- Adım Adım -

126 14 29
                                    

Bölüm geç geldi ama oldukça uzun bir bölüm vermeye çalıştım. <3

Biraz yoğun günler geçirdiğim için yazıp, düzenleyerek yeni bölümü atmam da zaman aldı. Nedense bu durum bana Saraya Yolculuk'a başladığım ilk günlerimi hatırlattı. <3

Evet bu bölümde Saraya Yolculuk hikayesinden esintiler göreceksiniz. Onların gelecek zamandaki izlerinden bahsedeceğiz çok çok az...

Şimdi yeni bölümümüze geçebiliriz.

Keyifli okumalar <3

Okuyup, yıldızlarınızdan serpiştirerek yorumlara gelmeyi unutmayın<3

*Bölüm şarkısı: Park Hyo Shin - Happy Together*

------------   Bölüm 3  - Adım Adım - ------------

" Karmakarışık bir denklemin içinde umarım galip olan biz oluruz. " dediğimde Kutay başını sallayıp özel araç girişinin yapıldığı yerden girerek bizi bekleyen ekibin olduğu yere doğru arabayı sürmeye devam etti. Sonunda havalimanına gelmenin verdiği rahatlıkla yerimde gerneştim.

Etrafa bakınırken yaklaşık 5 kişilik polis ekibinin olduğu tarafa doğru direksiyonu kıran Kutay'a bakıp bir yandan da üniformanın ceketini giydim. Karşıda bizi bekleyen ekip tam tekmil hazırdı. Bizim de düzgün bir şekilde onların karşısına çıkmamız en iyisi olurdu.

Kutay arabayı onların tam önünde durdurduğunda şapkamı takıp kapıyı açtım.

Arabadan indiğimiz anda ekipten iki kişi yanımıza gelip selam vermişler ardından biri eşyalarımızı diğeri ise arabayı alıp yanımızdan uzaklaşmışlardı. Kalan üç kişiden bizim çocuklarla aynı üniformayı paylaşan 2 Koreli meslektaşıma bakıp gülümsedim.

" Merhabalar. Ben Amir Tuva Barlas. Yeni gelen grup sizler olmalısınız?"

Onlarla Korece konuşuyor olmama anlık şaşırsalar da hemen toparlanıp cevap verdiler.

" Evet, Amir Tuva. Ben Degu bölge müdürü Kim SeJin bu da aynı ekipten astım Lee Jinki"

" Memnun oldum müdürüm." Diyerek başımla tekrar selam verdiğimde Müdür Kim de gülümseyerek bana baktı.

" Ülkemiz size, sizin ülkeniz de bize emanet. Umuyoruz ki bu yıl da güzel işler yapacağız. "

Ülkemizi böylesine sahiplenmesine sevinerek karşımdaki müdürü onaylar şekilde başımı salladım.

" Bu konuda hiç şüphemiz yok Müdür Kim."

Aramızda gayet resmi konuşurken muhtemelen içinde kazanlar kaynayan Kutay'ı görmezden gelip durmuştum ama her an pot kıracağına da adım gibi emindim. Bu yüzden onun konuşmasına fırsat vermemeye çalışıyordum.

" Türkçe ile aranız nasıl müdürüm? Biz tam tekmil gidiyoruz Kore'ye. "

Hah! İşte ben de tam da bundan bahsediyordum...

" İngilizce olarak anlaşacağız gibi duruyor. Sizin Korece bilmeniz ne kadar güzel. Biz de birkaç aya açığımızı kapatırız umarım. "

Müdürün mahcup gülümsemesiyle Kutay'a dik dik baktım. Bir kere de ortamı bozmasaydı ne olurdu? Çok değildi yani bir kere...

Kutay,  Müdür ve yanındaki polisle muhabbeti ilerletmeye çalışırken bu sefer de yanımızda benim şubeden olan Koray kulaklığından elini çekip bana baktı.

" Amirim bavullarınız teslim edildi. Çok geç olmadan girişinizi yapmalısınız."

Bizi uyaran astımı onaylayıp Koreli meslektaşlarıma kısa bir veda konuşması yaparak yanlarından ayrılmıştık.

-|  TUVA  |-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin