BÖLÜM 28

153 42 34
                                    

1 Hafta Sonra...

Derin bir nefes alıp elimde tuttuğum gelinliği yatağın üzerine bıraktım ve kıyafetleri çıkarıp elime aldım. Bacaklarımdan geçirip saçlarımı bozmamaya dikkat ederek fermuarı kapattım.

Derya, Miray ve Gülçin odalarında saçlarını ve makyajlarını yaptırıyorlardı. Ecrin ve ikizler Hanife Teyzedeydi. Abim, Atakan ve Arda Deniz'in yanındalardı yani berberde. Bense saçlarımı, makyajımı yaptırmış, gelinliğimi giymiş yatağın üstünde kızları bekliyordum.

Kapı açıldığında irkilerek o tarafa baktım. Bora minik elleriyle kapıyı açmış ve odaya girmişti.

"Ablea!" Yavaşça ayağa kalkarak Bora'nın elini tuttum. Onu da yanıma, yatağa oturttum ve yanağına bir öpücük kondurdum.

"Bora bey bu ziyatetinizi neye borçluyuz acaba?" Ellerini çırparak gelinliğimle oynamaya başladı. Kafasının üstüne bir öpücük kondurup onu izlemeye koyuldum.

Kahverengi gözleri ve kahverengi saçları hafif kapalı ama normalde açık olan tenine çok güzel uyuyordu. Minik takım elbisesi cuk oturmuştu ve ayrıca büyüyünce çok yakışıklı bir çocuk olacaktı, hissediyordum. Bence Ecrin'i çok sevecekti. Belki aşk anlamında olmasa da kardeşi gibi koruyup kollayacağına emindim.

Bora'nın Ecrin, Ecrin'in Bora sevgisine bayılıyordum. Büyüyünce birbirlerini çok seveceklerdi ve onların en büyük destekçisi ben olacaktım tabi böyle birşey olursa. Olursa kardeşim, kardeşim dediğim insanın yengesi olacaktı. Harika birşeydi bu!

Kapı açıldı ve içeri Hanife teyze girdi.

"Kızım kusura bakma ikizlerle uğraşırken gözümden kaçmış, neyseki dışarı çıkmamış da senin yanına gelmiş." Yatağımın üzerinden aldı ve beni süzüp dolu gözlerle bana baktı.

"Çok güzel olmuşsun kızım, keşke annende görseydi seni böyle. Çok mutlu olur, çok duygulanırdı."Ayağa kalkarak kollarımı boynuna doladım. Hıçkırdığımda, Hanife teyze elini belime koyarak iki kez vurdu.

" Ağlama kızım. Belki annenin yerini tutamam ama ben varım, Nurten hanım var. Biz seni çok seviyoruz, hep yanında olacağız. Üzülme, her şerde bir hayır vardır. Bak, Allah anneni senden aldı ama Deniz'i en değerlin yaptı. Deniz onun yerine seni en mutlu etti. Allah, babanı senden aldı ama seni koruması için Deniz'i verdi. Ağlama, mutlu ol çünkü annen bunu isterdi." Beni kendinden ayırıp yüzüme bakarak devam etti.

" Hem, düğününde ağlayan kız mı olurmuş?" Ufak ama sesli bir şekilde gülüp yanağını öptüm.

" Teşekkür ederim Hanife teyze, bizim hep yanımızda oldun. Sana çok teşekkür ederim." Hanife teyze alnımı öpüp dışarı çıktığında yine yalnız kalmanın verdiği huzurla yatağa oturdum. Tüm gelinler heyecanlı olurdu ben neden değildim!?

Durun bir dakika şuanda heyecanın en üst seviyesini yaşıyordum. Acayip heyecanlıydım ama bunu hissedemiyordum çünkü çok heyecanlıydım. Kalbim sanki mümkünmüş gibi yerinden çıkarcasına atıyordu. Arada bir heyecandan midem kasılıyordu ve karnımda kelebekler uçuşuyordu. Ayrıca nefesim fazlasıyla düzensizdi.

Aklıma gelen şeyle yüzüm yine 2 gün önceki halini aldı. Baha ve Alper tedaviyi reddetmişti ve eski durumlarına geri dönmüşlerdi. Efe ve Rıfkı ise hala tedavilerine devam ediyorlardı. En azından bu sevindirici bir durumdu,şimdilik.

Baha ve Alper çok fazla sorun çıkarmışlardı ve bu beni çok korkutuyordu. Madde kullanmaya başlamışlardı tekrardan ve aklıma türlü türlü şeyler geliyordu. Ya Deniz'i de bu yola sürüklerlerse diye aklım çıkıyordu, Deniz'i yeni kazanmışken kaybetmeye hazır değildim.

Gelecekteki Kocan-Yarı Texting (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin