Yorumlarınızı bekliyorum•
Keyifli okumalar•
26|Yeni hayat, yeni hayaller
Seccadesini toplayarak yatağın üzerine oturdu Edibe. Kerem onun biraz önünde tesbihatını yapıyordu. Geriye çekilip onu izlemeye koyuldu. Ellerini semaya açışını, gözlerini yumup dudaklarını hafifçe kıpırdatarak ettiği duaları ardından elini büyük bir teslimiyetle yüzüne sürüşünü izledi. Bedenindeki acılara, ruhundaki yara izlerine rağmen kalbinde koca bir mutluluk şelalesi çağladı. Eğildi içti o şelalenin tertemiz, berrak suyundan. Yaralarının üzerine sürdü, bir bir kapandı sanki o yaralar. Kerem hiçbir şey yapmadan, şu görüntüsü ile bile deva oldu Edibe'ye.
Seccadesini toplayarak kalktı ayağa. Doğrulur doğrulmaz az önce çöken omuzları kalktı, heybeti tüm odayı kapladı sanki. Ve o koca adam eğildi, yatağın ucuna kıvrılmış mincik olmuş karısının alnına bir öpücük kondurdu önce. Saçlarını okşadı "Allah kabul etsin." diye mırıldandı. Onun mayışmış bir sesle verdiği karşılığı duydu. "Amin, seninkini de."
Usulca doğrulup geri çekildi. Elini onun yüzünden çekerken hafifçe okşadı çenesini.
"Sen yatağa uzan, ben de merhemlerini alıp geleyim güzelim." Başını salladı Edibe. İki seccadeyi de alıp bir köşeye bırakmak için ayaklandı. "Üzerimi çıkarayım mı?""Yok!" diye atladı hemen Kerem. Yutkunup devam etti. "Sen uzan güzelim ben tişörtünü açar sürerim merhemi." Edibe başını sallayıp yatağa doğru ilerlerken Kerem de odadan çıktı. Edibe'nin sırtına ve göğüs kafesine sürdükleri merhemi aldı. Dudağı için olan zaten odadaydı.
Edibe gece uyanıp korktuğu için de bir bardak su aldı yanına.Kapının kolunu indirip içeri girdiği an soluğu tekledi sanki. Elindeki bardağı düşürmemek için daha sıkı tuttu. Derin bir soluk alıp çalışma masasının üzerine bıraktı onu hemen. Edibe üstünü çıkarmış yorganı beline kadar örtmüş yüz üstü yatıyordu yatakta. Gözleri kapalıydı, saçları iplik iplik dağılmıştı yastığa. "Edibe..." dedi derin bir yutkunuşun ardından. "Güzelim sen benim sabrımı mı sınıyorsun? Yavrum sen benim sabrımı mı sınıyorsun?"
Edibe mayışmış bir bebek gibi usulca açtı gözlerini. Yanıbaşında dikilmiş kıpırtısızca duran, boynunun damarları ip gibi belli olan Kerem ile kesişti gözleri. "Kerem ne yaptım ki?" dedi kaşları anlamazca çatılırken.
"Hemen kızıyorsun." doğrulamaya yeltendiği an Kerem elini iki kürek kemiği arasına bastırarak engelledi onu."Dur." dedi hızla. "Dur kızmıyorum sana, kızar mıyım hiç?" Edibe gözlerini kırpıştırarak gövdesini yeniden yatakla buluşturduğunda Kerem onun yanındaki boşluğa oturdu yan bir şekilde. Edibe'nin sırtına doğru dökülen saçlarını tutam tutam alıp bir tarafa bıraktı. Bunu yaparken özellikle güzel yüzünü açıkta bırakmayı ihmal etmedi. Arada yanağından öpücükler çalabilirdi. Ardından uzanıp merhemden sıktı biraz parmak ucuna. Tüm bunları kendi kendine homurdanarak yapmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EDİBE
Roman d'amour"Ben güzel olmak istemiyorum ki." dedim fısıldar gibi bir sesle. Başını kaldırmadı. Ağlıyordu ama görmemi istemiyordu. " Sadece..." dedi boğuk çıkan sesiyle. Yutkunup devam etti. " Sadece benim güzelim olsan?" •° •° •° •° •° •° •° Elleri dizlerimi...