Son Kez

185 5 0
                                    

Soğuk yüzüme vururken çantamla dikiliyordum. O dediği için değil, kendimi göstermek için konuşmaya gidecektim.Eli bol pantolonunun cebinde keskin bakan gözleriyle bana bakarak geliyordu. Normal de ne kadar karizmatik diye düşünüyor olurdum.

" Üşüyor musun? Burnun kıpkırmızı olmuş." derken gülümsedi ama gülümsemesine karşılık vermedim.

" Sanırım." Üzerinden deri ceketini çıkarmak üzereyken ona ters ters baktım.

" Senin bir şeyini istemiyorum. Üşümeyi tercih ederim." Şaşırmış görünmüyordu. Kırıldığımı, ne kadar zor günler geçirdiğimi, canımın ne kadar yandığını azıcık beyni varsa tahmin edebilirdi zaten. Boş bir depoya geldik. Buraya bir kaç kere daha gelmiştik ama fazla kalmamıştık.

" Neden buraya geldik?" dedim anlamayarak.

" Çünkü kimsenin olmamasına ihtiyacımız var."

Sessiz kalmayı tercih ettim. Aslında gitmem gerekirdi. Onunla baş başa kalmamam gerekirdi. Ama içimdeki herşeyi söylemem lazımdı. Bir kaç tane uzun çıta ve dalları yere topladı ve ateşin yanmasını sağladı. İkimiz de karşılıklı etrafına oturduk.

" Bana aşıksın." dedi birdenbire.

" Ne ?"

" Bana aşıksın diyorum." Bu çocuk tam bir gerizekalı.

" Hayır değilim."

" Belki benden nefret de ediyorsun. Haklısın da. Ama hala bana aşık olduğunu biliyorum. Boşuna inkar etme. Yaptığım her şeyde suçluyum. Erkekler böyledir, becerdikleri kızları herkese dalga konusu olarak anlatırlar.Önemsemezler. Benim de önemsememem lazımdı aslında." Dudakları kıvrıldı hafifçe. Utanmış gibiydi. " İlk başlar da ne olduğunu anlamadım. Nereye gitsem mutlaka yaşadığımız anları hatırlatacak birşey karşıma çıktı. Umursamadım, boşverdim. Sonra rüyalarımda seni gördüm sürekli. Kokunu , her parçanı özlemeye başladım. Bir süre gelmedim okula. Sırf şu siktiğimin beyninden çıkman için. Seni yok etmek için her kızı becerdim. En sonuncusunda işe yaramayacağını anladığımda ağladım. Seni sevmek istemedim, çünkü yanılmaktan yıkılmaktan korktum. Hem affetmezdin zaten. Artık olmayacağını biliyorum."

" Doğru tahmin." diyebildim sadece. Sesim kısılmıştı. Beklemediğim bir çok şey söylemişti. Ve nefretim gram gram azalmaya başlamıştı. Ama hemen toparladım kendimi. Verdiğim sözü hatırladım." Sevmek yok. Affetmek yok. Güçlü ol. Ağladığın her gözyaşının hesabını ödeteceksin. Ve mutluluk asla yok senin için."

" Artık benim değil misin ? Bunu gerçekten bilmeye ihtiyacım var." Yere bakarak konuşuyordu.

" Sadece beden olarak senin kaldım. Ama olmak istemiyorum."

" Lütfen, beni affetme, bağır, çağır, herşeyi yap ama benim kal. Saç tellerin, göz rengin, dudaklarının pembeliği, göbeğindeki doğum izi, kalbinin hızla atması benim kalsın. Yalvarıyorum sana."

Beni bu kadar incelediğini düşünmemiştim. Sadece aldığı zevke baktığını sanmıştım. Belki de etkilemek için söylüyordu. Ama yine de şaşırmıştım.

" Sanırım dediğin olmayacak.Artık rahat bırak beni. Görmek istediğim son kişi bile değilsin. İğreniyorum seni gördükçe. Zavallısın, seni seven birini kaybedecek kadar zavallı. Karşıma çıkma, bana bakma, konuşma, duyma, hissetme. Bana dair hiç bir şey yapma. Seni aklımdan, kalbimden, hayatımdan çıkardım. Yakında bedenimden de çıkaracağıma emin ol." deyip kalkıp gidecektim bileğimi sıkıca kavramasaydı.

Beni kendine çekti ve yatma pozisyonuna geçtik istemeden. Betona yatmıştık. Belimi sıkıca kavradı ve gitmeme izin vermedi, başım göğsüne düştü. Gİdemiyordum, gitmek istediğimden de emin değildim.

" Ne yaptığını sanıyorsun?"

" Hayatından çıkmamı istemiyor musun? Bunun için son kez varlığına ihtiyacım var. Seni özleyeceğim ve şimdi son kez sarılmam lazım. Birazcık izin verir misin? " Cevap vermek yerine gözlerimi kapadım. Benim de buna ihtiyacım vardı. Göğsünde son bir kez güvenle gözlerimi yumdum.

A Kiss İs A PromiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin