SEHUN BİASLILARA ÖZEL

BÖLÜM:12

         X, alarmın sesiyle gözlerini açabildi. Göz kapaklarında bir ağırlık hissettiğinden uyanmakta zorlanıyordu. Bunlar hep çok ağlamaktan olsa gerek, diye düşündü. Çalmaya devam eden telefonundaki alarmı kapattı ve ekrana baktı. Hiç mesaj yoktu.

       Bu akşam LSM, Japonya’dan dönücekti. X, birkaç gündür kendini rahat hissediyordu ama bu akşamdan itibaren bu saltanatı tekrar son bulacaktı. LSM, onunla zorla öpüştüğünden beri ona karşı daha da tahammülsüz olmaya başlamıştı. Akşamı düşünüp daha fazla canını sıkmak istemedi.

       X, iyice ayılmak için duşa girmeye karar verdi. Uyandığından beri özellikle Sehun’la ilgili bir şey düşünmemeye çalışıyordu. Kafasını sürekli meşgul tutmak için banyodaki saçma detayları bile düşünmeye başladı. Kendini çok kasıyordu ama artık gururuna yediremiyordu bazı şeyleri. Dünkü konuşmadan sonra Sehun’a hak vermişti. LSM olduğu sürece yaşıcak neleri vardı ki? X, boşanmayı aklından geçiriyordu fakat boşansa bile Sehun’la bir araya gelmesi yine de imkansızdı, LSM, Sehun’a kim bilir neler yaşatırdı. Bu aşkın oluru yoktu… X’in tek tesellisi Sehun’un da ona bir şeyler hissetmiş olmasıydı…

  

      X, kendine engel olamayıp yine düşüncelere daldı ve banyoda tam 1 saat geçirdi. Kendini ne mutlu hissediyordu ne de mutsuz. Üzerinde bir durgunluk vardı sadece. Duştan sonra hazırlanmaya başladı. Siyah deri tayt giyip üzerine siyah kolsuz şifon bir gömlek seçti. Gömleğinin ilk üç düğmesini her zaman ki gibi açık bırakmıştı. Saçlarını düzleştirip, makyajını yaptı. En son siyah yüksek topuk ayakkabılarını da giyip parfüm sıktı. Yine Sehun’un beğendiği parfüme gitmişti eli.

      X, yol boyunca yine düşünceli bir şekilde etrafı izledi. Bu sefer içinde hiçbir heyecan yoktu. Sehun her şeyi söylemişti fakat X’in aklına hala yatmayan şeyler vardı. Sehun, X’ten etkilenmişti madem neden hala sevgilisinden ayrılmıyordu? O kızı da kandırıyor sayılmıyor muydu? X’in bir yanı Sehun’a güvenmemekte haklıydı… Sehun’un ona hala çok gizemli gelen yanları vardı.

      Şirketin kapısının önündeyken heycanını kontrol etmeye devam ediyordu ve içeriye kendinden emin bir şekilde adım attı. Exo’nun çalışma odası 3. katta olduğundan her zaman asansörü kullanırdı fakat asansörün önünden bekleyen Sehun’u uzaktan görünce merdivenleri tercih etti X. Sehun’dan kaçmıyordu, onunla yalnız olmaktan kaçıyordu. Ondan istese de kaçamazdı, aynı ortamda çalışıyorlardı sonuçta. X, merdivenleri dinlene dinlene çıkıyordu. Topuklularla yorulmuştu. Exo’nun odasının önüne geldiğinde nefes nefeseydi. İçeri girmek için heyecanlı değildi fakat tedirgindi. Dün geceki konuşmadan sonra Sehun’a nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu. Onu görmezden gelmek iyi bir çözüm olur muydu?

       X, içeri girdiğinde gülümseyerek;  günaydın, dedi. Üyeler çok canlı ve keyifli bir şekilde karşılık vermişti. Tek bir kişi hariç. X, ondan tarafa bakmıyordu fakat her zaman ki yerinde olduğunu biliyordu. X, kafasını eğerek masasına geçti. Bugün X’in üzerinde çalıştığı kıyafet tasarımlarının provaları olucaktı. Üyeler bu yüzden heyecanlıydı. Tek heyecanlı görünmeyen kişi Sehun’du. X, masasına oturunca ona ufak bir bakış attı ve telefonuyla ilgilendiğini gördü. Sehun’un çift karakterli olduğunu düşünüyordu. Dün gece ona boş olmadığını söyleyen kişi şuan elinde telefonu sevgilisiyle mesajlaşıyordu. X’in yine morali bozulmuştu.

       Suho, X’in yanına gelip ; “Tasarımların gelmiş, aşağıdan haber verdiler. Hepimiz sabırsızlanıyoruz, başlayalım mı artık ?” deyip gülümsedi. X’te ona aynı şekilde gülümsedi. Sehun’un mesajlaşması böylece bölünmüş olucaktı.