SE-11

172 11 5
                                    

Bir süre sadece baktım.Boş ve anlamsız şekilde.Ardından gerçek tüm gücüyle beynime balyozu indirdi.Nefesim kesilir gibi oldu önce.Anlamsız bir sıkıntı solumu ele geçirdi.Derin bir nefes aldım.Sakin olmalıydım.

Nasıl sakin olabilirdim!? Kaçmıştı!

"Buğra!? Ne diyorsun sen ?"

"Asrın, sakin ol önce eve gitmeliyiz.Herkes orada zaten."

Buğra'nın tavsiyesini dinledim ve içimi yiye yiye hızlı bir şekilde eve geldim.Nefesim boğazımda dügümleniyor,endişe beynimin içinde yankı yapıyordu.Rüzgar'ın hastahaneden kaçması demek tedavinin hiçbir işe yaramaması demekti.Kapıyı çaldığımda beni bekledikleri belli olur gibi anında açmışlardı.İçeri girdiğimde Murat amca ile babam ayakta Selma teyze ile Esra abla da girişteydiler.Tek sorun koltukta oturmakta olan kadındı.

"Baba! Neler oluyor?"

Sorum karşısında herkes bana döndü.Murat amca endişeli babamsa sıkıntılı bir haldeydi.Ama benim hala bir sorunum vardı bu kadın kimdi?

"Asrın? Gel kızım konuşmalıyız."

Babamın yanına doğru giderken kadını biraz daha inceledim ve gördüğüm benzerlikle olduğum yerde durmam bir olmuştu.Bu o kadındı! Rüzgar'ın annesi.Burcu!

"O değil mi?"

"Evet!"

Dişlerimin arasından tıslayarak sorduğumun soruya Selma teyze cevap vermişti.En az benim kadar öfkeli bir sesle.Kadın haklıydı.Bırakıp gittikten sonra ne bok yemeğe geri dönüyorlardı ki!

Kadının suratına bir kere bile bakmadan babamın yanına geçtim.Olan biten herşeyi öğrenmeliydim yoksa içimdeki endişe büyümeye devam edip beni bitirecekti.

"Baba neler oldu?"

"Rüzgar..Hastahanede kriz geçirmiş ve hemşirelere saldırmış.Ardından sakinleştirici almasına rağmen kaçmayı başarmış."

"Tamam ama nasıl? Yani orası daha güvenli diye göndermediniz mi?"

"Elbette, oradan kaçabileceğini düşünmemiştim."

"Murat amca ona orada zarar gelmeyecekti hani?"
Sınırları zorladığımın farkındaydım ama elimde değildi.Onu görmeye , iyi olduğunu bilmeye ihtiyacım vardı.

"Zararı o veriyor zaten, çünkü benim oğlum bu lanet kadın yüzünden hasta!"

Son cümlesini söylerken içindeki öfkeyi kusmak istercesine bağırmıştı.Buradaki kimsenin ona kızmaya hakkı yoktu.Murat amca sakinleşmek ister gibi ellerini saçlarının arasından geçirip tekli koltuğa oturdu.Onunda hayatı zordu ve şurada oturan kadın yüzünden mahvolmuştu.

"Onun iyileşmesi için elimden gelen herşeyi yaptım.Her türlü hastahaneye, kliniğe götürdüm.Ama olmuyor düzelmiyor."

"Hayır!" Esra ablanın çıkışıyla bakışlarımı Murat amcadan aldım.Sinirden yüzü gerilmiş çıkık olan elmacık kemikleri kendini daha da belli etmişti.

"Siz ona istediği hiçbir şeyi vermediniz.."

"Esra ne diyorsun.."

"Yeter Ünal! Bu kadarı da fazla ama artık! O çocuk sizden sadece biraz ilgi istiyordu.Ama siz ne yaptınız onu tek başına dünyanın bir ucuna gönderdiniz.."

Herkes susmuş bir halde Esra ablaya bakarken ben destekleyici bir şekilde ona dönmüştüm.

"Çocuğa hasta dediniz, onu deli yerine koydunuz.Sadece biraz anlayış ve ilgi vermek yerine onu tımarhanelere kapatınız. Onu bu hale siz soktunuz!"

Senin ElindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin