BÖLÜM:5

4.4K 208 24
                                    

      X, güne mutlu bir şekilde uyanmıştı. Tam hatırlamıyordu fakat rüyasında Sehun'u görmüştü. Aslında tam olarak görememişti de, yüzü bulanıktı. X, en son lisede birine aşık olduğunda onu da rüyasında böyle bulanık görmüştü. Demek ki aşık olunca böyle oluyormuş diye düşündü. Rüyada görmenin etkisinden olsa gerek için de Sehun' a karşı bir özlem vardı. Biran önce şirkete gitmek, onu görmek istiyordu. Resmen içi içine sığmıyordu. Kore'ye geldiğinden beri ilk defa bir sabah bu kadar mutlu uyanmıştı. Sehun'u uzaktan bile sevmenin güzel olduğunu düşündü, yastığına sarılıp. Yüzünde bir gülümseme vardı. Kendisi bile inanamıyordu bu haline neredeyse uzun zamandır ilk defa gerçekten gülümsüyordu. İçinden "Sehun sen nelere kadirsin" diye geçirdi. Sehun'u düşünmekten saati unutmuştu, birden yataktan fırladı ve hazırlanmaya başladı. 
  Her zamankinin aksine bugün saçlarını düzleştirmişti. Siyah deri mini eteğinin üzerine ince salaş kırmızı gömleğini giymişti. Gömleğin içinden siyah sütyeni çok net belli oluyordu ve ilk üç düğmesini iliklememişti. Ayak bileğini saran siyah topuklu ayakkabılarını giydi. Kırmızı rujunu sürüp, güzelce eyelinerını çekti. Aynadan kendisine baktığında gerçekten hoş olduğunu düşünüyordu. X'in bacak boyu uzun olduğundan sürekli mini şeyler giymeyi tercih ediyordu. Bacaklarına çok yakıştırıyordu ve seviyordu da. En son da Sehun'un beğendiği parfümünü saç uçlarına, boynuna ve bileklerine sıktı iyice. Artık hazırdı. 
    X, aşağı indiğinden LSM'i her zamanki gibi kahvaltı yaparken buldu. X'in kahvaltı yapmadığını bildiğinden LSM'de X'i görünce ayağa kalktı ve X'in yanına giderek kolunu uzattı. X, kola girme konusuna bugün bozulmamıştı bile. Bugün canını hiçbir şeyin sıkmasına izin vermek istemiyordu bu yüzden de hiçbir tepki vermeden LSM'in koluna girdi.
     Arabadayken X, etrafını izleyip Sehun'u düşünüyordu. Biran önce şirkete gitmek istiyordu. Yol çok uzun gelmişti sanki git git bitmiyordu. Rüyanın etkisinden olsa gerek Sehun'u görmek için can atıyordu resmen.
     Nihayet şirkete varmışlardı. X daha arabadan iner inmez heyecanlanmıştı. Dizleri titriyordu. LSM'in kolunda yürüdüğü için ilk defa memnundu çünkü LSM olmasa yürüyebilceğini düşünmüyordu. Exo'nun çalışma odasından içeri girdiler. X'in gözleri hemen Sehun'u aradı. Ama ortalıkta görünmüyordu. X, buna üzülmedi çünkü LSM odadan çıkarken X'i boynundan öpmüştü bu sefer de ve bunu Sehun görmediği için moralini yüksek tutmaya çalışıyordu. Fakat bu durum hiç hoşuna gitmemişti, boyundan öpmekte neyin nesiydi? Bugün hiçbir şeyin moralini bozamıcağını düşünüyordu fakat bu biraz fazlaydı. Tek tesellisi Sehun'un görmemiş olmasıydı.
      X, masasına oturmuştu fakat Sehun hala ortalıkta gözükmüyordu. X merak ediyordu, acaba bugün gelmedi mi diye düşünmeye başlamıştı. Sonra Sehun'un terasta sigara içme ihtimali aklına geldi. Kahvaltı yapmamasını da bahane ederek üyelere kafeteryaya çıkacağını söyledi. Kafeteryaya geldiğinde bir kahve alıp terasa çıktı. Sehun arkası dönük bir şekilde durmuş, her zamanki gibi dışarıyı izliyordu. X, Sehun'un arkadan görünen geniş omuzlarına baktı. Ona sarılmayı çok istiyordu. Uyandığından beri de Sehun'u görmek istediğinden çok heycanlanmıştı, dizleri titriyordu yine. 
   X, olduğu yerde çakılıp kalmıştı. Heyecandan yürüyemiyor, Sehun'u arkasından izliyordu sadece. Sehun elindeki sigara izmaritini attı ve X'e doğru döndü yüzünü. X, Sehun'u izlerken yakalanmıştı. Arkasına döndüğü gibi gözgöze gelmışlerdı. Fakat Sehun'un yüzünde hıçbır şaşırma belırtısı olmamıştı. X, Sehun'un bunu nasıl başardığını gerçekten merak edıyordu. Hıçbır durumu yuzune yansıtmıyor, soğukluğunu koruyordu. Sehun, X'ın gözlerının ıçıne bakarak ona doğru yuruyordu. X, yutkunmaya başlamıştı, napıcağını bılmıyordu.Sehun, X'ın tam karşısında durdu. Hala gözlerıne bakmaya devam edıyordu ama konuşmuyordu.
   X, Sehun'un koyu gözlerınde resmen kayboluyordu. Hıpnoz olmuş gıbı kıtlenıyordu. Ama gozlerınden bıle hıçbır duygu belırtısı hıssedemıyordu. Bır ınsan ancak bu kadar soğuk olabılır dıye dusundu ıcınden.
    - Bugun farklısın.
   Sehun, sessizlığı bozan kişi olmuştu. X, heyecandan konuşamadığı ıcın cevap vermekte 10 sanıyesını almıştı.
   - Nasıl bır fark?
   Sehun'la hala gozgozelerdı. X, onun gozlerıne bakarken konuşmakta çok zorlanıyordu.
   - Saçların.
  Sehun hafıfçe X'e doğru yaklaştı ve boynuna doğru eğildi. X, olduğu yerde çakılıp kalmıştı nefesı kesılmıştı. Sehun ona yaklaştığı zamanlar da kalbı delı gıbı çarpıyordu zaten. Bır de boynuna doğru eğılınce hepten erımıştı. Sehun'un sıcak nefesını boynunda hıssedıyordu. Sehun bırden kendını cektı ve tekrar X'ın gozlerının ıcıne baktı.
  -Kokun hala aynı ama.
   X, tüm bedeninin titrediğini hissetmişti. Sehun ona doğru eğılerek X'ın heyecandan delı gıbı çarpmakta olan kalbını daha da yoldan çıkarmıştı. Nefes alış verışı bıle değışmıştı. Sehun, ona her yaklaştığında ona karşı olan ısteklerını bastırmakta zorlanıyordu. 
  Sehun, anıden çekmıştı yıne kendısını. X'ın etkılendığı her halınden bellı oluyordu. Sehun'un da anladığını bılıyordu bıraz utanmıştı bu yuzden. Sehun, X'e çapkın bır guluş yapıp gıtmek ıcın adım attı fakat X, gıtmesını ıstemedığınden ve aklıyla değıl arzularıyla hareket ettığınden onu tutmak ıstedı fakat heyecandan tum kasları uyuşmuştu bu yuzden elını uzattığı an, dığer elındekı kahveyı yere dusurdu. Sehun, kafasını cevırıp X'e soğuk bakışlar attı. X, Sehun'un bakışlarında kı "Aptal" göndermesını hıssetmıştı. 
   Sehun, X'ı orada bırakıp ıçerı gırdı. X, kahveyı duşurunce kendıne geldı ve kendı kendıne kızmaya başladı. Aklından ne gecıyordu? Sehun'un kolunu tutsaydı ne olacaktı? Mantıksız hareket edıp rezıl olduğu ıcın utanıyordu. Sehun'a karşı fazla açık verıyordu. Sehun, her şeyını gızemlı yaşaren X her hareketıne teslım oluyordu resmen. 
   Hala sıcacık olan yanaklarına dokundu X. Utandığı için mi yoksa Sehun'un nefesını boynunda hıssettığı ıcın mı bu kadar sıcaklardı bılmıyordu. On dakıkadan fazla suredır terastaydı bu yuzden artık ışının başına dönmesı gerekıyordu. Içerı gırerken LSM ıle karşılaştı. LSM, elini X'in belıne koyarak ; "Hayatım demek burdasın" deyıp yanağından öptu. X, iğrenmişti yine. Ayrıca belindeki elinden de rahatsızlık duyuyordu. LSM'e dönüp; "tam da şimdi aşağı iniyordum" dedi. LSM, ben de sana eşlik edeyim oyleyse dedi ve X suratını asarak önden yurumeye başladı. 
   Asansöre bindiklerinde X, huzursuz hissediyordu. LSM çok yakın duruyordu ona. Bakışlarından huzursuz olmuştu sürekli onu süzdüğünü fark ediyordu. LSM ; "Çok güzelsin gerçekten" dedi birden. X, artık daha da korkmuştu çünkü bakışları hiç normal değildi. Sesini çıkarmadı ve biran önce kapının açılmasını diledi. LSM, biraz kıpırdar gibi oldu fakat kapı açıldı. X, rahatlamıştı. Asansörden çıkarken LSM, X'in elini tuttu. Exo'nun çalışma odasına öyle girdiler. Fakat kimse yoktu. LSM, "dans pratik odasındadırlar. Sen oraya kendin git benim bu katta işlerim var" dedi. X'in canına minnetti. Tekrar asansöre bindi ve bodrum kata indi. Dans odasına girdiğinde herkes çalışıyordu. O da bir köşe de durup izledi. Aslında tek baktığı kişi Sehun'du. Dans ederken bile çok ciddi görünüyordu. Yüzündeki sert ifadeyi hiç bozmuyordu. X, onun bu sert hallerine hayran olmuştu.
     Çalışma bittiğinde üyeler kafeterya ve wc için ayrılmaya başladılar odadan. X, ne yapacağını bilmediğinden orda bir köşede duruyordu. Sehun, bir yere çıkmamıştı. Oda da sadece ikisi kalmışlardı. Sehun, X'ten tarafa hiç bakmıyordu. Ona arkası dönüktü. Birden üzerindeki tişörtü tek bir hamleyle çıkarıp kenara attı. X, gözlerini alamıyordu Sehun'un vücudundan. Sırtında bir dövmesi vardı ve omuzları çok genişti. X, bakmak istemiyordu fakat elinde değildi. Sehun, terlediği için tişörtünü değiştiriyordu, çantasından yeni bir tişört çıkarırken X'e arkası dönüktü fakat sanki görüyormuş gibi kendinden emin bir şekilde; " Gözlerini kapatırsın sanmıştım." dedi. X, hem utandı hem de ukalalığına sinirlendi. Ama utanç kısmı daha ağır basıyordu. 
   - Baktığımı nereden çıkardın?
X'in ses tonu gayet sakindi. Sehun, tişörtünü başından geçirdi ve yüzünü X'e döndü. Ona doğru yürümeye başladı. X, yine paniklemişti. Sehun, aradaki mesafeyi git gide kısaltıyordu. X, gerginlikten dudaklarını ısırmaya başladı. 
   - Bence bunu yapmamalısın.
  Sehun, dudaklarını işaret ederek söylemişti bunu. X, şuan daha gergindi. Dudaklarını ısırmayı kesti. Sehun iyice yaklaştı, X'in gözlerinin içine bakıyordu yine. Dudaklarına doğru eğildi. X, çarpan kalbini kontrol edemiyordu. Gözlerini kapatıp bekledi. Fakat Sehun öpmüyordu. X, gözlerini araladığında Sehun'un dudakları tam karşısında duruyordu. Fakat hiçbir şey yapmıyordu. Sehun kısık bir sesle; "İstediğin bu dimi?" dedi. Sesi çok derinden ve etkileyici çıkmıştı. X, cevap vermedi. Sehun gülümsedi. Dudağını X'in dudağına doğru hafifçe sürttü ve yine aynı ses tonuyla "Sana istediğini veremem, üzgünüm." diyerek kendini geri çekip oda dan çıktı. 
  X, olduğu yerde kalmış nefesini kontrol etmeye çalışıyordu. Öpüşmemişlerdi ama sonuçta Sehun'un dudakları hafifte olsa onun dudaklarına değmişt. Bu bile aklını başından almıştı X'in. Gözünde sürekli Sehun'un dudaklarına yakın mesafedeki gülüşü geliyordu. Orda bile resmen Sehun için delirdiğini hissetmişti. Sehun'un onu nasıl baştan çıkartması gerektiğini iyi bildiğini düşünüyordu. Fakat anlayamadığı bir şey vardı. Neden hergün biraz daha yaklaşıp kendisini geri çekiyordu? Hiçbir erkek bu kadar yaklaşıpta öpmeden bırakmaz diye düşünüyordu. Sehun, gerçekten çok farklıydı bir yerdeydi gözünde. Onu tam anlamıyla tarif edemiyordu, karışık biriydi. 
  Yakınlaşmanın etkisi üzerinden geçmeye başladıkça X'in sonradan fark ettiği sözler aklına geldi. "İstedğin bu dimi" demişti. X, sinirlendi. Sehun'un gözünde nasıl biri olarak gözüktüğünü merak etti. Gerçekten onu ne olarak görüyordu? Onunla dalga geçiyordu belki de. Hatta kesinlikle dalga geçtiğini düşünmeye başladı. X, şimdi de üzülmeye başlamıştı. Dans pratik odasının içinde bir sağa bir sola yürüyüp duruyordu. Sürekli duygu değişimi yaşıyordu. Sehun, onun dengesini bozmuştu. Sabah nasıl hissediyordu şimdi ise ne haldeydi. Belki de Sehun'u çok fazla kafa takıyordu. Bugün daha fazla şirkette olmak istemediğine karar verdi. Yukarı çıkarıp çantasını alıp çıkmaya karar verdi fakat Sehun'la karşılaşmaya cesareti yoktu. 
  X, Exo'nun çalışma odasının önünde durmuş cesaretini topluyordu. Birden kapıyı açtı ve girdi. Kimseye bakmıyordu. Başı eğik bir şekilde yürüyüp masadan çantasını aldı. Üyelerin "Gidiyor musun?" sorusuna cevap vermek için başını kaldırdığında Sehun'un zaten oda da olmadığını gördü. 
  - Evet, bugünlük işlerim bu kadar, size iyi çalışmalar.
  - Bizim de bugünlük bu kadar, erken bitirdik. Toparlanıp çıkıcaz şimdi. Kai,Chanyeol ve Sehun çıktılar bile. Biz kaldık.
  Suho, konuşurken başta dinlemiyordu bile X, Sehun'un adının duyunca birden dikkat kesildi.Demek Sehun' da çıkmıştı.Hiç yorum yapmadan "Yarın görüşürüz." dedi ve çıktı.
   Şirkette olmadığı zamanlar da Sehun'un neler yaptığını, aile bağlarını, neleri sevdiğini çok merak ediyordu. Onla ilgili ne varsa merak ediyordu. Birgün bunları öğrenebilir miydi, o gün gelir miydi bilmiyordu fakat Sehun'u şuan her şeyden çok istiyordu... 
 

SEHUN BİASLILARA ÖZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin