MM-Rüzgar Armalar ve Asrın İzanağ
Asrın için sonunda bir isim buldum. Bunun için ayrı üzgünüm :(
Bölüm geç geldi farkındayım bunun içinde özür dilerim ama özel bir bölüm yazmaya çalıştım
Neyse :) İyi okumalar..------
Haziran ayının sonlarına doğruydu.Gece olmasına rağmen hala sıcaktı.Bunun keyfi üzerine Kubilay'ların arka bahçesinde mangalı yakmıştık.Arkadaşlarımla birlikteydim.Hayatımda yaptığım en büyük doğrumdu.Onlar benim ailemdiler.Hatalarımda bile yanımdaydılar.Benim için endişelenir beni korurdular.Tıpkı benimde onlara yaptığım gibi.
Aramıza yeni katılan biri daha vardı.Melisa..
Bu akşam için babasını ikna etmemiz oldukça zor olmuştu.Adamın pek iyi işlerle uğraştığı söylenemezdi ama o gün onu kurtarmam bize olan güvenini sağlamıştı.Kaba görünüşüne karşı kızına ve eşine karşı melekti adam.Melisayla arka bahçede basmış olabilirdik yani..
Birde Melisa ile Eren vardı..
Eren aşıktı.Biliyordum.Zaten saklama gereğide duymamıştı.O herzaman açık kitapdı.İçinde saklmayı sevmezdi.Melisa'yıda içinde tutmak istemediği kesindi.O aşkına karşılık bekliyordu.Hak ediyordu da..
Ben?
Ben sadece aşkımı özlüyordum..
Yaklaşık iki haftadır ulaşamıyordum.Delirmeme ramak kalmıştı.Ama elimden hiçbirşey gelmediği için sadece bekleye biliyordum.Oda ayrı sinir ediciydi. Ne olduğu konusunda bir fikrim yoktu.Murat amca ile Selma teyze boşanma işini ertelemiş ve yeniden deneme kararı almışlardı.Murat amcanın o kadar kararlı olmasına karşın fikrini neden değiştirdiğini bilmiyordum.İstediğim tek şey Rüzgardan haber almaktı.
"Gene daldın? Asrın iyi misin?"
Yanıma oturan Kubi'ye döndüm.Elinde tutuğu birayı uzattınca direk aldım.Oldukça iyi gelmişti.
"O baya dertliyiz desene?"
"Bana diyene bak!"
Lafımın ardından gülerek mangal başındaki Beren'e döndü.Çocuğun bakışları bile başkaydı.Ona baktığı zaman ifadesi değişiyor saf aşık moduna geçiyordu.Zavallım..
"Çok aşıksın ha?"
"Sorma Asrın, bazen benim olduğuna inanamıyorum."
"Kim demiş senin olduğunu?"
Sorum karşısında ifadesi anında değişti.Kubi'nin bu halleri oldukça nadirdi.Ve genelde konu Beren olurdu.
"Ne demek şimdi?"
"Kubi, Beren'nin senin olduğuna dair bir kanıtın var mı?"
İfadesi iyice değişirken onu biraz daha gaza getirmem gerektiğini fark ettim.Geçen seferde aynısını yapmıştım ve sonucunda sevgili olmuştular.
"Şöyle anlatıyım, birlikte olup işi pişirdiğinizi sanmıyorum? Yoksa.."
"Ne!, Hayır.." Kubi'nin ani cevabı karşısında sorumu biraz yanıtlamış oldu.İşi tam pişirmemişler ama biraz ileride gitmişler..Çok pisliğim ya!
"Tamam, peki evlimisiniz? yada nişanlı? Sözlü bile değilsiniz."
Kafasını yavaşça iki yana sallarken aynı hızda yanımdan kalktı ve Berene ilerdi.Gözlerim onu takip ederken aynı zamanda gülümsemiştim.Psikolog olmayı ve işimi yapmayı çok seviyordum.Bakışlarımı Kubi ve Berenden ayırıp diğer sorunlu çiftimize çevirdim.Onlara bir süre bulaşmasam iyi olacaktı.
Bitmiş olan bira şişesini çöpe attım masayı kurmaya başladım.Kubilayla Eren etleri pişirmiştiler.Salatayıda yapınca sofra tam olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin Elinde
AdventureRüzgar... Öfkesi bedenini esir almış bir hasta.İlgiye aç.Sevgiye aç.Şefkate aç. "Deli" diyorlar."O hasta ona yaklaşma!" diye bağırıyorlar.Gözü dönüyor Rüzgarın...Esip geçiyor arkasında enkazlar bırakarak... Arkasına bakmasa bile öfke yerini pişmanlı...