Hayatı boyunca yalanlar içinde kaybolmuş bir beden,
İris Bezaz.
Kaybolan yıllarının izinde eriyen bir buz dağı,
Tuna Erez.
Gömüldükleri boşlukta ilk ebelenen kim olacak?
Kaybolmuşluğun içindeki aşklambaç oyunu.
** ** **
Tanıtım Videosu;
https://you...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İstanbul'a gidene kadar tüm yol boyunca ağladığım için baş ağrım beni şaşırtmıyordu açıkçası. Erna'dan gelen mesajdan sonra hattımı kırıp attığım için de kimseye ulaşamıyordum. Kimseye ulaşmak istediğim de yoktu aslında. Sadece havaalanında ağaç olmak hoş değildi. Hem de ağzım yüzüm ağlamaktan şişmiş haldeyken.
Tuvaleti ararken insanların acıyan bakışlarına mahsur kaldığım için havaalanının içinde güneş gözlüğü takmak zorunda kaldım. Büyük uğraşlar sonucunda tuvaleti bulup yüzümü yıkadım. Aynaya baktığımda insanlara da hak vermedim değil.
''Bir damla gözyaşına değmeyen insan müsveddesi için kaç saat ağladın acaba İris?'' diye aynadaki görüntümle konuşurken tuvaletteki kabinlerden birinin açılmasıyla susmak zorunda kaldım.
Tuvaletten çıkan kadın bana tip tip bakıp elini yıkarken garip bir soru yöneltti.''Kimdi o şerefsiz .''
''Kim?''
''Seni ağlatan,'' diye açıklama yaptı.
Suratına bomboş bir bakış attıktan sonra,''Teoman.''dedim.
Tanımadığım bir kadınla bu konuyu neden konuştuğum hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Sanırım iyiden iyiye delirmiştim.
''Aldattı değil mi?'' dedi, buruk bir gülümseme eşliğinde.
Lanet olsun. Evet.
Şaşkın bir suratla başımı aşağı yukarı salladım.
''Benimle konuşmak ister misin? ''
Daha adını bile bilmeme rağmen, insana müthiş güven duygusu aşılayan bir kadın vardı karşımda.
''Emin ol, konuşmak iyi gelecektir ama önce sana bir makyaj yapalım. Gerçekten berbat görünüyorsun. ''
Başımla onaylayınca elini uzatıp ''Ben Güzün. '' dedi.
Kadına bön bön bakınca bir uzattığı eline bir de benim elime bakıp elini aşağı yukarı salladı. Kabalık yaptığımı fark edip elimi uzattım.
'' Ben de İris. ''
Tüm bu süre boyunca yalnızca gülümsemeye çalışıyordum.
''Ne kadar değişik bir isim. ''
Şaşkınlığını asla gizlemiyordu.
''Genelde alışılagelmiş bir isim olmadığı için bu tepkiyi hep alırım. ''dedim, gülümseyerek.
''Anlamı ne peki? ''
'' Göz nuru.''
'' Annenle baban birbirini çok seviyor olmalı.'' deyip gülümsedi.
