Girişte normalde pek not eklemem ama medyadaki şarkıyı her dinlediğimde ağlayasım geliyor. Belki sizde seversiniz, anlamıyla birlikte dinleyin lütfen
----------------Okula gitmek üzere giyindim,o günden beri kimse ile konuşmuyordum. Taemin’in aramalarına ve mesajlarına yanıtta vermiyordum çünkü bilirsiniz artık kukla olmak canımı sıkıyordu. Annemle ve babamla da benden bir şey sakladıkları için konuşmuyordum.
O’nunla konuşacak bir şeyim yoktu. Artık kimse ile kavga etmek istemiyordum, bu kişiler benim çocukluk arkadaşım sandığım kişilerdi. Lanet olsun ki ne derlerse desinler inanabiliridim.
Okula yürüyerek giderken kulaklıklarımı takıp şarkı dinlemeye başladım. (Y:Medyadaki şarkı)
“Bizi kurtaramam Atlantisim” diye mırıldanırken yanımdan bir ses “Düşeriz” dedi. Şarkıyı durdurup yüzüne baktım.“Günaydın” diyen Jeon’a bakıp, sanki o yokmuş gibi yürümeye devam ettim. “Vaov böyle mi olduk” dedi. Gerçekten o yokmuş gibi daha hızlı yürümeye çalıştım, kaos Jeon demekti ve şuan gerçekten kaosa gerek yoktu.
“Bir vampir gibi hızlısın” dediğinde durdum. İçgüdüsel olarak durdum. Büyük ihtimalle şuan Alfa fermonlarını üstümde kullanıyordu. “O lanet fermonlarını üstümden çek” dedim. Sanki bunu demem işim gibi konuşmaya başladı “Bu akşam ailenin sana söylediği bir lafla tamamen benim olacaksın küçüğüm, sakın yanlış anlama sana yapacağım şeyler için heycanlanıyorum, çektireceğim işkenceler için” dedi ve gerçekten bunu mutlu mutlu söyledi.
O'na acıyormuş gibi bakıp “Ben asla senin olmam Jeon, planların olabilir ama ben hep senin düşmanın olacağım” dedim ve bu sanki çok komik bir şeymiş gibi kahkaha attı “Yeter, her şeye gülerek kendi bir bok zannetme, ne sanıyorsun sen gülünce korkacağımı mı?! ” diye bağırdım. O cık cıklayıp yanıma yaklaştı “Zaten korkma diye gülüyorum bilirsin kurtlar avını korkutup kaybetmek istemez. Sende ters etki yapmış” dedi.
Bunun üstüne boğazına yapışıp “KES SESİNİ ARTIK YETER KES” diyip duvara fırlattım. Evet, duvara fırlattım. Hemen etrafa baktım kimsenin olmaması ile rahatlayarak Jeon konuştu “Vay özelliklerimiz ortaya çıkmaya başlamış ha” dedi ve dudağındaki kanı baş parmağı ile silip güldü. “Ü-üzgünüm Jungkook iyi misin? Kalkabilir misin? Cidden üzgünüm” diyip elimi uzattım kalkması için.
Buna karşı gülüp elimi tuttu ve çekti bu sefer onun yanına düşmüştüm. Yerden destek alarak ayağa kalkıp duvara ellerini koydu “Sence bende bunun etkisi olabilir mi? Üzgünüm demen hoşuma gitti. Okulda görüşürüz” diyip biraz arkada kalan arabasına doğru yürüdü.
Hala şoktan çıkamayan ben sadece gidişini izledim o duvar kenarında otururken. Bir anda ayağa kalkıp hızlı bir şekilde okula yürüdüm.
-------------------🤡--------------------
Okulda 5. derse gelmiştik, hocayı dalgın bir biçimde dinlediğim için bana seslendiği mi fark etmemiştim. “PARK JİMİN HEMEN AYAĞA KALK” diyen hocamı en son bağırmasından artık duyabilmiştim. “P-pardon hocam dal-” diyecekken “BIKTIM BU DALGIN HALLERİNDEN NE ZAMAN DÜZELECEKSİN” diyip yanıma gelip bana tokat attı.
Evet, tokat attı. Sadece yere baktım başka ne yapabilirdim? Tüm sınıf bana bakarken tokat yemek hiç hoş bir şey değildi. “BİRDE DALMIŞIM DİYORSUN ÇIK DERSİMDEN HEMEN! ” demesiyle hızla çantamı alıp lavaboya gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mellifluous +Jikook
Novela JuvenilÇok durusun Park Jimin,bense kirden gözükmeyen bir adamım. +tamamlandı