Sasuke tek başına okyanusa doğru yürüyordu. Yüzünde acı tatlı bir gülümseme vardı.
Gözyaşlarımın oldukları yerde kalması için dua ettim.
Başta konuşmadık. Birlikte kayaların üzerinden atlayıp kırık dökük eşyaların arasından geçerken kelimeler anlamsız geliyordu.
Bunun son yalnız kalışımız olduğunu biliyordum. O evine dönmüştü ve artık başka bir kıza aitti.
Biraz uzaktaki balıkçı teknelerine baktım. Dalgalarda beşik gibi salınıyorlardı.
İçimde korkunç bir sıkıntı vardı.
Veda etmek ne kadar zordu!
“Sakura?” dedi Sasuke nihayet aramızdaki sessizliği bozarak.
Bana her zamanki gibi baktı. Tekrar Sasuke ve bendik.
“Baban için çok üzüldüm,” dedim burnumu çekerek.
Şimdiden ağlamaya başlamıştım.
Çenesini ovuşturdu. “Ben de. Ama umutlandığım için pişman değilim.”
“inanmak için sebeplerin vardı.”
Yavaşça koluma dokundu. “Belki sana Rema’dan söz etmeliydim. Ama yapamadım.” Olanları tekrar görüyormuşçasına okyanusa baktı. “Dalgadan kaçmaya çalışıyorduk. Her yerde insanlar vardı. Bize asılıp motora binmeye çalışıyorlardı. Hani sana birkaç çocuğun üzerime atladığını söylemiştim? Kaza yaptık. Bacağım kanıyordu. Motoru kaldırdığımda Rema yoktu. Ondan sonra onu bir daha görmedim. Kalabalıkla birlikte sürüklendiğini düşünüp hemen geri döndüm ama dalga geliyordu. Çaresizdim. Tek yapabileceğim kaçmaktı.” Yüzü ızdırapla çarpıldı. “Onu bırakmak zorunda kaldım.”
Sasuke'nin böyle bir vicdan azabıyla yaşadığına inanamıyordum. Tuhaf davranmasına şaşmamak gerekti. “Senin hatan değildi...”
Gözleri bulutlandı. “Bir köyde kaldığını söyledi. îki hafta boyunca onu aradım! Kimse bilmiyordu. Dalgayı kendi gözlerimle görmüştüm. Her yer ceset kaynıyordu. Hayatta kalması imkânsızdı... Ama.
Kolumu sıktı. “Onu tek başına bırakmamalıydım. Asla terk etmemeliydim.”
“Artık önemi yok, Sasuke,” dedim elini tutarak. “Böyle olacağını bilemezdin. Rema’yı bulman bir mucize. Onun seni bulması...”
“Buraya gelmeseydik yaşadığını öğrenemeyecektim.” Gözleri okyanusa kaydı. Elimi bırakmamıştı. “Ama şimdi sana da bir söz verdim ve bundan dönmek istemiyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum.”
İki elini birden avucuma aldım. Büyük, ılık, yumuşak ve tanıdıktılar.
Ama gözlerindeki ifade bana o yağmurlu geceyi hatırlatmıştı. Kâbusunu anlatırken de böyle bakıyordu. Babamın sözleri kulaklarımda yankılandı. Sasuke zaten hayatta fazlasıyla vakit kaybetmiş.
İçim acıyordu.
“Beni unutmalısın,” dedim. “Rema’yla burada kalmalısın.”
Gözleri öfkeyle parladı. Gerçeklerin canını sıktığı belliydi. “Seni nasıl unuturum?”
Kıyıya çarpan dalgalar aralardaki sessizliği dolduruyordu.
Bir taşın üzerine oturup onu yanıma çektim. Kumsal ıssızdı; bizi kimse göremezdi. Kollarımı boynuna dolayıp yüzünü öptüm.
“Çok üzgünüm,” dedi gözlerini ovuşturarak.
“Ben de.”
Bana sıkıca sarıldı ve bir süre öylece kaldık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKYANUS
Teen FictionKitap benim kurgum değildir. Sadece uyarladım. SasuSaku kitabıdır.