Mellifluous +Jikook

●○●○●○●○

Arabaya bindiğim gibi hızlıca sürmeye başladı,sanırım bir yerde oturup konuşacaktık ya da annemlerin yanına gidiyorduk. İkilemde kaldığım için Jungkook'a sormaya karar verdim. “Nereye gidiyoruz?” dediğimde yoldan gözünü ayırmayarak “Annenler ve babam bahçede konuşuyorlar,onların yanına gidiyoruz” dedi.

Bunları derken Jungkook'u süzdüm. Bugün hava sıcak olduğu için beyaz yazlık bir gömlek giyimişti kolları açıktaydı,siyah çerçeveli bir güneş gözlüğü ile kulağında sallanan uzun küpesi vardı. Altına kot kendini saran bir pantolon giymişti ve pantolonunda zincir vardı. Gömleğini pantolonuna sokmuştu. Ayağına converse siyah ayakkabı giymişti.

Ben ise onun aksine dilenci gibiydim üstüne onun kıyafetlerini giyiyordum. Ah birde kavga ettiğim için her yerim toz toprak olmuştu,yaralarımı sayarsak bir de karışmış saçlarımı gerçekten mal gibiydim. Kendimi ve onu incelerken utandığımdan “Jungkook” dedim ve bana baktı ne olduğunu sorgulayan bakışları ile biraz çekinerek “Kıyafetlerim ve şey biraz toz toprak bulaşmış” dediğimde arabayı kenara çekti.

“Bulaşmış mı? Adam dövdüğün için olmasın o” dedi. O'na bakıp “Sence takılman  gereken yer bu mu?” dediğimde göz devirdi “Kendi kendini zora sokuyorsun” dediğinde ona saçma bir şekilde baktım “Pardon? Arkadaşın bana sataştı” dediğimde sanki artık sus der gibi arabayı hızlı bir şekilde U dönüşü yaptı.

Evinin oralarına geldik arabadan inip bir şeyler aldı ve evine doğru sürdü. Evine geldiğimizde “Sen giyin ben bekliyorum” dediğinde lavaboya gidip giyindim. Bana kendi aldıklarına benzer şeyler almıştı aynı beyaz gömlekten ve kot pantolondan. Kot pantolon pek tercihim olmadığı için belkide ilk kez üzerimde kot pantolon görecekti. Saçımı düzeltim ve yüzümü yıkadım iyice,Hoseok'un yaptığı sargıları açtım yaralarım kurumuştu o yüzden sorun olmayacaktı.

Dudağım yarılmış ve kaşım patlamıştı başka sorunumda yoktu sanırım. Onun kıyafetlerini giydiğim için direk çamaşır makinesine atmıştım çıkardığım kıyafetleri. Hızlıca bunları yaptıktan sonra aşağı indim telefonundan yukarı gözlerini kaldırdı ve bana baktığı gibi ayağa kalktı. Arabaya doğru gittiği sırada “Jungkook teşekkür ederim” dedim ve “Vay teşekkür etmeyi biliyorsun” dedi ve arabaya girdi.

Bu adam sayesinde evrene küfredesim geliyordu. Hızlıca ailemlerin oraya gittik. Annem beni gördüğü gibi “Jimin,kıyafetlerini değiştirmişsin” dediğinde kafamı salladım “Ve giydiğin kıyafetlerini geri getirmemişsin?” dediğinde kıpkırmızı olmuştum “Giydiğim kıyafetler Jungkook'un diye ona verdim direk- ÖYLE DEĞİL YANİ KIYAFETİ OKULDA DEĞİŞTİRDİM SONRA O GELDİ O ONDA KALDI ONUNDU ÇÜNKÜ” dememle garip bir şekilde bana baktı.

Yalan söylemeyi bile beceremiyordum. Garip bakışları umursamadan oturmuştum çünkü konuşursam daha da batırıcaktım. Jungkook'un babası konuşmaya başlamıştı “Jungkook ile Jimin evlendiği zaman sürünün başına geçecek Jungkook, sürünün başında ömürlük durması için Jimin’in çocuk doğurması gerekebilir” demesiyle saçma bir şekilde baktım yüzüne ve “Amca ayıp olabilir ama biz daha evlenmedik,” dedikten sonra gömleğimin düğmelerini biraz açtım “Ayrıca biz birbirimizi sevmediğimiz halde evleniyoruz” dememle Jungkook “Aaa biz birbirimizi sevmiyor muyuz Jimin?” diye dalga geçti.

Dalga geçilmesi için çok iyi ortammış gibi davranıyordu ve sinirimi bozuyordu bu tavır. Jungkook'un babası boğazını temizleyip “Çocuğumun geleceğini düşünmek zorundayım Jimin” demesiyle babam hemen “Merak etmeyin bizde torunlarımız olsun istiyoruz” dedi. Bana daraltı geliyordu gitgide biz daha düğün yapacağımızı konuşmamış bunu konuşuyorduk.