"Sana karşı iyi olmayı istemedim. Sen herkese karşı iyi olduğun gibi bana karşı da çok iyiydin ama ben seni her zaman tersledim. Ben sen bana anlatılırken çok terslenmiştim, biraz da bir kişi tarafından olsa bile senin terslenmeni istedim."
Kim Tae...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Episode nine, stairs
"Yok artık. Kes şakayı Lisa" diye mırıldandı Jennie. Ona dün Taehyung'un bana attığı mesajdan bahsediyordum ama o bana pek inanmıyordu. Hatta hiç inanmıyordu. Aslında onu suçlayamazdım, ben de inanmıyordum.
"Ben de ilk gördüğümde hayal olduğunu falan sandım Jen ama hayır. Hayal de değil şaka da değil. Cidden attı." Dedikten sonra hızlıca telefonumu açıp KakaoTalk'a girdim, Taehyung ile olan mesajları Jennie'ye gösterdim. Kaşları yukarı kalkmış, gözleri ise olduğundan daha büyük bir hâl almıştı. Bundan şaşırmış olduğu bariz belliydi.
"Hadi canım..." diye mırıldandı, başını bana çevirdi. "Sence de çok tuhaf değil mi? Yüzüne dahi bakmayan çocuk senden kibarca not istiyor, sanki normal arkadaşmışsınız gibi."
"Yani, normal değil. Normal olduğunu ben de düşünmüyorum ama oldu. Olduğu için de mutluyum." Dediğimde başını omzuma yasladı, etrafı izlemeye başladı.
"Eğer bundan sonrasında bir terslik yaparsa onun ağzını burnunu kıracağım, benim şakam yok." Dediğinde hafifçe güldüm, başımla onayladım onu.
"Hm, tabi."
"Şakam yok diyorum bak. Olduğu gün görürsün. Yani olmaması daha iyi olur tabi, bir terslik yapmasını istemiyorum." Dedi. Sesinden durumu çok garipsemiş olduğu belliydi ki durumu garipseme konusunda tek de değildi. Yüzüme dahi bakmayan, beni neredeyse her cümlesinde terslemeyi başarıyor olan Taehyung benden kibarca notları istiyordu. Muhtemelen bugün yüzüme dahi bakmayacaktı, bundan dolayı çok havalara uçma moduna geçmek istemiyordum.
"Ders ne zaman başlıyor?" Diye sorduğumda kolundaki saate baktıktan sonra sorumu cevapladı.
"On dakika sonra, daha var yani."
"Sence Taehyung şu an ne yapıyordur?"
"Yine başladık." Diye mırıldanıp derin bir nefes alıp verdi.
"Belki kafeteryadadır, bir gidip bakalım mı?" Diye sorduğumda gözlerini devirip başını olumsuz anlamda iki yana salladı.
"Zaten on dakikamız var Lisa. Aynı zamanda da sırf sen bir salağı gör diye bilmem kaç basamağı adımlayamam ben."
"Benim için. Her anında yanında olmuş Lisa için?" Diye sorduğumda tekrardan başını iki yana sallamıştı ancak bende onu ikna etmekten vazgeçecek göz yoktu. "Lütfen. Jenlisa kanunları nelerdi?"
"Jenlisa kanunları ne?"
"Şimdi yarattığım kanunlar. Jennie ve Lisa birbirleri için fedakar olmalıdırlar. Aksi taktirde, Lisa her kimya dersinde Taehyung'un yanını kapar ve Jennie ultra pislik Yoongi ile oturmak zorunda kalır." Dediğimde yüzünü kaşlarını çatıp yüzünü buruşturdu ve ben onun bu komik yüz ifadesine güldüm.
