Ada

52 2 0
                                    

Hayat bana bambaşka kapılar açtı ve hangisine gideceğimi bilmiyordum. Ailemi kaybettiğimden beri kendimi bu kadar çaresiz hissetmemiştim. Sevgiyle nefret arasında kalmıştım. O kadar çok isterdim ki karnımdaki bebeği sevgiyle beklemeyi. Affedebilsem belkide bu zayıflığımı yenecektim. Ama hala kalbimde geçmemiş yaralar vardı ve ben nasıl tedavi edebileceğimi bilmezken, Deniz'e teslim olamazdım.

" İstediğin şeyleri aldım. "

Birazcık da olsa düşünmek, kendimle baş başa kalabilmek için Deniz'i kitapevine göndermiştim.

" Teşekkür ederim. Hepsini bulabildin mi? "

" Evet."Gözlerimin içine bakarak , bir zafer kazanmış çocuk edasıyla gülümsedi. Bu hali gerçekten komikti.

"Şey acaba beraber okuyabilir miyiz? " Hadi ama yapma böyle.

" Sen kitap okumazsın ki. " Neden böyle yapıyordu? Bu kadar zorlaştırıyordu ? Tamamen farklı kişiliğe bürünmesi onu iyi yapmıyordu, sadece kafamı karıştırıyordu.

" Sanırım.. Bu eğlenceli olabilir. " Eğlenceli?

" Her neyse, peki okuyabiliriz. " Belki birlikte yorumlamak keyifli olabilirdi.

Okuyacağımız kitap bir polisiye kitabıydı.

&

" Hayır kız ölmeyecek, tamam mı? O daha çok genç, lütfen ölmesin. "

" Polisler cesedini buldu Selis. "

" Sadece 5 dakika yasıma saygı duyar mısın? "

" Peki bir saattir tanıdığın bir hayali karakter için yas tut bakalım. Ben de içecek bir şeyler getireyim."

" Tamam hayali karakter olabilir ama ben onu seviyordum. Niye öldü ki? Bence ölmedi. Buldukları başka birinin cesedi. " Sesli düşünmeyi seviyordum.

" Kız öldü birtanem. "

" Birtanem? Pardon? "

" Özür dilerim. Demem bir daha. " Sesi sert ve öfkeli çıkmıştı. Of hiç anlayışlı değildi.

" Bebeğim nerede? Naptın bebeğime? "

Elinde içeceklerle geldi. Kocaman bir gülümsemeyle;

" Karnında ya."

" Sence komik mi? Oyuncak bebeğimi bul hemen, o bensiz yapamaz. "

" Oyuncak bebek mi ?"

Yeter ama. Kafasına yastığı fırlattım ve odadan çıkmasını sağladım. Bu bebeğe bu kadar değer vermemin sebebi, manevi olarak bana hep destek olmasıydı. Ağlarken, uyurken hep ona sarılırdım. Canlı olanlardan daha samimi geliyordu bana. Adını Ada koymuştum. Ve 9 yıldır benimleydi.

" Buldum, kanepenin altındaymış. "

" Kanepenin altında ne işi var? "

" Bilmem belki de oyun oynuyordur. Bence geri bırakmalıyız, baksana çok sinirlendi. "

" Benimde sinirlenmemi ister misin? " Ada'yı ver bana. "

Elindeki bebeğime daha dikkatli baktı.

" Adı Ada mı? İlerde çocuğumuza koyacağını söylediğin isim."

" Tamam yeter bu kadar. Ver onu."

" Bir şartla. Ada'nın gerçek olmasına izin vereceksin. "

A Kiss İs A PromiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin