19.bölüm

2.1K 93 25
                                    

İyi okumalar...

Evden çıkıp arabaya bindiğimizde sevdiğim adamla gece yolculuğu yapacağımı fark ettim. İçim huzurla dolarken emniyet kemerimi taktım...

"Hmm, altı saatlik yolumuz var. Aburcuburlarımız arkada, şarkımız teyipte. Bu gece bizim, istediğimiz her ne varsa konuşacağız tabii uykun gelmezse."

"Geleceğini sanmıyorum."

"İnşallah." diye imayla konuştuğunda göz devirdim.

İlçeden çıktığımızda kendimi çok rahat, güvende ve mutlu hissediyordum... Teyp hala çalışmazken artık açmamız gerektiğini düşündüm.

"Toygar Işıklı var mı?"

"Tabii ki var."

Tuşa basarak teybi açtım. Yine Toygar Işıklı'nın sen bilirsin şarkısı çıkmıştı.

Sen bilirsin
Gelme bitsin
Yol çok uzun demiştim
Ben ki hayata zor yetiştim

Nakaratına ikimizde eşlik ederken sesinin nasıl güzel olduğunu fark ettim. Ve beraber gülümseyerek söyleyince yine mutlu olmuştum. Mutluluk kaynağımdı o sanki benim...

"Özgür bu şarkı iki bin ondörtte çıkmıştı nereden biliyorsun ya da hatırlıyorsun?"

"Güzelim iki bin ondörtte bende vardım ve bu adamın şarkılarını unutamam."

"Neden unutamazsın?"

"Sen İstanbul'dayken zaman buldukça bu adamın şarkılarını dinlemiştim."

"O zamanlarda mı seviyordun beni?!"

"Hayır sadece yokluğun zordu. Alışmıştım her gün görmeye. O zamanlar hiç yoktun Elif."

Bütün dediklerini yola bakarak söylemişti.

"Sen İpek'lerden farklıydın, bana göre. Belki yaşlarımız yakın olduğu içindir bilmiyorum. Sen bana benziyordun Elif. Karakter olarak. Diğerleri çok şen, samimi, biraz da dengesizlerdi. Sen ise diyeceklerini bin kere düşünüp söylüyordun, gereksiz, boş konuşmuyordun, yeri gelince benim gibi gülüp eğleniyordun. En önemlisi herkesle hemen kaynaşıp samimi olmuyordun, bu da benim işime geliyor."

Yine bütün şeyleri yola bakarak söylemişti, en son ki cümlesinde ise güldü.

Beni bu kadar incelemiş miydi, bütün davranışlarımı...

"Sonra İstanbul'a gideceğini öğrenince omuz silkmiştim ama yokluğun koymuştu."

"Ben artık bunları düşünmek istemiyorum Özgür. Şuan burada seninleyim. Her ne kadar İstanbul maceram güzel ve yararlı geçse de siz yoktunuz...

Havalimanında sizi gördüğümde o kadar sevinmiştim ki... Hele sen soğuk katı adam tebessüm ediyordun, çok şaşırmıştım. Siz böyle tüm ekip kaç ay sonra karşımdaydınız. Çok güzel bir andı. Bana sarılman daha güzeldi tabii."

En son cümlemi başımı eğerek kısık sesle söylemiştim. Özgür'ün gülümsemesini gördüğümde bende gülümsedim. Boşuna demiyorum mutluluk kaynağım diye. Odaya gidip bizi eve kilitlemek istiyorum, her an yanımda olacak hep onu göreceğim... Çok güzel olurdu fakat böyle bir imkan yoktu...

"Eee yılbaşı hakkında konuşmak ister misin?"

Yine imayla dediği şeyle o geceyi hatırladım. Kızlar ona bakmasın diye onu öpmüştüm. Yüzüm biraz kızarırken gülerek başımı eğdim tırnaklarımla oynadım.

"Elif Hanım, yılbaşı hakkında ne düşünüyorsunuz efendim?"

"Ya Özgür."

Toygar Işıklı'nın şarkıları eşliğinde bu konuşmayı yapmak cidden güzel hissettiriyordu.

İYİ Kİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin