BÖLÜM:15

4.5K 164 45
                                    

      X, uçaktaki yolculuk boyunca Sehun’un tam arkasında oturuyor olmasının huzurunu yaşamıştı. Sehun’un arkasında olması ona güven veriyordu, sanki Sehun tarafından kendini korunuyormuş gibi hissediyordu. Belki saçmaydı böyle düşünmesi fakat o bu şekilde mutlu oluyordu. Başını cama dayamış, Sehun’un sesini duymaya çalışıyordu ama üyelerden bazılarının konuşma sesi gelirken Sehun’un sesi çıkmıyordu. X, Sehun’un sesi çıkmadığı için onu merak etmişti. Başını yavaşça sağında oturan LSM’e çevirdi, uyuyordu. X, LSM’in uyumasından cesaret alarak yavaşça iki koltuğun  arasından çaktırmadan arkasına baktı. Sehun, kulaklığını takmış, başını cama yaslamıştı. Kafasındaki şapkadan gözlerini göremiyordu fakat büyük ihtimalle uyuyordur, diye düşündü. Onu bu şekilde saatlerce izleyebilirdi, bu haliyle öyle masum gözüküyordu ki X’in içi ısınıyor, baktıkça bakası geliyordu.

       X, Sehun’a bakmaya devam ederken omzunda bir el hissetti ve başını çevirdiğinde LSM’in sert bakışlarıyla karşılaştı. X, LSM’i görünce tamamen önüne döndü ve LSM, X’in neye baktığını görmek için başını uzattı. X, kendini kötü bir şekilde yakalanmış hissettiğinden korktu. LSM’in yüzüne bakmadığından sinirli mi gözüküyordu, bilmiyordu. Başını tekrar camdan tarafa çevirdi. LSM’in canını sıkıcak bir şey demesini beklemişti, fakat LSM sessizliğini bozmamıştı aksine sessizliği bozan Sehun’un öksürme sesi olmuştu. Sehun, kesik kesik ve derinden öksürdükçe X’in yüzü acıyla buruşuyordu. Onun gelmiş olmasına sevinip bir an hasta olduğunu unutmuştu ve şimdi de gelmiş olmasının pişmanlığını yaşıyordu. Bugünkü konser de sahneye çıkmasını istemiyordu. Sehun, kendini düşünmüyordu belki de ama X onu herkesten daha çok düşünüp, iyi olmasını istiyordu.


        X, LSM’e yakalandıktan sonra bir daha dönüp Sehun’a bakmaya cesaret edemiyordu. Sehun’un ara sıra duyduğu her öksürme sesinde kendi canı yanıyordu. Camdan bulutları izleyip, düşünmeye başladı. Keşke Sehun’la birlikte bu konsere gitmek için şuan bu uçakta değil de, Kore’de olabilseydi… X, birden gülümsedi ; “Sehun, hasta yatağında her zamankinden daha da soğuk ve huysuz halleriyle söylenirken, X ona çorbasını içirmeye çalışıyordu. Sehun, her zamanki gibi ukalalık yapıp çorbayı beğenmiyor, bilmişlikler taslıyor, X’i çileden çıkartıyordu” Hayali bile X’in çok hoşuna gitmişti ama birden gülümsemesini kesti ve ciddi bir şekilde düşünmeye başladı; Sehun’la bir çift olabilselerdi bu nasıl olurdu? X’in gözlerini yine hüzün, kalbini ise heycan kaplamıştı. Belki de hiçbir zaman cevabını bilemiceği ve hep merak ediceği bir şeydi bu…


        Uçaktan inmişlerdi, açılış konseri gündüz olacağı için bu kadar erken gelmişlerdi fakat otele gitmeye vakit yoktu. LSM üyeleri etrafını toplamış, planı anlatıyordu.

        - Çocuklar, biliyorsunuz ki açılış saat 03.00’te gerçekleşicek. Şuan otele gidip dinlenmekle vakit kaybedemeyiz, hemen bir şeyler yiyip provalar için mekana geçmeliyiz. Her şey anca hazır olur. 

        X, Sehun’a baktı. Bu kadar tempoyu kaldırabilecek güçte miydi? Elleri cebinde, başını önüne eğmişti. Duruşundan bile hasta olduğu belli oluyordu. X, Sehun’un bu kadar kötü görünmesine rağmen neden geldiğini merak ediyordu. Bu şekilde daha da kötüleşirdi, dinlenmeye ihtiyacı vardı. Şapkanın altından görünen teni çok solgundu. X, Sehun’la konuşup, neden geldiğini sormayı çok istiyordu fakat LSM’in gözüne uçakta yakalandıktan sonra daha fazla batmak istemiyordu. Bunları düşünürken bile farkında olmadan kendisini yine Sehun’a bakmaya öyle kaptırmıştı ki şuan konuşulan hiçbir şeyi duymuyor, dikkatlice onu izliyordu.

     -Sabrımı zorluyorsun. 


       X, LSM’in kulağına doğru eğilip hafifçe fısıldamasıyla kanı çekilmiş gibi hissetti. Birkez daha Sehun’a şevkat dolu gözlerle bakarken yakalanmıştı ve LSM’in ses tonundaki öfkeyi anlamıştı. Başını hemen önüne eğdi. LSM, o an X’in ellerini sıkıca tutmaya başladı, o kadar çok sıkıyordu ki  X’in parmakları acımaya başlamıştı. Bunun kendisi için bir uyarı olduğunun farkındaydı. LSM, X’in elini tutarak onları almaya gelen arabalara doğru önden yürümeye başladı. X, LSM’le el ele yürüdükçe arkada kalan Sehun’un şuan onlara bakıp bakmadığını, bakıyorsa bile ne hissedip ne düşündüğünü merak ediyordu. LSM’le dışarıdan bakıldığında gerçek evliler gibi mi görünüyor, ya da Sehun öyle mi görüyor hepsini tek tek merak ederek arabaya yürüyordu.

SEHUN BİASLILARA ÖZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin