"Ben güzel olmak istemiyorum ki." dedim fısıldar gibi bir sesle.
Başını kaldırmadı. Ağlıyordu ama görmemi istemiyordu. " Sadece..." dedi boğuk çıkan sesiyle. Yutkunup devam etti.
" Sadece benim güzelim olsan?"
•°
•°
•°
•°
•°
•°
•°
Elleri dizlerimi...
Satır arası yorumlarınızı bekliyorum• Keyifli okumalar•°
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
5|Van kedisi
İkimiz de yüzümüzdeki gülümsemeyi silmeden yola bakıyorduk. Bir süre sonra Kerem kırmızı ışıkta durduğunda ona doğru döndüm. " Kerem?"
" Edibe?" dedi her zamanki gibi.
" Ben şimdi senin evinde kalıyorum ya."
" Evet." diyerek arabayı tekrar hareket ettirdi. Gözleri yoldayken beni dinliyordu.
" Senin ailen, çevren falan ne der ki?"
" Ailem yok." dedi omuz silkip. Ardından devam etti. "Annem bizi ben küçükken terk edip başka bir adama gitti. Babam da o gittikten sonra beni arkadaşına emanet edip intihar etti."
Duyduklarım soluğumu kesti bir an. Bunları öyle rahat anlatmıştı ki sanki çok normal birşeymiş de onu etkilememiş gibiydi. Oysaki o gün 'herkes gidiyor, beni bırakıyor' dediğinde başının okşanmasını isteyen teselli bekleyen küçük bir çocuk gibiydi. Sessiz kaldığımı görünce devam etti.
" Babamla annem şirket evliliği yapmışlar. Yani birbirlerini sevmeseler de aileleri zorlamış. Sonra babam sevmiş annemi. Hatta çok sevmiş. Ama annem istemiyormuş. Ben küçükken dayanamayıp terk etti evi işte. O varken evin içi savaş alanı gibiydi. Hergün kavga, hergün tartışma. O gidince de zindana döndü. Babam içmekten başka birşey yapmazdı. Sonra birgün gözlerimin önünde bir not bıraktı arkadaşına ve intihar etti."
Kısa bir sessizlik oldu. O sürede ne düşünüyordu bilmiyorum. Ama ben kendimi çok kötü hissediyordum. Onun da yaralarının olduğu belliydi. Çok acı çektiğini anlamıştım ama bu kadarını tahmin etmemiştim. Bir baba çocuğunun gözleri önünde neden intihar ederdi ki? Onu hiç mi düşünmemişti? O küçücük yaşında tüm bunlara nasıl katlanmıştı? Kim bilir ne kadar korkmuş ne kadar ağlamıştı?
Gözlerim buğulandı. Hayat bazen çok acımasız olabiliyordu. Ona da bana da acımasız davranmıştı. Ve bunu yaparken hiç çekinmemişti.
" Beni Kadir amca büyüttü. Bir de onun oğlu var kardeşim diyebileceğim. Buraya gelmeden önce onlarla kalıyordum ama yaklaşık 5 yıldır burada tek başımayım." dediğinde sesi biraz daha iyiydi.. Hatta birlikte yaşadığı kişilerden bahsederken dudakları iki yana kıvrılmıştı.
Boğazını temizleyip sesini düzeltti. Keyifli çıkarmaya çalıştığı sesiyle konuştu bu kez. " Ee ne alacağız. Ben anlamam bu işlerden o yüzden sorumluluk sende."
" Bilmem." dedim başımı ona çevirip. " Alırız birşeyler işte." Benim sesim onunkine nazaran daha alçak çıkmıştı. Onun kendini aniden nasıl toparladığını anlayamıyordum.
Yaklaşık 20 dakika sonra gelmiştik. Yine yolda birşeyler anlatarak beni gülümsetmeyi başarmıştı. Az önceki karamsar halimizden eser kalmamıştı.