"Bu hasta diğerleri gibi değil Asrın"
"Bir şey olacağını sanmıyorum ben burada çalışmasam da biliyorsun onlarla iyi iletişim,kuruyorum"
"Biliyorum,ama bu yaşça büyük ve ağır sinir hastası zarar verebilir"
"Evet işte bende bu arada devreye girip onu sakinleştiriyorum."
"Bak burada gönüllüsün..."
"Evet evet biliyorum, her neyse o yukarıda mı?"
"Evet şimdilik birebir katta"
"Saol Sedat amca"
Yukarı doğru çıkmaya başladım.Rehabilitasyon merkezinde gönüllü olarak çalışıyordum.İnsanları kendimden daha iyi anlıyordum.Onların sorunlarına çözüm bulabiliyor ama kendi sorunlarım içerisinde boğuluyordum.Kapının küçük camından içeriye baktım.Kimseyi göremeyince içeri girdim.Kapıyı arkamdan kapatırken arkamda olduğunu anlamıştım.Bu tuhaftı genelde buraya gelenler ya bizden kaçmaya ya da zarar vermeye çalışırlardı.Bende buna hazırlık gelmiştim ama beklemesi beni şaşırtmıştı.
Hızla nefes alıp duruyordu.Yapacağım herhangi bir hareketim onu harekete geçirebilirdi.Olduğum yerde önce nefesimi verdim.Benimle beraber oda verdi.
"Merhaba",dedim. Arkamı hala dönmemiştim.Dönersem ifademe göre tepkisi artardı.
"Merhaba" Rahatsız olduğunu belli eden bir ifadesi vardı.Şimdi sırf benim yüzümü göremediği için daha çok sinirlenecekti.Onun tepkisini beklemeden ona döndüm.
Çatılmış kaşları iyice gevşedi.Gayet normal bir gençti ama çabuk sinirlenme ve kontrol edememe sorunu vardı.Uzun boylu ve benden büyük olduğu aşikardı ama benim sakinleştirmem daha kolay olacak gibiydi.
"Adın ne?"
"Asrın"
"Neden benim adımıda sormuyorsun."
"Çünkü biliyorum"
Onu sinirlendirmediğim sürece gayet normaldi.İkimizde ayakta tuhaf bir tanışma geçiriyorduk.
"Biliyorsun demek ki, anlaşılan benim deli öğretmenim sensin."
Anlamıyordum.Psikolojik destek gören herkesin deli mi olması gerekiyordu.Odada bulunan köşeli koltuğa geçip bacakları açık bir şekilde yayıldı.Kollarını birleştirip sıkın bir ifade takındı.Onu gözlemlemek zorundaydım.Haraketlerini incelemeli ona göre haraket etmeliydim.Yoksa ani bir kriz bizi beklerdi.
"Hayır Rüzgar, ben sadece burada gönüllüyüm."
"Benimle uğraşmak için gönüllü oldun yani"
"Bir bakıma evet bir bakıma hayır."
"Vazgeç!."
Yanına gidip oturdum.Şuan gayet normal bir şekilde konuşuyorduk.Onun şiddete eğilim sorununa inmeden onun hakkında bir şeyler öğrenmeliydim.Asıl öğretmeni ben değildim.Hatta bırak öğretmenliği ben burada çalışmıyordum bile
"Hiç sanmıyorum.Zor biri olabilirsin ama bende kolay sayılmam."
"Olabilir...Gerçekten benim için gönüllü mü oldun?"
"Burada ki herkesle ilgilenmek için ve buna sende dahilsin."
Kapı çalınca konuşmamız kesildi Rüzgar'ın asıl öğretmeni içeriye girince ona gülümseyerek odadan çıktım.Ben hala ne gibi bir sorunu olduğunu anlayamıyordum.Öfke ve sinir kontrolü olan insanlar en ufak bir harekete karşı bile saldırıya ya da kendini savunmaya geçerdiler ama Rüzgar'ın hareketleri ikisinide desteklemiyordu.
Sedat Amca'nın odasına girince Rüzgar'ın anne ve babası oturmuş endişelerinden bahsediyorlardı.Beni görünce Sedat amca gelmem için işaret verdi.Odanın içine biraz girdikten sonra direk konuya girdim.
"Rüzgar'ın bahsedildiği kadar ağır bir durumu yok sadece biraz daha anlayışlı olmak gerekiyor burada kalmasını gerektirecek kadar olduğunu sanmıyorum."
Rüzgar'ın annesi elinde tuttuğu çantayı biraz daha sıktı.Gayet genç ve güzel bir kadındı.
"Öğretmeni sen misin kızım."
"Hayır efendim ben burada gönüllüyüm."
"Rüzgar bazen çok sakin olabilirken bazen de..."
Yukarıdan gelen,çığlıkla kapıya doğru döndüm.Kadının ne söylediğini boş verip bir yandan Rüzgar olmaması için söylenirken bir yandan da hızlı hızlı merdivenleri çıkıyordum.Bu merdivenler ne ara bu kadar çoğalmıştı.Birebir sınıfına girdiğimde öğretmenin saçlarını eline dolamış olan Rüzgar ve yardım etmeye çalışanlar vardı.Ona ulaşmak istiyordum ama kapının girişini neredeyse kapatmışlardı.
"Rüzgar"
Ona seslenince bana döndü.Gözleri beni ararken sanki birşeyleri kaybetmişcesine telaşa kapıldı.Korkuyor gibi bir hali vardı.Yanına ulaşmalıydım.En sonunda yanımdaki insanları kapıya doğru ittirip yanına doğru geldim.
Karşı karşıya geldiğimizde derin bir nefes alınca benimle birlikte oda aldı.
"Rüzgar,ne oldu ne yaptı sana."
Onun haklı olduğunu düşündürmeliydim önce.
"Beni buraya kapatacakmış,ben burada kalmak istemiyorum."
Öğretmenin saçlarını biraz daha sıkı kavrayınca kadın bir çığlık daha attı.Kadının çığlıyla Rüzgar'ın göz rengi daha koyulaştı.Ona bir adım daha yaklaştım.Elimi uzatıp parmak uçlarımla şakaklarına dokundum.Parmak uçlarım elektrik çarpmışçasına yanarken Rüzgar gözlerini kapattı.Sorunun onda değilde çevresinde olduğunda ikna etmeliydim.Aslında psikolojik destekte bu şekilde ikna etmek iyi sonuçlar ortaya çıkarmıyordu ama başka şansım yoktu şuan.
"Rüzgar.."
Sesim fısıltı halinde çıkmıştı ama benim ondan ne istediğimi anlamıştı.Gözleri kapalı halde olan Rüzgar öğretmeni bıraktıktan sonra nefesini bıraktı.Öğretmen odadan çıktıktan sonra kapıda bekleyen annesi ve babasına doğru ilerledi.Öğretmen kapıyı kapatıp sınıfta yanlız kalmamızı sağladı.Ellerim onun şakakların da gözlerini kapatmış nefesini düzenlemeye çalışıyordu.Kendine geliyordu.İyi iş başarmıştım.
"Rüzgar.." dedim,ve derin bir nefes alıp bıraktım oda benimle birlikte tekrarladı.Ben ne yaparsam tekrarlıyordu.Benimle hareket ediyor.Bana uyum sağlıyordu.
"Burada kalmak zorunda değilsin."
Bir yandan konuşup diğer yandan parmaklarımla şakaklarına masaj yapıyordum.Bu onu hem daha iyi hissetirecek hemde sakinleşmesinde yararlı olacaktı.
"Değilim"
"Evet ,kimse seni buna zorlayamaz."
Kendini bu duruma alıştırmaya çalışıyordu ve ben ona yardım ediyordum.Bunu yapmaya hiçbir sorumluluğum yoktu ama yapmak istiyordum.
"Zorlayamaz."
"İyimisin?"
Gözlerimi açıp onun kusursuz yüzüne baktım hala bana tanıdıklık hissi yaşatsa da nereden olduğunu hatırlayamıyorum .Beyaz tenine zıt siyah saçlarına ellerimi biraz daha soktum.Titrek bir nefes daha bırakıp o da ellerini benim şakaklarıma koyup saçlarım arasına geçirdi.İçim titrerken gözlerinin içine baktım.Simsiyah gözleri benim gözlerim yanımda çok koyu kalıyordu.
"İyiyim..be-ben üzgünüm."
Anında yükselen sinirlerinden dolayı yaptıklarının farkına çok geç varıyordu ama o da bu halde olmayı sevmiyordu.Üzgün olduğunu belirtirken sesinin titremesinden anlamıştım.Tuhaf biriydi.
"Tamam geçti."
Onu sakinleştirmeyi başardıktan sonra ailesiyle birlikte merkezden çıktı.Burayı sevmediği için ailesi evde eğittim için öğretmen bakacaklarını söyledi.Sanki küçük bir çocuğa öğretmen arar gibiydiler.Rüzgarın yaşının yirminin üstünde olduğu çok açıktı ama ailesi oldukça tuhaftı.Rüzgar'ın sorunu o kadar büyük değildi ki ailesi olduğu durumu abartıyordu ve bu Rüzgar'ın canını çok sıkıyordu.
Ki bana o kadar çok tanıdık geliyordu ki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin Elinde
AdventureRüzgar... Öfkesi bedenini esir almış bir hasta.İlgiye aç.Sevgiye aç.Şefkate aç. "Deli" diyorlar."O hasta ona yaklaşma!" diye bağırıyorlar.Gözü dönüyor Rüzgarın...Esip geçiyor arkasında enkazlar bırakarak... Arkasına bakmasa bile öfke yerini pişmanlı...