BÖLÜM:6

4K 183 21
                                    

  X, eve geldiğinde dinlenmek için odasına çıkmıştı hemen. Zaten normalde de odasından pek çıkmıyordu. Yatağına kendini atıp ellerini dudağına götürdü. Sehun'un dudakları azıcıkta olsa onlara değmişti, hala inanamıyordu. Ama onu huzursuz eden bir şeyler vardı. Sehun'un amacını, ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordu. Eğer bana bir şey hissediyorsa tam belli etsin. Hissetmiyorsa da hiç yaklaşmasın, diye düşünüyordu. Sonra aklına LSM ihtimali geldi. Belki de LSM'den ötürü tam gelemiyor, dedi. LSM' den bu kadar korksa şirkette yakalanma riskini göze alıp bu kadar yaklaşmazdı ya da eve geldiklerinde mutfakta da yakınlaşmazdı diye düşündü bu sefer de. X, işin içinden bir türlü çıkamıyordu. Düşündükçe daha da karışıyordu her şey. En iyisi boşvermekti. Sadece anın tadını çıkarmak istiyordu. Gülümsedi, elleri hala dudaklarındaydı. Öpmesini çok istemişti. Bugünden sonra beklediği öpücüğe bir adım daha yaklaşmış gibi hissediyordu. Sehun'un amacı ne olursa olsun, X mutluydu. Bunun bir sonu yoktu, biliyordu. Nereye giderdi olaylar, neler yaşarlardı düşünemiyordu fakat Sehun'la her şeye hazırdı.
   X, birden kendine geldi. Neredeyse olayları evlilik hayallerine kadar getirmek üzereydi. Sehun biraz yaklaştı diye neler neler düşünmeye başlamıştı ama elinde değildi. Sehun'u düşünmeden edemiyor, düşündükçe de yatağında mayışıyordu. Sürekli elleriyle dudaklarını ovuyordu. Sehun'un bugün tişörtünü çıkardığı an geldi gözünün önüne. Mnden görememişti vücudunu fakat omuzları çok güzel ve geniş duruyordu arkadan. Bembeyaz bir teni ve sol omzunun köşesinde dövmesi vardı. Her şeyiyle çok seksi gözüküyordu. X, yüzünün ısındığını hissetti. Sehun'u düşündükçe ateş basıyordu. Eve geleli bir saat olmuştu ve yatağına kıyafetlerini bile çıkarmadan yatıp Sehun'u düşünmeye başlamıştı. Bu yüzden kalkıp kendine çeki düzen vermek istedi. 
   X, kendine gelebilmek için duşa girmişti. Bir saatte duşta oyalanmıştı. Suyun altında mayışıp kalan insanlardandı o da. Bir saatin sonunda havlusunu vücuduna sarıp sonunda duştan çıkmıştı. Banyosu odasının içinde olduğundan rahattı. Banyonun kapısını açıp odaya girdiğinde şoka girmişt. LSM, X'in yatağına oturmuş bekliyordu. X, şirketten eve erken gelmişti. LSM, hala çalışıyordu o çıkaren. Görünen o ki bugün o da erkenciydi. Fakat asıl önemlisi neden X'in odasına girmiş, bekliyordu? X, havlusuyla iyice vücudunu örtmeye çalışıyordu, LSM'in odasında olmasından rahatsız olmuştu sonuçta kısmen çıplak sayılırdı. 
   -Erken dönmüşsün eve.
  LSM'in bakışları X'in vücudunda geziniyordu resmen. X, çok rahatsız olmuş ve korkmuştu. Bugün asansörde de bakışları hoşuna gitmemişti zaten. LSM, onu eskisinden daha çok korkutmaya başlamıştı. X, LSM'e işlerinin erken bittiği için erken döndüğünü söyledi. Fakat LSM, oturduğu yerden ayağa kalkıp X'in tam karşısında durmuştu. X, çekiniyordu. Minicik bir havluyla adamın karşısındaydı resmen.
   -Karım olduğun için sana her şeyi yapabilirim biliyorsun, değil mi?
  LSM, elleriyle X'in yüzünü okşuyordu. X, geriye doğru bir adım atmıştı. Evet, evlilerdi kağıt üzerinde her şeyi yapabilirdi fakat X bunu kabullenemezdi. LSM, X cevap vermeyince elini X'in boynuna doğru indirdi. Boynunu okşuyordu. X, kendini tekrar geri çekti. LSM, ona dokundukça bir şey hissedemiyordu. Tek hissettiği korkuydu. Fakat LSM, kızmışa benziyordu. Gözlerinden parlayan alevi resmen görmüştü X. 
  - Sana bir adım daha yaklaşıcam. Sende karım olarak olduğun yerde kalıcaksın. Eğer kendini geri çekip beni inada bindirirsen olucaklardan ben sorumlu değilim. 
  LSM, dişlerini sıkarak konuşuyordu. X, ağlamak üzereydi yine. LSM, ona doğru bir adım attı ve X korkuyla ne yapıcağını bekliyordu. LSM'in yüzüne bakmıyordu. Başını yere doğru eğmişti. LSM, eliyle X'in çenesini tutup başını kaldırdı. X, dolan gözlerini tavana dikmişti. Onun yüzüne bakmak istemiyordu. X'in gözünden yaşlar akmaya başladı, daha fazla tutamıyordu artık. LSM, X'in gözyaşını baş parmağıyla sildi. X'in elini tutup, kalbinin üstüne koydu. LSM'in kalbi çok hızlı hatıyordu. 
  - Bak, hissediyor musun? Bu yaşlı adamın kalbi senin içi böyle atıyor. Sen ağlıyorsun, ben üzülüyorum. Sana karşı kötü olmak istemiyorum. Zamanla beni seversin, bekliyorum. Ama benden kaçma. Bugün olmazsa, yarın. Birgün mutlaka gerçekleşicek. O yüzden bazı şeyleri rızanla kabul et.
   LSM, X'e yaklaşmıştı iyice. X sadece ağlıyordu. LSM'in sakin konuşmalarının altındaki tehditi tanıyordu. Bu konuşmanında arka yüzünde demek istediklerini çok iyi anlamıştı. Elinden ağlamaktan başka bir şey gelmiyordu. LSM'in yaklaşan dudaklarını görmek istemiyordu. Gözlerini yummuştu, yaşlar akmaya devam ediyordu. İçinden Sehun'un adını sayıklıyordu, adete yalvarıyordu ona "Sehun kurtar beni..."
   LSM, X'in dudaklarına doğru eğilip öpmeye başladı. X karşılık vermiyor, ağlıyordu. Biran önce kurtulmak istiyordu sadece. LSM, birden kendini çekti ve "Karşılık verene kadar öpmeye devam edicem hayatım." dedi. X,içinden çığlıklar atıyordu resmen. LSM'in dudakları tekrar dudaklarının üzerine gelmişti. Bir kaç saat önce Sehun'un değdiği dudaklar da şimdi LSM vardı. X, ağlıyordu. Kurtulmak için biran önce karşılık vermek istiyordu ama hareket edemiyordu. Canı yanıyordu.Sehun'u düşünmeye başladı. Onu sakinleştircek tek kişi Sehun'du.
   Sehun'u düşünerek LSM'in öpücüğüne karşılık vermeye başlamıştı. Artık resmen öpüşüyorlardı. LSM'in elleri X'in yüzündeydi. Kendini çekti LSM, şimdi de boynuna doğru eğildi. X'in açıkta olan omuzlarını öpüyordu. Fakat X, çığlığını daha fazla içinde tutamadı ve hıçkırarak ağlamaya başladı. Sinir boşalması yaşıyordu. Durduramıyordu kendini sadece ağlıyordu. LSM, X'in ağlamasını daha fazla göz ardı edemedi ve çekti kendisini. 
   - Amacım sana bir şey yapmak değildi, korkma. Sen istemedikçe zorla bir şey yapıcak biri de değilim. Sadece benimle evli olduğun gerçeğini bu aralar unutmaya başlamıştın ve ben de hatırlattım! Umarım bu sana iyi bir ders olmuştur. Artık hareketlerine daha dikkat eder, evli bir kadın gibi gezersin ortalıkta. Yoksa bir dahaki sefere beni olmak istemediğim biri yapmış olursun.
   LSM, odadan çıkmıştı. X, hemen arkasından kapıyı kilitledi ve kapının dibine yığılıp ağlamaya devam etti. Elleriyle sürekli dudaklarını siliyordu. Tekrar duşa girdi. Suyun altında ağlamaya devam etti. Boynunu lifiyle iyice siliyordu, kızarmaya başlamıştı. Gözyaşlarını durduramıyordu. Deli gibi bir boynunu bir dudaklarını sabunla iyice ovalıyordu. Canının acısını bile hissedemiyordu. Dudakları ve boynu tahriş olmuştu silmekten. 
  Duştan çıkıp yatağına girdi hemen. Kore'den gitmek istiyordu. Tam gitme planları yapmaya başlıyordu aklına Sehun'un bakışları düşüyordu. Ona bu kadar aşık olmuştu demek, geri de bırakıp gidemiyordu bile. Onun duygularını bilmiyordu bile ama onun için yine de katlanıyordu her şeye. Aklında Sehun varken gitme planlarını yapamıyordu. Tekrar ağlamaya başladı. Bugün için güzel hisleri vardı, Kore'ye geldiğinden beri ilk defa mutlu uyanmıştı. Bir şeylerin yolunda gidiceğini biliyordu resmen. Hatta Sehun onu neredeyse öpüyordu, ramak kalmıştı. Ama şimdi? Tüm bu olanların üstünden sadece bir kaç saat geçmişti ve X, başladığı yerdeydi. Ona mutlu olmak haramdı resmen. İşler hiçbir zaman yolunda gitmicekti. Artık hiçbir umudu kalmamıştı. 
  LSM'in son sözlerini düşündü. Neyi ima ettiğini biliyordu. Sehun'a bir şeyler hissettiğinin farkındaydı, ona bakışlarını kaç kere yakalamıştı. Herkesin içinde LSM ne zaman yakınlaşsa yüzü düşüyordu X'in, millet anlıyordu. LSM, bunların acısını çıkartmak istemişti. X, LSM'in Sehun'a da zarar vermesinden korkmaya başladı. 
   X, yatakta iyice düşündükten sonra telefonunda sakladığı bir tane Sehun fotoğrafını açtı. Gözünden bir damla ekrana, tam Sehun'un yüzüne doğru düştü. X, bu sefer kararlıydı. Sehun'u uzaktan sevicekti. Ondan uzak durucaktı ve bunu ne olursa olsun başarıcaktı. Hatta artık gerekirse LSM'e herkesin içinde sarılıcaktı bile. Sehun'un zarar görmemesi uğruna kendini feda edicek kadar aşık olmuştu. 
  Gözyaşlarını sildi, fotoğrafa son bir kez daha baktı. Fotoğrafta bile bakışları aynı sertlikteydi. Yine gülümsememişti. Elleri sil tuşuna gitmiyordu bir türlü. Kıyamıyordu silmeye ama mecburdu. Onun zarar görmemesi için yapıyordu her şeyi. Birden sildi fotoğrafı. İçini kocaman bir pişmanlık kaplamıştı. Acaba şuan nerede, ne yapıyor, kimle? diye düşündü. Yataktan kalkmaya hali yoktu üzerinde hala havlusu vardı. Yorganın içine girip üstünü iyice örttü. Ağlamaktan gözleri yanıyordu. Daha fazla direnemeyip uykuya yenik düştü, yarından itibaren yeni birgün bekliyordu artık onu...

SEHUN BİASLILARA ÖZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin