✾Bölüm 14 - 'Geçmiş'

567 32 28
                                    

Cihan Mürtezaoğlu - Sarı Söz

Multimedia'da Erna.

"Hissettiğiniz şeyler ile söylediğiniz şeyler arasındaki farka "gurur" denir."

İyi okumalar.

** ** **

Benden sonraki isim okunduğunda, her şeyin mahvolduğunu yeniden hissetmiştim.

Jüri sesini yükselterek ısrarla tekrar etti.

''Sıradaki, Erna Etkin!''

*

O an için dua ettim. Yalnızca bir isim benzerliği olsun diye... Ama ne yazık ki öyle değildi. Tam da tahmin ettiğim kişi, her zamanki kendini beğenmiş yürüyüşüyle içeri girdi.

Hızla yerimden kalkıp sahneden inmek için harekete geçtim.

Jürinin sabırsız bakışları eşliğinde sahneden indim.

Erna'nın yanından yüzüne bile bakmadan geçecekken, beni durdurdu.

''Bir selam vermeyecek misin, kuzen?''

''Çekil şuradan.''

Küstahça gülüp kulağıma yaklaştı, ''Küçük hanım, büyük işlere kalkışmış nerelere kadar gelmiş. Seni yalnız bırakmaya için elvermedi.''diye yapmacık merhamet ana edasıyla konuştu.

Ya da dalga geçti mi demeliyim...

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Sanki verdiğim nefesi Erna'yı ortadan ikiye ayıracak kadar sinirle vermiştim.

'Sinirlenme yoksa kaybedersin.'diye hatırlattı bilinçaltım.

Yüzünü yüzüme yaklaştırıp gülümsedim,''Göster kendini kuzen, o zaman.''

Üzerindeki tozu temizler gibi omzuna dokunup mülakat salonundan çıktım.

Sinirden nefes nefese kalmıştım. Göğüsüm hızla inip kalkıyordu. Duvarın kenarına tutunarak yere çöktüm.

Yere çökmemle birlikte Esila'nın endişeli sesi kulaklarımı doldurdu. Bu sayede artık bir çok meraklı bakışın esiri olmuştum. Yersiz bir panikle yerimden kalktım.

''İris, mükemmeldin. Ne bu surat?''

Esila'nın sorusuna benim yerime başka bir ses cevap verdi.

Erna'nın sesi.

Şarkısını söylemeye başlamıştı.

Esila, şaşkınca gelen sese odaklandı kısa bir süre... Kaşlarını çatmış, gözlerini mavi mavi açmıştı kocaman. Eliyle ağzını kapatıp şaşkınlığını gizlemeye çalıştı.

''Bana hayal duyduğumu söyle, lütfen.''

Sakince konuşup ellerimi tuttu.

Başımı hızla sağa sola sallayıp, yere eğdim,''Erna, burada Esila.''

''Bu kız tam bir baş belası. Gerçek bir baş belası...''sinirle söylenmeye devam etti. ''Ondan intikamını almalıyız İris.''

''Saçmala. Her şeyi silip atmak, yok saymak, unutmak var. Umursamamak en iyisi.''kesin bir dille konuşmuştum.

''Sen bu kızı böyle alttan almaya devam ettikçe, zehrini akıtacak başka yerler bulacak.''

''Umurumda değil. Boş ver. Hadi gidelim buradan.''

Etrafına bakındı,''Bukre ve Şura bizi bekliyordu. Şura'nın konuşacakları varmış.''

Şura'dan bahsedince sinirlenmeden edemedim. Yine de önyargımı yok etmek adına onlarla konuşacaktım.

AŞKLAMBAÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin