SE-12
Rüzgar Arnalar -MM
Geçirdiğim krizden sonra neredeyse iki haftadan beri bu odaydım.Artık fazlasıyla bunalmıştım.Daha fazla dayanamazdım.Benim bir şekilde buradan çıkmam gerekiyordu.Evime dönenmek istiyordum ve şuan pek mümkün görünmüyordu.Bana bir çıkış yolu gerekiyordu.Sıkıntılı bir şekilde oturduğum beyaz sandalyeden kalktım.Sıkıcı bir şekilde buradaki herşey beyazdı.Bundan nefret eder hale gelmiştim.Hızlı bir tekmeyle sandalyeyi devirirken kapının arkasındaki adam Rusça saçmalamaya başlamıştı bile.Dilini bile bilmediğim bir ülkedeydim.Beni ne bok yemeğe buraya göndermiştiler anlamıyorum.
Sandalyeye bir tekme daha atıp kendimi yatağa bıraktım.O sırada kapı açıdı.Matyev iki günde bir muhakkak insanlara saldırıp buraya geliyordu.Ben odadan dışarı adımımı bile atamazken herif gezip tozuyordu.
Üstündeki eski kot pantolona ve içki lekesi olan gömleğine baktım.Dudaklarımda pis bir gülümseme oluşurken Matyev çıkış planım olmuştu bile.Sadece onunla anlaşmalıydım.Ayağa kalkıp ona doğru ilerledim.Alt yukarı olan bakışları ne yapmaya çalıştığı mı çözmek ister gibiydi.
"İngilizce biliyor musun?"
Sorduğum soruya kafasını saklarken gülümsemem iyice genişlemişti.
Buradan kurtulmaya çok az kalmıştı. Asrın'a ulaşmam çok yakındı.♣♣♣
Ring'in çevresinde bir kere daha dolaştım.Gözlerim hızlı bir şekilde rakibi ararken insanlar ellerini paslı demirlerin içinden uzatıyorlardı.Bir kere daha dollandırdığım gözlerim hedefini bulmuştu.Adamın baldırına doğru tekmemi geçirdim.Herif hızlı bir şekilde savunmasını yapmış tekmemi savuşturmuştu.
Güçlü bir rakipti.Benim ceplerim dolu buradan çıkabilmem için bu tipteki dört adamı daha devirmem gerekiyordu.
Rakibim teknik üzerine oynuyordu.Harekete geçmeden önce pozisyonunu alıyor ardından saldırıya geçiyordu.Siktiğimin adami işini biliyordu.Ben ise hastahane kaçkını ağır sinir hastasının tekiydim.Ve o bunu bilmiyordu.Gözüm döndü mü, öfke bedenimi ele geçirdimi teknik bile insanı kurtarmıyordu.Görünen o ki sonumuz öyle olacaktı.
Kafamı iki yana sallayıp gözümün önüne düşen saçlarımdan kurtuldum.Harekete geçme zamanıydı.Sağ ayağımı geri atıp sol yumruğumu adamın kulağına geçirdim.Dengesi bozulmuşken bir yumruğumu da sağ kulağına geçirdim ve kendimi geri çektim.Toparlanmasına izin vermeden tüm gücümle karnına tekmemi indirdim.
Adam yere yığılmıştı.Hakem saymadan aramıza gelip yumruğumu havaya kaldırmıştı.Galip ilan edilmiş ve ben çıkış yoluma bir adım daha atmıştım.Hastahane kaydım yüzünden Rusya'dan çıkış iznim yoktu.Hastahane bana sağlıklı raporunu vermeden ülkeme geri dönemezdimBunun içinde Matyev bir şekilde doktorla konuşmuş ve telefonumu almıştı.Rüşvet etkiliydi.Birileri ile konuşmuş bir şekilde kaydımın silinmesi için doktora rüşvet vermişti.Benim o parayı ödemem içinde Matyev için dövüşmem gerekiyordu.Sonrası ise ikimizede özgürlüktü.
Bana yardım etmesinin tek sebebi bu dövüşten kazanacağı paraydı.İkimizde sadece çıkar ilişkiliydi.
Ve bu tam bize göreydi.
Dövüşler tüm hızıyla devam ederken dördüncü adamdan sonrasında yorulmuştum.Dövüşebilecek gücüm kalmamıştı.Sorun ise rakip denilen herifin sıkı yumruklarıydı.Hayatım boyunca asla yenilgiyi kabul etmemiştim.Her zaman sonuna kadar savaşır ve istediğimi elde edene kadar durmazdım.Pes etmek kavramı bende yoktu.Ya olacaktı yada olduracaktım.
Şuan ise ilk defa kendimden taviz verebilecek haldeydim.Aklımı toparlayamıyordum.Bedenime sahip çıkamıyor, kendimi kontrol edemiyordum.Başım delicesine dönüyor ve gözümün önüne Asrın'nın yüzü geliyordu.
Sağ tarafımdan yediğim yumrukla beraber bütün dengem bozuldu.Son anda kendimi toplarlarken gözüm dövüş sırasında içtiğim su şişesine takıldı.Herşey o an dank ederken baldırıma yediğim tekme beni yere düşürmüştü.Hızlıca kalkarken bir yandan zihnimi toplamaya çalışıyordum.
'Rüzgar..!"
Siktir!
Şimdi de sesi kulaklarımda çınlıyordu. Başımı iki yana salladım.Kendime gelmeli ve buradan siktir olup gitmeliydim.Ardından Asrın'a kavuşurdum.Ama şimdi onu düşünmenin sırası değildi.
"Rüzgar..!"
Degildi! Kahretsin , kendine gel! Topla şu siktiğim kafanı!
Matyev benim için mola isterken zorda olsa kendi köşeme geçmiştim.Eli yeniden aynı şişeye giderken onun hala hiçbir boktan haberi olmadığını fark ettim.Göt herif!
Bana uzattığı şiseyi aldığım gibi demirler arasından attım.Geri zekali herif rusça şaçmalamaya başlarken yakasından tutuğum gibi kendime çektim."Uyuşturucu, hala anlamadıysan!"
Matyev'in anında kaşları çatılırken bu durumdan işkillendiği çok açıktı.Kafasına kaldırınca bakışlarını takip ettim.Üst katta locadaki herifin birine gözünü dikmişti.Adam buna pis pis sırıtırken benim bu maçı almam şart olmuştu.
Hakem molanın bittiğini haber verirken kafam yerine gelmişti.Matyev'in yeniden istetiği suyu içerken hazırdım.Bu maçı alacak ve siktir olup gidecektim.
İlimizde karşı karşıya gelince adamında en az benim kadar hırslı olduğunu fark ettim.Bu son raundu.Son çıkış yoluydu.Kafes dışındaki insanlar daha da çoşmuştu.Hepsi ayrı bir kafada bizim için bağırıyorlardı.
Hakem aramızdan çekildiği gibi adamın burnuna yumruğumu gömdüm.Hızlı başlamıştım ve durmaya niyetim yoktu.Kafasını kaldıramadan kaşına bir yumruk indirdim.Aynı anda karnına yediğim yumruk hareketimi azda olsa hafifletmişti.Karnıma bir yumruk daha yediğim da adamın bacağına tekme attım.Dengesi şaşarken kafasından tutuğum gibi dizime vurdum.Yeniden karnıma doğru hareket ederken suratını bir kere daha dizime geçirdim.
Sinirlenmeye başladığımı fark ettim.Yavaş yavaş geriliyordum.Bu bana dayanılmaz bir öfke ve güç veriyordu.Saçlarından tutuğum kafasını kaldırdım ve onun bana yaptığı gibi ard arda yumruklarımı karnına geçirdim.adamın tekmeleri bacağıma inerken hiçbir şey hissetmiyordum.Çünkü krizin eşiğindeydim.
Bana bir tekme daha atmak için kaldırdığı bacağını tutum.Ters yöne çevirdiğim gibi onu geri ittim.Bedeni paslı demir kafese çarparken direk karnına tekme attım.Hareketimle birlikte yere düşerken karnına tekmelerimi indirmeye devam ettim.
Duramıyordum.
Durmakta istemiyordum.
Son üç aydır olanların hıncımı rakibim olacak piçten alıyordum.Sinir noktasına ulaşmıştım ve beni durdurabilecek kimse yoktu.
Asrın yoktu..
Tekmelerim daha da şiddetlenirken saçlarından tutup kaldırdım kafese doğru savurdum.Herif bitmiş bir şekilde yere düşerken hakem içeriye girmişti.Yeniden kollarım havaya kalkarken insanların sesleri kulaklarımı dolduruyordu.
Bitmiş , tükenmiş ve yorulmuştum ama kazanmıştım.
Yeniden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin Elinde
AdventureRüzgar... Öfkesi bedenini esir almış bir hasta.İlgiye aç.Sevgiye aç.Şefkate aç. "Deli" diyorlar."O hasta ona yaklaşma!" diye bağırıyorlar.Gözü dönüyor Rüzgarın...Esip geçiyor arkasında enkazlar bırakarak... Arkasına bakmasa bile öfke yerini pişmanlı...