2.SEZON 16. BÖLÜM

3.4K 127 129
                                    

    Kasvetli günler geri de kalmış, güneş tekrar doğmuştu. X, elleri karnında tavanı izlerken penceresinin önündeki öten kuş sesleriyle gülümsüyordu. Bir anda Sungyeol’un ölümünü bile unutmuştu. Tek düşündüğü içinde bir yerlerde küçük bir canlının olabileceği ihtimaliydi…

    Hamile olduğunu düşünmeye tek başına cesaret edemezken Sehun’un bu ihtimali düşünmesi X’i heyecanlandırmıştı. Demek ki Sehun’da istiyordu… X, tekrar kocaman bir gülümsemeyle karnını okşadı. Emin olmasa da, karnına dokundukça onu hissedebiliyordu; orada bir yerdeydi, Sehun’un bir parçasıydı…

       50. günde X, artık şirkete dönebilecekti. Bu yüzden de dolabının karşısına geçmiş kıyafet seçiyordu. İçinden sürekli şarkılar söylemek, kahkahalar atmak geliyordu. Dünkü haliyle şuan ki hali arasında öyle bir fark vardı ki ; kendisi bile şaşırıyordu.


       Siyah dar diz kısımları yırtık pantolonun üstüne düz beyaz yüzücü atleti giyerek spor havası olan siyah ceketini de giydikten sonra ayakkabılarına göz attı; topuklu giymeli miydi? X, daha ortada kesin bir şey olmamasına rağmen kendisini fazla kaptırmak istemese de bu  bebeğin varlığını içinde dünden beri hissedebiliyordu. Bu yüzden de orta yolu seçmeye karar verip hafif dolgu topuklu beyaz önü açık ayakkabılarını giydi.

        X, aşağı indiğinde LSM ortalıkta gözükmüyordu. Evdeki çalışanlardan biri X’in yanına gelip ; “LSM Bey bugün de şirkete gelmeyecekmiş. Sizin tek gitmenizi söyledi. Kahvaltısını bile yapmadı.” dedikten sonra yüzünü üzgünce yere indirmişti. X, ne diyeceğini bilemeden başını hafifçe salladı sadece. LSM’e acıyordu. O’na hem kızıyor hem de üzülüyordu. Sungyeol’un ilk geldiği günü hatırlamıştı; LSM bu durumdan hiç memnun gibi gözükmemişti. Sungyeol’dan rahatsız olduğunu her fırsatta belli etmişti. Oysa şimdi yemeden içmeden kesilmiş, yasını sonlandıramıyordu. Belki de vicdan azabı peşini bırakmıyordu. X, içinde tekrar bir sızlama hissetti. Babası yukarı da oğlunun yasını tutarken, Sungyeol daha 30’unu bile göremeyip, babasının sevgisini hissedemeden, katili dışarıda elini kolunu sallayarak özgürce geziyordu. Böyle de acımasızdı bu dünya… Eliyle tekrar karnını tutarak arabaya doğru yürümeye başladı. Böyle bir hayata bir çocuk getirmek ne kadar güvenilirdi? O’nu her şeyden koruyabilir miydi? Arabaya otururken eli hala karnındaydı, istemsizce hep bunu yapıyordu. Gülümsedi ve karnına baktı; Sehun, ikisini de her şeyden korurdu…

          Exo’nun çalışma odasına girdiği gibi üyelere durgunca gülümsedi. Artık herkes yavaştan toplanmaya başlamış. Geciken işleri yetiştirmeye çalışıyordu.


        -Patron geldi değil mi?

       LSM’e karşı her zaman çok sevgili ve saygılı olan Lay, X’in yanına gelmişti.


      -Biraz daha dinlenmek istiyor sanırım…


      X, dudaklarını üzgünce oynatmıştı. Üyeler arasında  ise sessizlik hakimdi. LSM’i hepsinin çok sevdiği belliydi.


     X, yerine oturmak için giderken gözü Sehun’un yerine takıldı; boştu. Henüz gelmemişti, şirkete. Oturduğu gibi çantasından telefonunu çıkarıp, mesaj bölümüne girdi.

SEHUN BİASLILARA ÖZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin