1

6.5K 430 301
                                    


Jisoo çoğu zaman ağlardı.

Çocukken ailesi onu bir yatılı okula attığı zaman ağlamıştı.

Akranları tarafından zorbalığa uğradığındada ağlamıştı.

İlk işinden kovulduğunda da ağlamıştı.

Şimdi ise erkek arkadaşı tarafından aldatıldığı için ağlıyordu.

Jisoo hep ağlıyordu, hâyat onu nefes aldığı her dönemde defalarca kez yıkıp tekrar inşa etmekten hiç usanmamıştı.

Bilmediği sokaklarda dolandı durdu. Çalıştığı hastaneden alelacele çıkmıştı, üzerinde yaka kartı olan beyaz önlüğü dahi hâlâ üzerindeydi.

Sıcakkanlıydı, güler yüzlüydü. En azından öyle biri olmaya çalışıyordu, insanlara ayak uydurabilmek için. Fakat nedeni bilinmez, tanıştığı insanların hepsi bir şekilde ona gıcık kapıyordu. İnsanların neden onu sevmediğini anlamaya çalışmakla geçmişti ömrü fakat yine de doğru cevaba ulaşamamıştı.

Jisoo artık suçu kendisinde aramaktan sıkılmıştı, Jisoo artık kimin suçlu olduğunu aramaktan da sıkılmıştı.

Sokaklardan çıkıp bu sefer iskeleye doğru taştı. Adımları yavaş yavaş ilerliyordu sonuna doğru. Bunu artık bitirmek istiyordu. Artık insanlara ayak uydurmak zorunda kalmak ya da onları anlamaya çalışmak istemiyordu.

İskelenin ucuna ulaştığı zaman elindeki şarap şişesi parmak uçlarından kayıp üzerine serin dalgalar çarpan kayalara düştü ve parçalandı.

O şişe gibi parçalanmak istiyordu.

Kendini atmak istedi fakat onu tutan bir şey vardı, neydi bu? Bir çift kol? Beline sarılmış?

"Kimsin sen?" Arkasına dönmeye çalışıyordu fakat kollar buna izin vermedi. Şirin bir kıkırtı duyuldu. "Seni kim bu kadar üzdü güzelim?"

"Herkes?"

"Öyle mi?"

Kollar onun arkasına dönmesine izin vermişti. Jisoo uzun boylu, esmer, uçlarına yeşil eklenmiş açık kahve saçlı ve soytarı gibi giyinip süslenmiş bir adamla karşılaştı.

Adam üzerinde 'Kim Jisoo' yazan yaka kartına parmak uçlarıyla hafifçe dokundu. 'Kim Jisoo.'

"Senin biraz mutlu olmaya ihtiyacın var güzelim. Bıcağımla yüzüne hiç silinmeyecek bir gülümseme çizeceğim."




joker ⚛ vsoo ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin