❃Bölüm 19 - 'Zaman'

87 7 3
                                    


Erdem Ergün - Zaman

"Anlamak masraflı iştir ; Emek ister, gayret ister, samimiyet ister. Yanlış anlamak kolaydır oysa. Biraz kötü niyet, birazda yetersizlik kâfidir. "

İyi okumalar.

** ** **

Şehrin ışıkları azalmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şehrin ışıkları azalmıştı... Yıldızlar daha da belirgindi artık... Gecenin bir yarısı pencerenin kenarında kendimi sorgularken, merak peşimi bırakmıyordu.

"Haydi bakalım gökkuşağım bugün güneş çıkana kadar düşünmeye vaktin var... Gün senin için yeni bir başlangıç olsun."

Sesiyle irkilmemle düşüncelerden ayrıldım. Sarpın evine gelmiştik. Ona hala bir şey anlatmamıştım. Sadece kamp alanında Teoman'ı gördüğüm için orada kalmak istemediğimi söylemiştim. Gerçi beni oradan uzaklaşmaya iten de buydu... Başka bir sebebi olamazdı.

Sarp elindeki kahve fincanını bana uzattı.

"Olur mu dersin bundan sonra... Başlangıç... Oysa ki çoktan başladığımı sanıyordum. Neden hiçbir işi beceremiyorum Sarp?'' kendimi koşup koşup duvara çapmak istiyordum. Belki o zaman kafam yerine gelirdi, gelirdim.

Sarp gülümsedi, " Kuzen, sen çok zor günlerden geçiyorsun ama bunu atlatmak için kaçmak değil zorlukların üzerine gitmen gerekir. İlla birinin bunu sana söylemesi mi gerek be güzelim..."

Haklıydı.

"Gel bi' de ağzımın üstüne iki tane çarp, böyle olmadı Sarp yahu..."dedim huysuzlanarak.

"Tamam kuzenimsin ama Tuna'ya da yazık değil mi gökkuşağım... İlk günden beş çocukla ortada bıraktın çocuğu. Ayıp ayıp..."

Kahkaha attım, aslında gözümden bir kaç damla yaş da süzülüyordu. Cidden tek derdim bu saçma sapan aşk hayatımdan ibaretti. Haliyle kafayı yememe de ramak kalmıştı. Sinirlerimin dibini ekmekle sıyırıyordum artık...

"Ne yapsaydım Sarp Allah aşkına... Teoman'ı görünce bütün sinir sistemim alt üst oluyor. O halde Tuna'yla kol kola önünden el sallayarak mı geçseydim."dedim sinirle...

O an Sarp bana öyle bir bakış attı ki bu sefer gerçekten bir tane yapıştıracak sandım. Teoman kelimesine alerjisi vardı. Adını duymaya dahi tahammül edemiyordu.

Tam konuyu değiştirecekken elini yüzüme doğru kaldırıp beni susturdu.

Kaşları çatık bir şekilde, "İris sana tek kez soracağım bana net ol... Yoksa hala Teoman'ı mı.."

Bu kez elimdeki fincanı duvara fırlatmam onu susturmuştu. Bu soruyu bana nasıl sorabilirdi.

Şaşkınlıkla yüzüme bakıyordu...

"Saçmalama!"diye bağırdım.

"O zaman neden onu görünce Tuna'yı bırakıp kaçtığını açıkla bana İris!"bu kez o da bana bağırıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 23, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AŞKLAMBAÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin