Yazardan
Capella duyduklarını sindirmeye çalışırken şok içerisinde olduğu yere mıhlanmıştı. Kendisinin bu kadar korkunç bir şeye sebep olma olasılığı kalbini sıkıştırıyor oldukça üzülüyordu. Elini saçından geçirip dizlerinin üzerine dirseklerini koyarken başını iki elinin arasına aldı. Kafasını kurcalayan düşünce onu daha çok umutsuzluğa sürüklüyordu. Her şey belkide yeni başlıyordu...
Aria capella gibi dalgın bir şekilde etrafa bakıyordu. Capella başını kaldırıp cama bakarken ön kapının orda hareketlenme gördüğü gibi hızla ayağa kalkmış ve cama yönelmişti. Etrafa baktığında o devasa ağaç gibi gözüken ama koruyucu olan yaratıklar hareket edip yerlerine yerleşiyorlardı. Bu capellayı şaşırtmıştı. Neden yerlerinden ayrıldıklarını anlayamazken bunu kafasına takıp kurcalamak istemediğinden arkasına döndü. Aria hala koltukla otururken capella ona bakıp yanına giderek sarıldı. Aria kollarını ona dolarken "ben sanrıyım capella. Senin, sizin kadar güçlü değilim. Asil değilim. Savaş olursa..." Capella hızla ariayı sustururken "savaş olmıyacak aria. Olursa bile senin yanındayım. Yanındayız. Hectorun dediğini duymadın mı artık biz bu gruptayız. Biz Aileyiz. Hem sen normal sanrı değilsin ki sen varislerden bile güçlüsün. Umutsuzluğa kapılma."demiş ve yeniden ariaya sarılmıştı. Aria dolu gözleriyle capellayı sıkıca sararken savaş çıkarsa ne yapacağını düşündü. Her ne kadar capella onu rahatlatmaya çalışsa da her zaman ters giden şeyler olurdu. O asil değildi. Ölebilirdi. En çokta ariaya bu koyuyordu. Her zaman kalabalık ailesi olsun isteyen biri olarak tam öyle bir aileye sahip olunca ölüm fikri ariayı çok üzüyordu. Buna hazır değildi. Ölmek istemiyordu. Gerekirse Güçlü olduğunu o yaratıklara bile kanıtlardı ama ölemezdi. Capella ariadan ayrıldığında burukça gülümsedi ve "hadi yatalım. Sen de böyle düşüncelere dalıp daha çok üzülme."dedi. Anne edasıyla söylenirken aynı zamanda ayağa kalkıyordu. Aria capellanın bu haline tebessüm ederken onunla beraber kalkıp odasına doğru ilerledi. Capella kapıya gelince son bir kez ariaya dönmüş ve uyarılar yaparak arianın odasına girmesiyle o da odasına girmişti. Capella kendini hızla yatağa atarken gözlerini tavana sabitledi.Aklı bugün her konuyu armana saptırmasındaydı. Ona aşık olmuş olabilir miydi? Capella bu düşünceye alayla gülerken böyle bir şeyin imkanı yok. Onu tanımıyorum bile diyerek söylendi. Sonra ciddiyetle kalbini dinlemeye başladı. Ya gerçekten aşık olduysa.. kalbini tarttı. Armanı düşünüp kalbine odaklandı. Kalbi hızlan mıyordu. Armanı hayal ettikçe mutlu olmuyor yada heyecanlan mıyordu? Aşk sevdiği kişiyi düşündükçe heyecanlanmak değil miydi? Kalbinin hızlanması değil miydi? Bunlar capella da olmuyordu. Bu da çok net bir şekilde capellanın armanı sevmediğini gösteriyordu. Capella rahatlarken derin bir nefes aldı. Hayatı yeterince karmaşıktı. Aşkı ekleyip daha da karmaşık hale getiremezdi. Capella kendini çok iyi tanıyordu. Armanı düşünmesin nedeninin merak duygusu olduğunu ilk baştan itibaren anlamıştı. Ama aşık olma ihtimaline karşı yinede kendini teste tabi tutmak istemişti. Neyseki testi başarısız çıkmıştı. Bunun verdiği rahatlıkla başını yastığa gömüp gözlerini kapattı. Savaş fikri daha doğrusu savaşı başlatanın kendi olma düşüncesi onu uyutmamaya hazırlansa da capella çoktan uykuya dalmıştı. Sonuçta yarın alanis ona büyük bir eğitim verecekti. Uykusunu tam almalı hazır olmalıydı.
Sabah gün ışıklarıyla uyanan alanis yatakta dikleşti. Hector mırın kırın ederken alanis onun bu haline tebessüm etmiş ve elini hectorun saçlarına götürüp dağıtırken hector başını yastıktan kaldırıp erkenci sevgilisine baktı. Hector ani hareketle alanisi altına alırken elini alanisin yanağına götürmüş ve okşayarak "neden bu kadar erkencisiniz acaba?"derken alanis tebessüm ederek "ben yoğun büyücüyümdür"demişti. Hector yaa diyerek alanisi boynuna öpücük kondururken alanis hectorun nefesiyle irkilip gıdıklanırken gülmeye başlamış ve hectoru kendinden uzaklaştırmıştı. Hector gülerek sevgilisine bakarken alanis hectorun yanağında bulunan ve oldukça cazip gelen gamzesine dudağını götürüp bastırırken "artık gitmeliyim"diyerek fısıldamış ve yataktan hızla kalkmıştı. Hector dudaklarını büzerken alanis gülerek banyoya girdi.
Uyanmaya çalışan capella yatakta doğrulup saatine baktı. Kendi kurduğu alarmı duymadığını fark etti. Geç kalmıştı. Hızla banyoya girerek üzerini değiştirdi ve odadan ayrıldı. Arka bahçeye çıkarken gölün yanında suyla oynayan alanisi görünce capella dudaklarını dişledi. "Geç mi kaldım?"diyerek alanise utangaç tavırlarıyla sordu. Alanis hızla capellaya dönerken gülümseyerek"hayır ben erken kalktım. Sen tam zamanında geldin"dedi. Capella duyduklarıyla rahatlarken alanis devam etti. "Hazır mısın peki?"dedi. Capella başıyla onaylarken alanis gülümseyerek iyi demiş ve capellanın tam önüne geçmişti. Capella onun her hareketini izlerken alanis sağ elini kaldırdı. "Senden duygularına odaklanmanı istiyorum Capella. İçinde duran güce odaklan. Onu hisset ve eline yönlendir. Onu bana göster. " Capella alanisin cümlesinin bitmesiyle gölden gelen suyun farklı şekillere girmesini izledi. Resmen Hareket ediyordu. Alanis avcunu sıkmasıyla su yere dökülmüştü. "Sıra sende "diyen alanise karşı capella gerilirken alanis "gerilme Capella. Gücünü sende biliyorsun. Bunu başarabilirsin"dedi. Capella derin bir nefes alırken elini uzattı. Gücünün farkındaydı. Bunu başarabilirdi. Panik atak geçirdiği zaman hissettiği gücü içinde aradı. Vücudunun titremesiyle gücünü uyandırmıştı. Kapattığını bile fark etmediği gözlerini açarken avcuna baktı. Bakışları elinde odaklıydı ve gücü oraya yönlendirmeye çalışıyordu. Elinde hissettiği güçlü dalgayı daha da yoğunlaştırdı. Alanis gözleri beyaza dönen ve bütün bakışlarını avcuna yoğunlaştırmış Capellaya bakıyordu. Gücünü o an daha net anladı alanis. Hectorun bahsettiği savaş konusunda haklı olabilirdi. Capella gerçekten güçlüydü. Ellerinde beliren hortum kendi etrafında dönmeye başlarken capella gururla ve heycanla elindeki hortuma bakıyordu. Gülerek alanise dönerken alanis tebessüm edip "oldukça iyisin "dedi. Capella avcunu alanis gibi kapatırken hortum kaybolmuştu. Hectorun sesiyle iki kız irkilerek hectora döndüler. Hector evin duvarına yaslanmış kızlara bakarken "durumlar nasıl?"dedi. Alanis ilk görev başarılı derken hector alanisin yanına gelmiş onu kolunun altına alıp "o zaman asıl göreve geçebiliriz"dedi. Capella merakla ne gibi bir görev derken hector ciddiyetle alanisten ayrılmış ve gözlerinin griliğini belirginleştirerek elektrik dalgası yaratmıştı. Senden bütün gücünü göstermeni istiyorum capella. Ama bu sefer onu yöneten sen olacaksın. Bir güç dalgası yarat. Dedi. Capella bunu yapabileceğimi sanmıyorum dese de hector vazgeçmek yok demiş ve kendi dalgasını göstermişti. Sağ avucunda büsbüyük bir dalga oluşurken elektrik akışları etrafa saçılarak gücünü belli ediyordu. Alanis gölden aldığı su birikintisini gök yüzünde tutarken hector elindeki güç dalgasını oraya fırlattı. Suya çarparak etrafta ışık hüzmesi oluşturan güç karşısında capella şok içerisinde olanları izledi. Alanisle hectorun uyumuna mı şaşırsa yoksa bu güce mi bilemiyordu. Ağaçlara zarar gelmemesi adına böyle bir şey yaptıklarını anlayan capella bu ince düşünce karşısında gülümsemeden edemedi. Sahi onun kırdığı ağaç nerdeydi. Etrafına baktığında dün gücünün çarpıp yıktığı ağacın orda sapa sağlam durmasına şaşkınlıkla baka kaldı. Anlaşılan owen ağacı iyileştirmeyi başarmıştı. Düşüncelerinden ayrılmasını sağlayan hectorun sesiyle capella irkilirken gücüne odaklandı. Savaş olucaksa capella hazır olmalıydı. Bu yüzden bu işe oldukça ciddiye alıyordu. Yapamıyor diye vazgeçemezdi. Capella yeniden hissettiği güç dalgasıyla tebessüm etti. Şimdi sıra hectorun yaptığını yapmasındaydı. Bütün gücünü savaş topu haline getirmeye çalışırken bir türlü başaramamasından ötürü kaşlarını çattı. Hadi ama diye söylendi. Gözünü kapattı ve yeniden odaklandı. Bunu, yapmalıydı. Hector capellanın uğraştığını görebiliyordu. Bu işe ciddiye aldığını anlayınca tebessüm etti. Hector Capellanın gözlerini kapatmasıyla yapamadığını anladı. Sinirlenmeye başlayan capella havada yankılanan gök gürültüsü eşliğinde daha da öfkesi arttı. Alanis capellayı durdurmaya hazırlanırken hector onu durdurmuş ve capellanın asıl gücünü beklemeye başlamıştı. Capella gözlerini açtığında şiddetli bir yağmur başlamış ve anında herkesi sırılsıklam ederken capella öfkeyle olmuyor diye bağırdı. Alanis "bir daha dene capella. Hemen vazgeçme" capella başını umutsuz vaka olduğunu gösterir bir halde salladı. "Ben sizin kadar güçlü değilim"demesiyle owenın bahçede sesi duyuldu. "Bu yağmurun yağmasını sağlayan sensin capella. Odaklan. Unutma güç sensin"diyerek bağırdı. Owen evin çatısının altında saklanıyor ıslanmamak adına dışarı çıkmıyordu. Capella onun ne ara kendilerini izlediğini düşünürken hector "evet seni bekliyoruz"dedi. Capella onun yüzünden ıslanan alanis ve hectora mahçup olup gözlerini yumdu ve daha güçlü bir şekilde gücüne odaklandı.
![](https://img.wattpad.com/cover/238671720-288-k247082.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Sakladıkları
Fantasyİki genç üniversite öğrencisi önlerine gelen garip ama ilgi çekici gezi için hazırlanırlar. Gezinin vaddettiği şey eski zamanda yaşadıkları bilinen vampirlerin yaşam yerlerini göstermektir. Aria bu konuda ne kadar heyecanlı olsa da capella zıt duygu...