BÖLÜM 37

127 31 66
                                    

Gözlerimin rengini veren mavi sulara bakıp simitimden bir parça kopardım. Elimdeki ufak parçayı havaya fırlatttım ve bir martının onu yakalamasını izledim. Telefonumun melodisi kulaklarımı doldurduğunda gözlerimi denizden ayırdım ve çantamı açarak telefonumu elime aldım.

Gördüğüm isimle yüzümdeki asık ifade yerini mutlu bir ifadeye dönüştürürken gülerek telefonu açtım.

"Sevgilim?"

"Güzelim, naber?" Gülümsemem daha da büyürken yanımda duran Ahsen'e bir bakış atıp ayağa kalktım ve bebek arabasını sürerek yola koyuldum.

"İyi senden naber?"

"Kötü ya.." Şımarık bir ifadeyle karşımda duran kişiye bakıp kollarımı iki yana açtım.

"Güzelim!" Koşarak yanıma geldi ve kollarını belime sararak beni havada döndürdü. Kahkaha atarak ellerimi omuzlarına koydum.

"Dur, Deniz düşeceğim şimdi!" Yüzümün her bir noktasına öpücükler kondururken bir elim Deniz'in omzunda bir elim bebek arabasındaydı.

"Çok özledim lan!" Omzundaki elimi yeni tıraş olmuş çenesine çıkardım ve çenesini hafif bir şekilde okşadım.

"Bende çok özledim, hemde bir gecede." Bana 'Sen varya sen!' bakışı atıp bir banka yöneldi.

"Anneme sırf Ahsen'i almak için yalan söyleyip, beni kandırdıktan sonra hayatın nasıl gitti hanımefendi?" Sırıtıp Ahsen'i aldım ve Deniz'in kucağına oturdum.

"Hiç iyi gitme-" Dudaklarıma değen dudakları cümlemi getirmeme izin vermezken arkadan gelen alkış sesleri kaşlarımı çatmama neden olmuştu. Deniz'den ayrılıp kafamı arkaya çevirdiğimde parktaki herkes bize dönmüş ellerini birbirine çarpıyordu.

Deniz beni kucağından indirerek ayağa kalktı ve elimi tuttu.

"Herkes duysun!" Diye bağırdıktan sonra elimi bırakmadan dizlerinin üstüne çöktü.

"Sana burada, herkesin önünde..." Dudaklarını ıslattı ve ela gözlerini mavi gözlerimden ayırmadan devam etti.

"Tekrardan evlenme teklifi ediyorum, bu sefer hiç acı olmadan hiç ağlamadan yaşayacağımız bir hayat için..."

"Sana teklif ediyorum sevgilim, ömrünü bu aptal herifle geçirmeye var mısın? Benimle yeniden evlenir misin?" Kahkaha atarak onu ayağa kaldırdım ve tek kolumu Deniz'in boynuna doladım.

"Evet!" Alnımı öperek beni kendinden ayırdı ve cebinden çıkardığı kolyeyi boynuma takmak için saçlarımı geri attı.

"Zaten bir evlilik yüzüğümüz var, bu da evlilik kolyemiz olsun." Saçlarımı acıtmadan kolyeyi boynuma taktı ve dudağımın kenarına bir öpücük kondurdu.

"Seni seviyorum." Fısıltısıyla kalbimi kemiren kurtçukları bir kenara atıp kafamı boynuna gömdüm.

"Bende seni seviyorum sevgilim, bende seni..."

***
"Abla!" Kollarımı açarak bana doğru koşan Ecrin'i kollarımın arasına alıp ayağa kalktım.

"Ablacığım." Kafasının üstüne bir öpücük kondurup onu yere bıraktım. Elini tutup eve doğru ilerlerken sırtıma çarpan şeyle kaşlarımı çatarak arkamı döndüm. Döndüğüm an yüzüme çarpan kar topuyla ağzımı şaşkınlıkla aralayıp yüzümdeki karları sildim. Kahkahalarla gülen abime kötü bir bakış atıp yere çöktüm.

"Sen görcen şimdi!" Yaptığım kar topunu abime fırlattığımda belirlediğim hedefi tutturmanın verdiği mutlulukla abime dil çıkarıp ayağa kalktım.

Gelecekteki Kocan-Yarı Texting (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin