"Ben kahrolası aptalın tekiyim." Aynada ki korkunç yansımama bakarken içimde ki her yeri yumruklama isteğini bastırmaya çalışıyordum. Göz makyajım boynuma kadar almıştı, berbat gözüküyordum. "Sen salaksın." Demiştim işaret parmağımı yansımama kaldırırken, "Ve berbat gözüküyorsun." Diye de eklemiştim.Yüzüme su çarpıp akan makyajımın kirlerinden arındım, su ve sabun ellerimde ki kanı da temizlermiydi? Peki ya ruhumda açılan yaraları? Zihnimde dönüp duran aynı gününün anılarını? Hayır, bunları temizleyecek hiçbir şey yoktu, yeryüzünde, varolmamıştı. Ben bir daha temizlenemeyecek şekilde kirlenmiştim.
Kurulandıktan sonra üstümü düzeltip yemekhaneye indim, bunalmıştım. Her şeyi berbat etmiş ve sıçıp sıvamıştım. Ne kadar berbat bir psikiyatr olduğum ziyadesiyle belli olmuştu iyice. İnsanlarla daha kolay iletişime geçeyim diye seçtiğim mesleği bile adam gibi icrâ edemiyordum. Duygularımı bile kontrol edemeyecek kadar acemiydim. Her boku Taehyung'a belli etmemin şerefine gidip bir bardak su içeyim bari.
Serinlemek için bir şişe su alıp masalardan birine geçip oturdum. Birisi ne bok yediğimi çakmıştı ve çok şükür ki bu birisi zır delinin tekiydi de kimse ona inanmazdı.. fakat daha fazla insan öğrenecek olursa her şey biterdi.
Peki ya her şeyi saklamayı başarırsam ne olacaktı? Sözde normal yaşantıma güle oynaya geri mi dönecektim? Artık her şey raydan çıkmıştı, ben sıradan ve normal hele ki masum bir insan olmaktan fazlasıyla uzaklaşmıştım. İşler istediğim gibi ilerlerse ve her şeyi saklı tutmayı başarabilirsem, tüm bu boktan sıyrılabilirsem hayata kaldığım yerden olduğu gibi devam edebilecek miydim? Bu kadar basit miydi her şey?
"Jisoo?" Omzuma değen elin sahibi Jinyoung'dı. "Efendim."
"Bugün cidden yorgun gözüküyorsun. Bir sorun mu var? Bana anlatabilirsin. Ayrıca şuan randevu saatin değil mi?"
Tamam, artık profosyonelce davranmalıydım. Artık iyi bir yalancı olmalıydım. Bir kişi zaten öğrenmişti, peki ya daha fazlası şüphelenirse ne olurdu? Hapishanelerde çürümek için daha çok gencim. Şimdi olmaz. Kaldı ki sürtük Junmyeon'la metreside buna değmezdi.
"Taehyung beni çok yoruyor. O tuhaf birisi. Aklımı meşgul eden sorular sorup duruyor. Bazen ona katlanamıyorum."
Sandalyesini çekip yanıma oturmuştu. "Hmm, ne gibi sorular soruyor. "
"Çok felsefikmiş gibi görünen ama anlamsız, içi boş konuşmalar. Dinlemesi dahi çok yorucu."
"Bu kadar çok rahatsızsan başhekimle konuşup onunla ilgilenme sorumluluğunu başka birisine verebilirsin. Aranızda geçen olaydan da haberdarım. Sana saldırma girişiminde bulunan birisini her gün görmeye katlanmak zordur, eminim."
"Başhekim bana güvendiği için sorumluluğu bana verdi, onun güvenini boşa çıkarmak istemiyorum. Ayrıca randevusuna ben gitmeyince zelzele çıkarıyor. Kısacası," demiştim ona gülümserken. "Taehyung tam bir karın ağrısı fakat zor da olsa onunla baş edebiliyorum hem ayrıca, " su şişesini alıp masadan kalkmıştım. "Ona alışmaya başladım sanırım. Bugün boş musun? Yani öğle molası yaklaşmak üzere, dışarda yerim diyordum istersen sen de benimle gel. Hem biraz kafamı dinlemiş olurum."
Söylediğimle esmer çehresinde bir gülümseme yayılmıştı. "Evet boşum, aslında ben de kaç defadır sana böyle bir teklifte bulunmak istiyordum fakat sen biraz.."
"Mesafeliyim biliyorum. Ama artık bir sorun kalmadı çünkü ben teklif ettim, öğlem görüşürüz o zaman Jinyoung."
"Görüşürüz."
Onu ardımda bırakıp yemekhaneden çıktım. İşte, yalancı olmak bu kadar kolay Kim Jisoo. Artık acemi bir katil değilsin ha?
°°°°°°°°°°
ŞİMDİ OKUDUĞUN
joker ⚛ vsoo ✓
Fanfictionsenin biraz mutlu olmaya ihtiyacın var güzelim. bıçağımla yüzüne hiç silinmeyecek bir gülümseme çizeceğim. [30.11.20-27.09.21]