AŞKLAMBAÇ

❃Bölüm 3 - 'Küf'

Multide yine İris , bölüm şarkısı çok sevdiğim bir şarkıdır . Şiddetle tavsiye edilir. :)

Model-Kehanet

** ** **

Karşımda leş gibi içki kokan kirli sakallı adam , ayyaş arkadaşlarıyla bana bakıp güldükten sonra üzerime doğru gelmeye başladı.

''Yaklaşma.''diye uyardım.

''Ne yaparsın küçük hanım .''dedi ağzını yayarak.

Arkadaşları bana pür dikkat bakıyorlardı. Ama ben hiç istifimi bozmadan ciddi ve umursamaz bir tavırla elimdeki poşetlerle dikliyordum.

Adam yine yaklaşmaya başlamıştı.

''Uzak dur.'' dedim küfür eder gibi.

Adam bir kahkaha atıp elini omzuma koydu.

''Çek o elini.''

''Ah, ama daha çok işimiz var bırak bu sert kız ayaklarını. '' deyip sırıtarak arkasına döndü.

İki adamdan birisi ''Sert kız ...''deyip gülmeye başladı.

Bir adamın omzumdaki eline, bir adama bakıp ''Çek o elini kırarım yoksa.'' dedim.

Sinirden elimde tuttuğun poşeti öyle bir sıkmıştım ki yakında organım haline gelecekti. ''Ne yaparsın, ne yaparsın ?'' dedi adam gülerek.

''Kırarım.''dedim.

''Neyin kafası ya bu .''dedi eli omzumda olan adam. İyice sinirlenmeye başlamıştım artık.

Adama doğru yaklaşıp gülümsedim, ''Kadın kafası, al. ''deyip sert bir şekilde kafa attım.

Adam bağırıp geri çekilecekken münasip yerine de bir tekme koyuverdim. Adam acıyla yerde elini nereye koyacağını şaşırmış bir şekilde kıvranırken ayyaş arkadaşları da gülmekten kıvranıyordu. Bende fırsattan istifade depar atarak koşmaya başladım. Koştuğumu anladıklarında arkamdan bağırarak koşmaya başladılar. Sarhoş oldukları için onlardan daha hızlıydım ama yinede bana yetişmek üzere olduklarını ayak seslerinden anlayabiliyordum.

Birisi kolumu tutup beni karanlığa çektiğinde tam çığlık atacaktım ki eliyle de ağzımı kapattı. Çırpınıp elinden kurtulmaya çalışıyordum. Tabi içimden kendime küfür etmeyi de ihmal etmiyordum. Hayır, ilk günden bu kadar olayı yüreğim kaldırmayacak ölüp kalıvereceğim şimdi.

''Sakin ol, şimdi elimi çekiyorum. Sakın bağırma.'' dedi, elini ağzımdan çekerken. Elimi ağzımdan çektiğinde, tam çemkirip yine bir kafa göz dalma girişiminde bulunacaktım ki karşımda gördüğüm kişiyle elim havada kaldı.

''Se...Sen.''dedim kekeleyerek.

''Bu saatte ne yapıyorsun dışarıda cidden .''dedi rahat ve umursamaz tavrıyla.

''Ne bu rahatlık canım! Kapına dayandım... Yani yalnışlıkla oldu ama sonuçta hırsız olabilirdim değil mi? O zaman da bu rahat ifade vardı suratında. Şurada gerilimin ortasına düştük, benim gerginliğimden otuz beş yaş üstü kadınlara kırışıklık kremi yapsalar dünya markası olur.Sendeki bu umursamazlık ne!''

Tipsiz komşum şaşkın gözlerle etrafına bakındığında bir binanın girişinde olduğumuzu farkettim. Yine o ayyaşların seslerini duyduğumuzda telaşlanıp hemen hareketlendim ama buz komşum kolumu tutup hareket etmemem gerektiğini söyledi. Adamların, ayak ve küfür sesleri gelmediğinde gittiklerini ancak kavrayabildim.

''Nefes al.''

''Ha,'' dedim şaşırmış bakışlarla.

''Nefes diyorum...'' nefes alıp verdi ''böyle.''deyince başımı sallayıp derin bir nefes aldım.