BÖLÜM 34

140 36 63
                                    

Multi: Ahsen

Kızımı yatağına yatırdım ve üzerini örttüm. Minik burnu, minik elleri...

Herşeyi minicikti, dünyalar tatlısı minicik bir kızım vardı benim.

Odanın kapısı açıldı ve içeri Deniz girdi. Gözleri gözlerimi bulduğunda gözlerinin içinde, Derya öldüğü gün gördüğüm şeyi gördüm. Acı...

"Rüya." Dedi boğazını temizleyerek.

"Efendim?" Elindeki iş çantasını sandalyenin üzerine koydu.

"Amcan, tutuklanmış." Derya'nın katili tutuklanmıştı, güzeldi.

"Güzel." Dedim kısılan sesimle. Derya öldüğünden beri değişmişti, değişmiştik. Artık eskisi kadar yakın değildik birbirimize, aynı yatakta yatmadığımız bile oluyordu bazen. Arada sırada eve bile gelmiyordu.

Neden böyle olmuştu?

Aklıma gelen şeyle anında gözlerim dolarken boğazıma takılan yumruyu yutkunarak göndermeye çalıştım.

Amcam ablasının katili diye mi benden uzaklaşmıştı?

Beni artık öpmüyordu bile, sarılmıyordu da..

Tekrardan yutkundum, gözlerim ela gözlerine çıktığında bir anlık nefret gördüğümü sandım.

Kalbimde hissettiğim sızıyla elim sol göğsüme giderken tekrardan gözlerine baktım.

Amcam yüzünden benden nefret ediyor olamazdı değil mi?

"Ben dışarı çıkıyorum, iş yemeği var. Beni bekleme, uyu sen." Kafamı salladım ve sandalyenin üzerinden çantasını alarak çıkmasını izledim. Gittiği an yere bıraktım kendimi, hıçkırarak ağlamak istesemde bebeğim uyanır diye sıktığım yumruğumu ağzıma soktum.

"Neden?" Diye fısıldadım.

"Allahım neden? Benim bir suçum yok ki, ben birşey yapmadım ki. Benden neden nefret etsin ki?" Etmezdi değil mi? Kıyamazdı güzeline, etmezdi.

Gözyaşlarımı silerek ayağa kalktım, Deniz benden nefret etmezdi. Akıllıydı o, amcam yüzünden benden nefret etmezdi.

"Rüya!" Diye bağıran Deniz'i duyduğumda koşarak içeri gittim. Gitmemiş miydi bu?

"Neden bağırıyorsun? Çocuk uyanacak!" Sinirle soludu ve ela gözlerini mavi gözlerimden çekti.

"Yağız gelecekmiş bugün! Neden söylemedin?" Boğazımı temizledim.

"Unutmuşum." Üzerime doğru geldiğinde bir adım geriledim.

"Benden korkuyor musun?" Dedi alayla gülerek. Gülümsemesi gür kahkahalara dönüşürken gözlerimin dolduğunu hissettim.

"Hayır tabiki korkmuyorum." Parmağını bana uzattı ve tehdit edercesine salladı.

"Yağız'ın geleceğini bir daha unutursan hiç iyi şeyler olmaz!" Arkasını dönüp kapıya ilerlerken seslendim.

"Ne olur mesela? Döver misin beni?" Dedim gözlerimden akan iki damlayı umursamadan.

"Gel döv beni! Bak canım zaten yanıyor, gel döv beni! Öldür beni canım yanmadan öleyim." Kollarımı iki yana açıp ardından serbest bıraktım. Gözleri iki yanıma düşen kollarımda gezinip mavilerime çıktı.

"Ne saçmalıyorsun?" Güldüm. Ama öyle mutlu bir gülüş değildi bu, acı vardı içinde.

"Saçmalıyorum işte, git hadi sen." Adımları bana yöneldiğinde gözyaşlarım daha da şiddetlendi.

Gelecekteki Kocan-Yarı Texting (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin