağından eminim."
Lexi'nin bir şeyler sakladığından emindim. Ne olursa olsun bir Yarı Tanrı'nın aurası ve gücü böyle olmaz.
Lexi-
Axel o kadar gıcığıma gidiyorsun ki! Seni öldürmek istiyorum. Odamın anahtarını çıkarıp içeri girdim.
Sinirle kapıyı kapattım. Neymiş bunları tek ben yaşamıyor muşum! Hah! Herkesi kendi gibi sanıyor. O burada mutlu mutlu eğitim alırken ben odamdan çıkmaya korkardım. Şu özel taşı masaya bıraktım.Gücümü dışarı çıkarırsam.. kötü şeyler olur muydu?
Her neyse sonuçlarını merak ediyorum. Bu yüzden yapacağım. Gözlerimi kapattım ve kendimi serbest bıraktım. Gücümü kullandığımı hissediyordum. Gözlerimi açtığımda etraf değişmeye başladı. Her şey maviydi. Uçuyor gibiydim. Önümde seçenekler belirdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Tanrı: Tek Varis
ФэнтезиBazen hayatımızda hiç bir şey yolunda gitmez.. Tükenmişliği, acıyı ve çaresizliği dibine kadar hissederiz. Hayat bazen size ışıldar benimkinin karardığı gibi.. Hayatının bütün yıkıntısını tek başına kucaklamış bir kızdan bahsediyoruz... İKİ TANRI:...