Sedat amcaylada vedalaştıktan sonra merkezden çıktım.Tatil üç aylık bile olsa özleyecektim.Elimde değildi.Alıştıktan sonra bırakması oldukça zor oluyordu helede benim için.
Gittiği geceden sonra birşeyler elbette değişmişti.Hayat hiçbir zaman aynı şekilde devam etmiyordu.Ya acı ya da tatlı şeyler yön veriyordu.Bu sefer hayat bana gülümsemişti.Üvey bile olsa bir kardeşim vardı.Buğra şebeğin tekiydi.Şuan kalbini kaptırmış, esmer bir güzelin peşinden koşuyordu.Beren ve Kubilay da sonunda kavuşmuşlar aşk yaşıyorlardı.Hepsi için mutluydum.
Esra ablayla babam ise yaklaşan düğünün heyecanı içindeydiler.Tek kötü haber ise Murat amca ile Selma teyze'nin boşanma haberiydi belkide.Ama bilmediğimiz birşeyler vardı.Bu konuda emindim.
Durağa giden sokağı dönünce gelen çığlıkla olduğum yerde durdum.Emin olmak için biraz daha dinledim.Biri çığlık atıp ağlıyordu.Hiç düşünmeden çığlıkların geldiği yöne doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başladım.
Arka sokağıda döndüğümde gördüklerimle olduğum yerde kaldım.Feminist duygularım öfkeden çıldırdığı gibi kızın üstündeki adama tekmemi geçirdim.Bu piçlerden heryerde vardı.Tekme attığım adam küfrederek yerden kalkarken bu kadar iri olacağını fark etmemiştim.Adama bir tekme daha atıp kızı yerden kaldırdım.Demin önceki öfkeden gelen cesaretim yerini büyük korkuma bırakmıştı.Sıçmıştık!
"Koş!"
Kızı bileğinden tutuğum gibi koşmaya başladım.Geldiğim sokaklar iyice karışmışken kızın bileğini bırakmadan çantamdan telefonumu çıkarmaya çalışıyordum.Telefonum aynı anda çalmaya başlayıp deli gibi titrerken oldukça zor oluyordu.
Adam arkamızdamıydı bilmiyordum ama koşmayı bırakıp riskede atmak istemiyordum.En sonunda telefonumu elime aldğımda arayan Erendi.Ne kadar mutlu olduğumu anlatamazdım!
"As-"
"Eren! Peşimde yani peşimizde birisi var !"
"Ne! Asrın ne diyorsun neredesiniz siz?"
"Tam olarak bilmiyorum ama merkezden sonraki durağın ara sokaklarında galiba?"
"Tamam şimdi kalabalığa çıkmaya çalış ya da bir yerde saklan ben geliyorum"
"Çabuk ol!"
Telefonu kapatmıştım.Kıza döndüğümde benimle birlikte koşmaya devam ediyor hiç şikayet etmiyordu.Etmesinde bir zahmet onu kurtarmaya çalışıyordum.
"Kalabalık bir yerde saklanmalıyız"
"Peşimizde mi?"
Bu kız salaktı galiba saklanmamızı söylüyordum.O peşimizde olup olmadığından bahsediyordu.AH!Neden herşeye bulaşırım ki!
"Saklanmalıyız diyorum neyini anlamıyorsun?"
Dediklerimden sonra koşmayı bıraktı ve etrafına baktı.Sokağın sonunda gelen adamları görünce de elimi bırakıp koşmaya devam etti.Beni bırakıp kaçıyor muydu? O değilde ne ara bu adamlar artmıştı.Adamlar? Siktir!
Kızın peşinden koşmaya devam ederken sokağın köşesindeki köfteciyi görmemle resmen gözlerim ışıldamıştı.
"Hey!"
Kız sarı saçlarını savurup bana dönünce gösterdiğim dükkana doğru koşmaya başladı.Aynı şekilde bende onu takip ettim.Dükkana girdiğimizde önce ikimizde yere oturduk.Nefesiz kalmış ,yorulmuştuk
Köfteci amca bize dik dik bakmaya devam ederken umursamadan camdan adamların orada olup olmadığına baktım.Kimseyi göremeyimcede derin bir nefes aldım.Bu kız yüzünden başıma ama iş açmıştım orası ayrı idi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin Elinde
AventureRüzgar... Öfkesi bedenini esir almış bir hasta.İlgiye aç.Sevgiye aç.Şefkate aç. "Deli" diyorlar."O hasta ona yaklaşma!" diye bağırıyorlar.Gözü dönüyor Rüzgarın...Esip geçiyor arkasında enkazlar bırakarak... Arkasına bakmasa bile öfke yerini pişmanlı...