Arianın dediği şeyden sonra ürkerek etrafıma baktım. Gözlerim o adamı ararken etrafta kimseyi görmemem sinirlenmeme sebep olmuştu. Aria koluma girip beni ilerletmeye başlarken grubun yanına vardık. Ben hala etrafa bakınıyordum. Başımı olumsuz anlamda sallayarak rehberin dediklerini dinlemeye başladım. *Evet arkadaşlar.. saat geç oluyor arabaya geçelim. Yoksa planlanan saatten daha geç döneriz* herkesten onaylayan mırıltılar çıkarken arianın koluna girerek hızla otobüse ilerlettim. Bu sefer yukarda oturmak istiyordum. Yukarı kata çıkıp cam kenarına kurulurken son bir kez ormana baktım. Bu ormanı araştırmaya niyetliydim. Aria yanıma gelip otururken "bence bu sevdandan vaz geçelim. Baksana hem burası bizim şehire de uzak"dedi. Omuzlarımı silkerken yanıt verdim. "Zaten araba almak istemiyormuyduk. Al bir neden daha işte. " Aria başını olumsuz anlamda sallayarak bana döndü. "Evet para bile topladık ama ya başımızı belaya sokarsak?" Elimi omzuna koyarak tebessüm ettim. "Sen bu işe girmeye bilirsin aria. Olası bir belada Bende vicdan yapmamış olurum"dedim. Aria bıkkın bir şekilde nefes verdi. "Her ne olursa olsun. Yanındayım capella. Bunu biliyorsun. "Diyerek başını omzuma koydu. Gülümsedim. Bunu biliyordum ama kendini benim için tehlikeye sokmasına izin verecek miydim gerçekten? İşte bunu düşünmem lazımdı!
Otobüs sonunda hareket etmeye başlarken etrafa bakındım. Ormanın yanından geçerken içime Anlam veremediğim bir ürperti girdi. Vücudum titrerken bu duruma anlam vermeye çalıştım. Aria ya döndüğümde uyuduğunu gördüm. Ürpertim artmıştı. Bu garip durum karşısında başımı kaldırarak ormana baktım. Sanki zaman durmuş gibi her şey ağır çekimde hareket ederken ormanda bir adam gördüm. Ağaçların arasından çıkmış kendini gösterirken gezi alanında çarptığım erkekle göz göze geldik. Vücudumdan soğuk terler akmaya başlarken avucumun terlediğini hissettim. Vücudum beynimin aksine oldukça zıt hareket ediyordu. İçimde gram korku yokken vücudumun korkuyla titremesi oldukça garipti. Otobüs durma raddesindeymiş gibi iyice yavaşlarken başımı otobüse çevirdim. Bütün yolcuların ormana yani o adama bakıyor olması gerçek anlamda ürkmeme neden olmuştu. İşte şimdi korkmuştum. Aria bile başını kaldırmış adama bakarken başımı yavaş bir şekilde adama çevirdim. Burda neler olduğunu çözemiyordum. Kessinlikle bunlar gerçek olamazdı. Adam gözümün içine bakar vaziyette beni hipnotize etmiş gibi başını usulca yana yatırdı. Bakışlarım adamın anlamsız hareketine karşı çatılırken güldüm. Arkamda gördüğüm hareketlenmeyle ariaya döndüm. Başını adamın yönünde eğmişti. Gözlerim irileşirken ariayı dürttüm. Bu saçmalıktı. Burda neler dönüyordu. Otobüste bulunan diğer yolcuların aynı şekilde başını eğmeye başlamasına karşı hızla adama döndüm. Ne yapmaya çalıştığını anlam veremezken adamın başı usulca kalktı Bana bakıp gülümsediğini görmemle sarsılarak uyandırılmıştım. Başım sersem gibiydi. Zorla ayılırken endişeyle bana bakan ariaya döndüm. Ne yani bütün bunlar rüya mıydı? Çok gerçekçiydi. Kessinlikle aria beni de korkutmayı başarmıştı. Kendimi hızla toparlarken etrafa baktım. Hava kararmış bizim yaşadığımız şehre yaklaşmıştık. Yoldan tanımıştım. Bana bakan aria sinirle "bir saattir sana sesleniyorum. Bu nasıl bir uyku? Endişelendim"dedi. Omuzlarımı silkerken "saçmalama iyiyim ben. Hem Güzel uyumak suçmu?"dedim. Aria Başını olumsuz anlamda sallayarak sen iflah olmazsın diyerek yanıma rahat bir şekilde oturdu. Gülerek omzuna vururken başımı omzuna koydum. Sonunda otobüs buluşma noktasına vardığını belli ederek istop ederken ariayla ayaklanarak otobüsten indik. Saat geç olmaya başlamıştı. Bu yüzden ariayla direk yurda girmiş ve odamıza çıkarak yatağımıza kurulmuştuk. Aria gülmeye başlarken " bu yaşadığım en güzel anıydı"dedi. Gülümserken ekledim. "Bende çok eğlendim. Ve bunun devam edeceğini biliyorum"dedim. Aria gülerken "bak bundan eminim. Pes edecek biri olmadığını biliyorum"dedi. Dediklerine karşı gurur duyarken gülümseyerek sırtımı ona dönüp uyumak için hazırlandım.
Sabah güneş ışıklarının gözlerimi yakıp uyanmama sebep olmasına karşı zorla uyanırken yatakta doğruldum. Aria hala uyuyordu. Onu rahatsız etmeden banyoya ilerlerken odada bulunan cama yöneldi gözlerim. Daha güneş yeni yeni doğuyordu. Adımlarım banyodan önce cama yönelirken camdan dışarı baktım. Gökyüzü açıktı ve hava sakindi. Etrafa son bir kez daha baktıktan sonra banyoya gidip ellerimi yüzümü yıkadım. Uykum yoktu bu yüzden o gezi alanını araştırmak için bilgisiyarımın başına geçtim. Bilgisayarı hızla açıp bizi oraya götüren turun adını yazarak o mekanı bulmaya çalışırken çıkan web sitesine karşı incelemeye başladım. Mekanın tarihini araştırmak için her girdiğim web sitesi kara büyü yazıp kapanıyordu. Sinirlenmeye başlamıştım. Bıkmadan başka sitelere girdiğim halde çıkan kara büyü yazısına karşı öfkeyle bilgisiyarı kapatarak ayağa kalktım. Kaç saattir bununla uğraşıyordum ama nerdeyse ezberlediğim kara büyüden başka bir şey öğrenememiştim. Anlaşıldı. Ben oraya gidip kendim araştıracaktım. Böyle bilgisiyarla olmuyordu. Oraya yakın bir köy de vardı. Önce oraya uğrar tarihi alanın geçmişi hakkında sorular sorarak bilgi öğrenir daha sonra tarihi alanı daha detaylı gezerdim. Evet bu daha mantıklıydı. Planımı hazırlamış net bir karar almamın üzerine tebessüm ettim. Sonunda belki biraz bilgi öğrenirdim. Mutlulukla yatağıma otururken arianın mırıldandığını duydum. Bakışlarım aryaya kaydı. Tüm dikkatimle ona bakarken aniden çalan alarmımla yerimden sıçradım. Korkuyla vücudum titrerken kendime hakim olmaya çalışarak alarmı kapattım. Ariaya dalmıştım ve bu beni ürkütmüştü. Üniversiteye gitmem gerekiyordu. Dersim başlamak üzereydi. Hızla üzerimi değiştirip çantanın içine bilgisiyarı koyarak çantayı sırtıma asıp odadan çıktım. Masaya not bırakmıştım. Aria uyuduğundan onu rahatsız etmek istemiyordum. Hızla yurttan ayrılıp üniversiteye ilerlerken saati de kontrol ediyordum. Son dakika derse yetişip derse girerken hemen arka taraflara giderek arka sıraya oturdum. Benden hemen sonra sınıfa gelen hoca hızla konuyu anlatmaya başladı.
Dersin yarısında uykum gelmeye başlarken uyumamak için kendimle savaş vermeye başladım. Başımı dik duran elime yaslamış hocaya bakarken kapanan göz kapaklarıma karşı direncim bitmiş uykuya teslim olmuştum.
Kendimi toparlayıp hızla ayılırken uykumun dağılması adına hocaya odaklanmaya çalıştım. Erken kalkmam beni mahfetmişti. Dersi tüm gücümle dinlerken hocanın söyledikleri garip bir hal almaya başladı. Söylediği cümleler sürekli web sitede gördüğüm büyüye benziyordu. Kaşlarım çatılırken hocaya odaklandım. Büyüyü bitirip bir anda bana dönen bakışlarına karşı ürkerek hocaya baktım. Evet işler yine çılgın bir hal alıyordu. Hoca yeniden söz alırken "insanlar gördüklerinden değil göremediklerinden korkar. Ki kimsenin görmemesi gerekiyor. Bu söylediklerimde normal bir insanın anlayabileceği bir şey değil. Bunlar oldukça tehlikeli şeyler. Söylediğime kulak ver capella! Bu kara büyü. Bu ölüm demek. Bunu anlamaya uğraşma! Bu ölüm demek!"
Sıçrayarak uyanırken hızla etrafıma baktım. Yanımda oturanlar bana garip bir ifadeyle bakarken kendimi toparlayarak hocaya bakmaya çalıştım. Başım ağrımaya başlamıştı. Bu kara büyü muhabbeti oldukça sinirimi de bozuyordu. Hoca Dersimiz bitti diyerek sınıftan çıkmış ve yavaş yavaş sınıfta boşalmaya başlamıştı. Biraz daha sınıfta kaldıktan sonra bende ayağa kalkıp sınıftan çıktım. Bu olaylar oldukça dikkatimi çekiyordu. Ama böyle saçma sapan şeylere karşı odaklanıp kendimi korkutamazdım. Ama büyü faslı kafama da takılmamış değildi. Bunu ariaya anlatmalıydım. En azından içimden atmalıydım. Üniversiteden çıkıp bahçede yürürken kapıdan giren ariayı gördüm. Hazırlanmıştı. Yanına ilerlerken gülerek ona baktım. Bana tebessüm ederek "bende seni almaya geldim. Açım ve kahvaltı etmedim beraber edelim mi?" Dedi. Başımı hızla sallarken "bende açım"dedim. Koluma girerken beraber üniversiteden çıktık. Başımı ona çevirip "sanırım o yer hakkında bir şeyler buldum"dedim. Aria bana dönerken "nasıl yani? Hemen anlat"diyerek merakla sorarken gülümseyerek yanıt verdim. " Yani şöyle tam bir bilgi değil. Bir tek o yer hakkında büyü öğrenebildim. Ve rüyama girecek kadar ezberlemiş olabilirim"dedim. Aria gülerken "kızım bak! bize bir şeyler musallat etme sakın!"dedi. Gülerek saçmalama dedim.
![](https://img.wattpad.com/cover/238671720-288-k247082.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Sakladıkları
Fantasiİki genç üniversite öğrencisi önlerine gelen garip ama ilgi çekici gezi için hazırlanırlar. Gezinin vaddettiği şey eski zamanda yaşadıkları bilinen vampirlerin yaşam yerlerini göstermektir. Aria bu konuda ne kadar heyecanlı olsa da capella zıt duygu...