4

3.1K 336 79
                                    


"Çok pardon."
Koridorda benimle çarpışan genç stajyer hızlıca özrünü diledikten sonra ana binanın girişini ve ön bahçesini gösteren, genellikle meslektaşlarımla beraber çay molalarında kullandığımız terasa koşmuştu. Bina içinde gereksiz bir koşuşturma ve telaş vardı. Saatime bakmak için kolumu kaldırmıştım ki çarpışma esnasında omzumu duvara sertçe geçirdiğim için acıyla inlemiştim. O stajyeri bir bulursam..

Saat öğleden sonra beşi gösteriyordu. Ne çabuk ikindi olmuş. Bu koşuşturma Taehyung'dan başka kimse için olamazdı zaten.. o kadar korkulacak birisi miydi gerçekten? Buraya suçluların gelmesi olağan bir şey fakat bu telaş çok taze. Bugün nöbetçi olduğum için hiç okumaya fırsat bulamadığım sorgu dosyası geliyor o an aklıma. Eve gittiğim zaman okurum artık, o da yorgunluktan bir koltuğa çöküp sızmazsam.

İncinmiş omzumu söverek ovarken terasa ilerledim. Tahmin ettiğim üzere stajyer ve işe yeni başlamış bazı temizlikçi arkadaşlar ile yemekhane sorumluları, aşağıdaki araç kalabalığını dikizliyordu. Çalışanlar neyse de stajyerlerin bu yeni yetme hareketleri beni öfkeden kudurtmaya yetiyordu. Koridorda bana çarpıp duvara omuz atmama neden olan aptalı kolundan sertçe çekip bana çevirdim.

"Bak, az önce omzumu çıkarıyordun neredeyde!" Sinirli ses tonum sayesinde dikkati bana evrilmiş olan diğer stajyerlere çevirdim bakışlarımı. "Çay, kahve ister misiniz hanımlar beyler? Çekirdek getirelim isterseniz? Çitleye çitleye dedikodu yaparsınız burada olmaz mı? Ağzınıza sakızda alıp geviş getire getire çiğnediniz mi tam olur!"

Özür dileyip terası boşaltmaya başladılar. Ben de tam arkamı dönüp çıkmaya hazırlanıyordum ki duyduğum korkunç kahkahayla bakışlarım terasın aşağısına çevrilmişti. Çelik polis aracından üzerinde turuncu mahkum kıyafetiyle, kolları kelepçeli Kim Taehyung iniyordu. Bağırarak saçma sapan ingilizce bir çocuk şarkısı söylüyordu. Ne sinir bozucu ama.

Kafasını sağa sola sallayıp yeşil saçlarını havalandırdı. Ardından bakışlarını yukarıya kaldırdı ve göz göze geldik. Benim kaşlarım çatılırken onun sırıtışı daha da genişlemişti.

Kesinlikle benimle bir derdi vardı. Ya da ben saçma sapan alınganlık yapıyordum? Her ne olursa olsun onunla konuşacaktım.

O binadan içeriye sokulurken ben terası terk edip görüşme izni almak için başhekimin odasına yönlendirdim adımlarımı.


joker ⚛ vsoo ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin