"Saçmalıyorsun, cidden sıkılmaya başladım. " Anlayış bir yere kadar. Daha onu affetmemişken, bu cesaret nereden geliyordu?
"Selis sana ulaşamıyorum. Pişmanım yemin ederim pişmanım."
Söylediği sözler teker teker kalbime çarpıyor, yankılanıp geri gidiyordu.
"Çok geç." Bu iki kelime hissettiğim, yaşadığım bütün şeyleri kapsıyordu. Çok geçti. Yaşananlar için.. Ona beslediğim duygular için.. Belkide ben erken pes etmiştim, yalnızlığımla başa çıkabilmek için. Sonuç olarak, her şey erken veda etmişti bize.
Pişmanlık içinde barındırdığı değeri kaybetmiş ufka doğru yaklaşmıştı. İlk zamanlar bu cümleyi o kadar çok beklemiştim ki benim için şimdikinden farklı çok anlam ifade ediyordu. O sözle bütün olanların geçeceğini düşünüyordum. Zaman ilerledi, pişmanlık kelimesi 9 harften başka bir şey olamadı.
" Farkındayım. Ama şuan durum farklı. Bize ait bir bebek var karnında. Bu bir çok şeyi geri getirebilir. Gülümsemesi, yaşananları silebilir. "
" O geçmişi hatırlatmaktan başka bir şeye yaramayacak. Her yüzüne baktığımda adım yerine orospu denilmesi aklıma gelecek. Senin beni umursamayışın, benim gözyaşlarıma gülüşün, hepsini onda göreceğim. Buna katlanamam. İstemiyorum anlamıyor musun? "
" Sadece bir şans sana yalvarıyorum sadece bir şans daha. Kendimi göstereyim. 1 hafta ver. Eğer hala aynı düşünürsen, ısrar etmeyeceğim."
Kafam da dediklerini tartarken, ne kaybedeceğimi düşündüm. Koca bir hiç. Zaten elimde kalanlar sayılıydı. Daha ne kadar batabilirdim?
"Sadece 1 hafta."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Kiss İs A Promise
Romansa"Teninin kokusu tenime sinmişti. Kalkıp, üstümü giydim. Uyurken ki o masum yüzüne son kez bakıp çıktım. Ona ait olmuştum ve hep olacaktım." Bu düşüncelerim sadece 1 gün sürmüştü sonra ayrıldık. Ama sadece ayrılmadık. Aramızdaki herşeyi de ayırdık. "...
