“JİHYUN! ÇOK SIKI OLDU,NEFES ALAMIYORUM BİRİ YARDIM ETSİN!” diye Jihyun’a bağırıp drama queenliği yapıyordum. Jihyun bu huyumu bildiği için bana sürekli göz deviriyordu. “Jimin ben mi seçtim damatlığı? Giydiğin zaman olmuş işte 3-4 günde kilo mu aldın?” dediğinde gözlerimi kocaman açıp ona baktım,damatlık olmasın diye tuttuğum nefesi bıraktım.
Jihyun sen yılansın der gibi bana baktığında gözlerimi kaçırdım. Son çarem damatlığın olmamasıydı ama bir dezavantajı vardı,yedek damatlık. Gerçi yedek damatlığa kalmadan Jihyun tüm havamı söndürmüştü. Ona kaçamak gözlerle bakıp duruyordum. “Jimin-ah seni kaçırayım mı,ne yapmamı istiyorsun?” dedi bıkmış bir tavırla “Sanki bulamıyacaklarmış gibi konuşuyorsun” dedim sızlanarak.
“Sabahtan beri gelmemek için her şeyi yaptın zaten Jimin,diretme artık” dedi yorulmuş bir şekilde. Oda haklıydı sabahleyin kalkmamıştım üzerime su dökse bile kalkmamaya çalışıyordum sonunda kaldırdığında bir kaç ölme taklidi yapmıştım. Banyo yapmamaya çalıştığımda Jihyun kıyafetle suya atmıştı beni ve bir sürü olay daha olmuştu. Jihyun benden daha çok yorulmuştu sürekli peşimde koşmaktan.“Tamam pes ediyorum,makyajımı yaptığında hiç hareket etmeyeceğim” dediğimde büyük bir oh çekti.
“Jimin mutluymuş gibi yapman gerekiyor,yapabilecek misin?” dediğinde “Bunca zamandır yapıyorum,biraz daha yapabilirim herhalde...” diyip kendi kendime söylendim,söylendiğim için Jihyun duymadı “Sorun değil muhtemelen Jungkook'ta buna yardım eder” dedim. Kafasını sallayarak önüme eğildi.
Yavaş yavaş makyajımı yaptı,yüzüme değen fırça beni huylandırıyordu ama güzel bir hissi vardı. Biraz mayışmadığımıda iddia edemezdim. Kendi kendime şuan ne yaptığını düşündüm,muhtemelen o'da makyaj yapıyordur. Şimdi düşününce misafirlerin çoğu gelmiş olmalıydı,ilk kez vampirler ve kurtlar bir yerdeydi. Bazı kişileri bu durum heyecanlandırsada bazıları için bu kıyametten başka bir şey değildi.
İki sürüyü birleştirmek tabikide hoşuma gidiyordu ama böylede olsun istemezdim.
Bu biraz kumar oynar gibi olmuştu. Herkesin mutluluğu için iki kişinin mutluluğunu almak. Gerçi bu durumu mutlu,mutsuz yapmak bizim elimizdeydi. Eğer biz istersek hiç bir sorun olmazdı ama evlendiğim kişinin böyle bir şey yapmayacağını hepimiz çok iyi biliyorduk. Benim mutsuzluğum onun gücüydü,mutsuz olmayarak onun tüm planlarını olumsuz sonuçlandırmalıydım.
Ama yapabilecek miydim? Jeon Jungkook ile başa çıkabilecek miydim?
Sürekli aklımda dolanan bu sorular yüzünden çıldıracaktım. Geleceği çok düşünmek onu malesef değiştirmiyordu. Bunu daha çocukken öğrendiğim için hayattan hiç bir beklentim olmamıştı,hayalimde yoktu. Ama bu sefer Jeon Jungkook yüzünden geleceği düşünmeliydin,olacakları düşünmeliydim yapacaklarını en aza indirmek için bunu yapmalıydım.
Yeniden çocuk olmak istedim yeniden tek düşündüğüm Jungkook ile ne kadar beraber kalabilirim olsaydı.
-----Jungkook'tan--------
“Dostum Jimin’i gördünüz mü? Affet olmuştu!” diye bağıran Hoseok’a tip tip baktım,ona öyle baktığımı gören Hoseok boğazını temizleyip “Az önce odasına girdim,makyaj yapıldığından beni görmedi” dedi.
Saçlarımı geriye doğru bağlamış uçlarını biraz bırakmıştım. { Yazar:Attack on titan 4. Sezon Eren’in saç modeli 🤤 }
Jin,Hoseok ile onu neden çağırmadığı hakkında tartışıyordu,Namjoon uzaktan Jin'i izliyor ve ses etmeden duruyordu,Tae makyaj masasına oturmuş Yoongi sandalyeye oturmuş kafasını Tae'nin bacaklarına koymuştu. Benim işlerim tamamiyle hazırdı ama bu şey benim boğazımı sıkıyordu. İçimdeki sıkıntılı nefesi ger verdiğimde çok rahat bir biçimde olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mellifluous +Jikook
Teen FictionÇok durusun Park Jimin,bense kirden gözükmeyen bir adamım. +tamamlandı