●○●○●○●○

756 52 1
                                    


“Günaydın bana ve tekrar günaydın bana” diyerek yataktan kalktım. Bugün cumartesi olmasının mutluluğu ile aynadan kendime baktım. Bugün uğraşmam gereken bir Jeon ya da Taemin yoktu. Sadece ben ve yatağım vardık.

Aşağıya kahvaltı sofrasına indiğimde gördüğüm yüzlerle mutluluğum -7’nin altına düşmüştü. Annem ve babam renkleri solmuş bir şekilde Jeon’a bakıyordu ve Jeon onlara karşı sırıtıyordu. Hızlı bir şekilde merdivenlerden inerek “Ne oluyor burda? ” dememle Jeon Jimin'de gelmiş, e buradayken onada söyleyelim isterseniz? ” dedi

Babam telaşla “Hayır! hayır ona b-biz söyleriz siz merak etmeyin” demesiyle burda olduğumu belli etmek isteyerek “Ne sikim dönüyor burda” dememle babam Jungkook bey bize bir teklif sunmaya gelmişte onu konuşuyorduk oğlum, hem biz hallettik ” dedi. Buna karşı Jungkook bey mi? ” dedim.

Jeon'un yüzünden 1 dakika bile o sırıtış yüzünden düşmemişti ve “Binlerce yıl yaşayan ailenden bile daha tecrübeliyim küçüğüm” dedi. Buna karşı bende gülüp “Sayende tecrübe ile bir bok olunmadığını öğrendim” dedim. Jeon buna karşı cık cıkladı ve “Ağzın bozulmuş küçüğüm” dedi.

“Gidecek misin? Biraz daha sana bakarsam kusacağımdedim. Jeon ayağa kalkıp anlımı öptü ve “Benim küçüğüme bir şey olmasın, biliyorsunuz bana lazımdadiyip arabasına binip gitti. “Siktir Jungkookdiye söylenerek odama çıktım.

Odamda aynanın karşısında anlıma bakıyordum, gerçekten delirmiştim. Hemen şuan anlımı kazıyana kadar silmeliydim ama...

Ama yapmak istemiyordum.

Tuhaf olanda buydu tam şuan silmeliydim ama çocukluktan beri sevdiğim kişinin böyle olmasını kaldıramıyordum, hala aynı küçük Jungkook gibi geliyordu ama değildi işte. Jungkook acımasızlaşmıştı, intikam duygusu ile çalkalanıyordu.

Ki ben ne için intikam aldığını bile bilmiyordum. Olayla ilgim sadece kan bağı ya da vampir olmamı ilgiliydi herhalde diye tahmin ediyordum. Ben aynada kendime bakmaya devam ederken korna sesi ile dikkatim cama kaydı.

Camı açtığımda her zaman ki gibi gülen bir Taemindi. “Hey Jiminie gelsene sahile gidelim” demesiyle onu kafamla onaylayıp giyinmek için camı kapadım. Üstüme siyah kazağımı ve siyah pantolonumu giyerek çıktım. Taemin ilk baş beni süzdü ve beğenen bir nida çıkardı buna karşı “Gördüğünü beğendin sanırım? ” dedim bu yüzden küçük bir kıkırtı bıraktı ortama ve “Hadi gidelim ” dedi.

Arabaya biner binmez kemerimi taktım ve cama baktım. Dışarıyı izlemek nedense hep çok hoşuma gidiyordu, gözlem yapmayı seviyor olabilirim belkide. Ben cama bakıp düşünürken sahile vardığımızın farkına varmak geç olmamıştı. Fakat sahiline neden bu kadar kalabalık olduğunu çözememiştim.

“Bu da ne Taemin? ” dememle bana sessiz olmamı söyledi şimdilik bu yaptığını takmadım çünkü gerçekten o kalabalığı merak ediyordum.

Kalabalıkta gördüğüm yüzlerle gerçekten yaşadığım şoku tahmin edemezsiniz. Aslında şaşırmamam gerekiyordu çünkü hep bir yerden çıkıyorlardı değil mi? Gerçi şuan biz çıkmışız gibi olmuştu.

“Küçüğüm beni mi özledin? Daha yeni birbirimizi görmüştük ama” diyerek her zaman ki gibi sırıtan Jeon’a bakıp göz devirdim “Burda ne işimiz var Taemindememle “Aynen burda ne işiniz var” diyen Tae’ye baktım. Etrafı taramak açısından bakındım. Gördüğüm kişi ile gözlerim orada takıldı.

Kim SeokJin, abim dediğim insan. Onların yanındaydı, kurttu. Ona bakıp sadece kafamı salladım. “Jimin gerçekten... ” demesiyle onu susturdum sadece “Artık gerçekten oyunlarınızdan bıktım, beni buraya getirerek ne halt yediğini sanıyorsun?! Onlar kurt olarak bu sahili seçmiş ve oturuyorlar, bizde özellikle bu sahile geliyoruz ha? Binlerce sahil varken neden burası Taemin?! Ben ne kadar uzak kalmak istiyorum desem o kadar yakınlaştırıyorsunuz, lanet olsun ki hepinizden bıktım yeter artık”
Diyerek çıldırmış gibi Taemine yumruk attım, işaret parmağımı herkesin üstünde tutuklandı sonra “Bana artık bulaşmayın, hiç birinizi hayatımda istemiyorum. Yeter artık Taemin ve siz bir daha asla irtibata geçmek istemiyorum sizle” diyip yolun aşağısına doğru koştum.

----------

Ah küçüğüm ne kadarda haşin” diyen Jungkook'a sinirli bir şekilde baktı Taemin. Taemin'e doğru bakan Yoongi “Ne işin var burda seni piç” dedi. Taemin “Tek yakını ben kalmam açısından şunun yüzünü göstermeye gelmiştim” diyerek Jin’e doğru baktı. Jin ona iğrenek baktı, Jin'in konuşmasına kalmadan “İşime yarıyorsun ibne, artık tek yakını benim onun. Bu yaptığın tek benim işime yaradı” diyerek gülmeye başladı Jungkook.

O'nu sana bırakır mıyım sence? ” diyen Taemin'e bakarak “Geç kalmışsın, çoktan benim oldu” dedi ve arkasına döndü “Ah söylemeyi unutmuşum, 4 yaşımdan beri benim olduğunu” diyerek arkadaşına doğru yürüdü.

Jeon Jungkook sadece işine gelen insanlarla arkadaş olurdu.

---------------------💜🦄---------------------
💦| Yıldız + Yorum  💦
🌈| Lütfen (ç)Almayınız 🌈
🥀| Paylaşıp destek olur 🥀
musunuz

Jungkook bu piç hallerine bayılasım geliyor

“bide bayıl istersen feriha”

muah bebişler

Mellifluous  +JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin