Multi:Rüzgar Arnalar
1 hafta sonra....
"Evet Buse bunu da boyadık mı tamam?"
Buse down sendromlu küçük bir kızdı.Çekik gözleriyle çok tatlıydı.Nedeni bilinmez engelli insanlara karşı ayrı bir özenim vardı.Onlarla ilgilenmeyi , zaman geçirmeyi seviyordum.Bu yüzdende psikoloji okumayı seçmiştim.Eğer sınavsa başarılı olabilirsem direk olarak RAM* da başlayabilecektim.Çoğu insan tarafından acı gözlerle izlenen bu insanları ben çok seviyordum.Onları bizden ayıran bir özellik olduğunun farkındaydım.Ama bu özellik eksiklik değil tam tersine onların kimliğiydi.İleride onlar için daha fazla şey yapmak adına okuluma gitmeliydim.Buse'ye sıkıca sarılıp o tombul yanaklarını öptükten sonra asıl öğretmenine bırakıp merkezden çıktım.
Merkez kampüse uzaktı bu yüzden genelde otobüsle okula giderdim.Okulun girişine geldiğimde bizimkiler bahçe köşesinde toplanmışlardı.
"İyi ki geldin Asrın,Şu Beren var ya çenesiyle beni öldürecekti." Eren ve Beren ikizlerdi.İkiside birbirinden sıcak oldukça yakın arkadaşlarımdı.Onların bu sevimli hallerine gülüp banka kuruldum.
"Kesin bir şey yapmışsındır Eren "
"Bir şey yaptığım yok ya "
"Tabi tabi"
Bu sefer bana katılan Kubiydi.Kubilay belki aramızda en olgun olandı.Yaş farkıda bunda etkili olabilirdi tabi.Ama Ereni zapt edebilen bir güce sahipti.
Eren muhtemelen gene saçmalamış Beren'in sinirini bozmuştr,Kubilay la ben de onların her zamanki atışmalarını izleyip kendimize komedi çıkarıyordu.Beren,Kubilay ve Eren yakın arkadaşlarımdı hepsi bana en zor zamanlarımda destek olmuştu.
Son ders'in bitmesine on dakika felan kalmıştı.Ben pencereden dışarıya dalmışken yanımda oturan Kubilay'ın yeniden Beren'e bakıp iç çektiğini fark ettim.Yeterdi artık bana bundan bahsetmiyor olabilirdi ama ben anlayamıcak kadar salak değildim.Sonuçta ikisinin de birbirlerine nasıl baktıkları belliydi.Kimse bu kadar kör olamazdı.
"Kubilay.."
"Korkuyorum Asrın."
Beren'in cevabından, onu red etmesinden edindiği arkadaşlıkların bozulmasından korkuyordu.Eren vereceği tepkiden değilde Beren'nin cevabından korkması biraz da tuhaftı tabi.Ama ikiside birbirlerine aşıkken ben artık bildiğim gerçeği saklayamıcaktım.Bunun için söz vermiştim ama Beren'in durumunu çok açık etmeden Kubilay'a yardım etmeliydim.
"Senden gelecek ilk adımı bekliyor."
Kubilay bana o kadar manalı bakmıştıki bir an o kadar umut verdiğime pişman gibi oldum ama cesarete ihtiyaçları vardı.Bende bu iki aptal aşığın birbirlerine bön bön bakmalarından sıkılmıştım.
"Teşekkür ederim Asrın."
Zil çaldığında Kubilay'a iyi şanslar dileyip eve geldim.Merkeze sabah uğramıştım ama evden sonra yeniden oraya gidecektim.Eve girdiğimde Esra abla salonda oturuyordu.Babamda yanına oturmuş derginin birine bakıyorlardı.
"Ah Asrıncım sen mi geldin"
Kötü bir kadın değildi ama işte ona pek alışabildiği söylenemezdi.Babamın bana bakışları tuhaftı sanki bana bakmak istemez gibi gözlerini kaçırıyordu.Bu durum hoşuma gitmemişti.Babam benden birşeyler gizlediği zaman böyle yapardı.
"Asrıncım senin zevkin güzeldir sence bu gelinlik daha mı güzel?"
Gelinlik mi? Babam Esra ablayla evleniyormuydu?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin Elinde
AventuraRüzgar... Öfkesi bedenini esir almış bir hasta.İlgiye aç.Sevgiye aç.Şefkate aç. "Deli" diyorlar."O hasta ona yaklaşma!" diye bağırıyorlar.Gözü dönüyor Rüzgarın...Esip geçiyor arkasında enkazlar bırakarak... Arkasına bakmasa bile öfke yerini pişmanlı...