25. Bölüm•° Ben de büyüdüm ağabey

10.1K 759 347
                                    

Aşırı tatlı bir bölüm oldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aşırı tatlı bir bölüm oldu. Yazarken sırıtıp durdum. Umarım siz de seversiniz. Yorum yapmayı unutmayın :))

25/Ben de büyüdüm abi...

Yanındaki boşlukla huzursuzca kıpırdanarak açtı gözlerini. Gözleri hemen yanındaki boşluğa kaymış, telaşla Kerem'i aramıştı.
Orada bulamayınca kararmaya yüz tutan hava ve kapalı perdeler sebebiyle karanlığa bürünmüş salonda gezdirdi gözlerini. Kısık gözleri karanlıkta onu seçmeye çalıştı. Bulamayınca "Kerem." diye mırıldandı yarı uykulu bir sesle. Ses gelmedi Kerem'den.

Yerinde iyiden iyiye doğrulup oturur pozisyona geçti. Ardından ayaklarını sarkıtıp zorlukla kalktı koltuktan. Belki de birkaç saat önce Kerem ile yatıyorlardı burada, onun göğsündeydi Edibe'nin başı.

Yarı aydınlık yarı karanlık odada yolunu bulmaya çalışarak salondan çıkıp koridora geçti. Buranın ışığı yanıyordu. "Kerem?"

Ses gelmeyince önce mutfağa ardından da acıyan canına aldırmadan odalarına baktı. Yoktu Kerem hiçbir yerde. Onu bırakıp nereye gitmişti ki?

Tam odadan çıkmış telefonunu almak için salona geçecekti ki dış kapıdan anahtar sesi gelmeye başladı. Hızla kapının önünde buldu kendini. Kapı açılıp geniş gövdesi ile Kerem göründüğü an onun kollarına attı kendini. "Nereye gittin? Seni aradım beni bırakıp nereye gittin?"

Boynuna atlayan karısı ile elindeki poşeti bir çırpıda yere bıraktı Kerem. Kollarını beline sarıp saçını okşadı. Korkmuş muydu sevdiği, onu göremeyince?

Edibe'nin belindeki ellerini sıkılaştırdı. Sanki ağırlığı yokmuş gibi bebek misali kesti ayaklarını yerden. Kendisi hâlâ kapı önünde olduğu için birkaç adımda ikisini birden içeri soktu.

Onu tekrar yere bırakıp birkaç öpücük kondurdu saçlarına. "Geldim güzelim." dedi başını geri çekmeye çalışıp. Edibe koynuna sokulmakta ısrarcı olunca elini onun yüzüne koyup geri çekmeye çalıştı. "Bak bakayım bana bi', ağlamıyorsun değil mi?"

"Yok ağlamıyorum." dedi Edibe başı hâlâ Kerem'in göğsüne yaslıyken omuz silkerek. "Bakayım sana bir, korktun mu?" diye sordu Kerem ısrarla. Edibe başını geri çekip alttan alttan baktı gözlerini kırpıştırarak.

Yanaklarına yerleşen büyük eller ipek yumuşaklığında yanağını okşamaya başlayınca gözleri kapanıp geri açıldı. Nazlı nazlı büzdü dudaklarını. "Seni evde göremeyince şey oldum."

"Şey oldun?"

"Hıı." diyerek gözlerini yumup açtı. "Şey oldum." Panik yaptım diyecekti aslında. Ama o an aklıma gelmemişti o kelime.

Kerem'in aniden gülümseyip başını boynuna gömmesi ile ellerini onun omuzlarına yerleştirdi. "Şey olma güzelim." Boğuk çıkan sesiyle konuşup burnunu boynuna sürterek nefes aldı. Birkaç minik öpücük kondurdu.
"Arasana beni telefonun var ya. Yanına koymuştum hemen gör diye. Not da bıraktım üzerine."

EDİBE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin