32. Ayrılık da sevgiyle beraber

5.9K 672 536
                                    

Mübarek üç aylarımızı tebrik ediyorum. Bolca dualarda buluşalım 🥰

****

" Neden? Aşık mısın bana?"

İşte yine şu lanet soru çıkmıştı karşısına adamın. Daha kaç defa ifade etmesi gerekiyordu?

Dışarıda olmayı umursamayarak sesini yükseltti.

" Değilim, Allah kahretsin bu saçmalık neden bu kadar önemli ki!"

Kız bu gün belki de kaçıncı kez tekrardan acıyla gülümsedi.

" Çünkü ben sana aşığım."

İkisinin de beklemediği itiraf koruda dalga dalga yayılırken genç adam, sanki kızı görmese söylediklerini duymayacakmış gibi gözlerini sımsıkı kapadı.

Vücut dili inkar aşamasında olduğunu basbas bağırırken, kız görmeyeceğini bile bile başını hayal kırıklığı ile iki yana salladı.

Adamın, hissettiklerini  duymaya bile tahammülü yokken, mutlu bir evliliği tahayyül etmek mümkün müydü?..

Derin bir nefes aldı, güçlü olmalıydı. Dünyası başına yıkılmış bebekler gibi ağlamayı , en azından eve kadar ertelemesi gerekiyordu.

" Merak etme, bununla uğraşmak zorunda kalmayacaksın, seni saçma sapan ve çocukca duygularımla zor durumda bırakmayacağım artık. "

Duyduğu kırık dökük sesle gözlerini aralayan genç adam hala bu noktaya nasıl geldiklerini anlayamıyordu. Sesi katar katar sitem yüklüydü.

" Bulduğun çözüm ayrılmamız mı Günay, aşık olduğunu söyleyen sensin, ama terk edilen yine benim, bu mu senin verdiğin söze sadakatin?  Her şeyi bir çırpıda silip atıyorsun! "

İçinde bir yerlerde adamın haklı olduğunu bilse de kız taviz vermezdi.

" Bu şartlar altında devam etmemize imkan yok, artık seninle evlenmek istemiyorum."

Mahir isyan etmekte geç kalmadı.

" Neden!? Suçum sana aşık olmamam mı, beni bu yüzden mi yarı yolda bırakıyorsun Günay? Sana ne zaman öyle bir vaatte bulundum söyler misin?"

Adamın yaptıkları yetmezmiş gibi bir de hesap sormaya çalışması kızın sabrını tüketmişti artık.

" Suçun aşık olmaman değil,  saygı duymaman."

Aceleyle telefonunu çıkarıp Fundanın mesajlarını açtı. Adamın suratına doğru tutarken elleri zelzeleye tutulmuş gibi titriyordu.

" Bak, beni kimin ağzına sakız ettiğini gör. Ben ustalarının yanında mahremimizi aşikar ettim diye günlerdir içim yanarken, sen söylediklerinden incineceğimin farkında bile değilsin. Karşıma geçmiş bilmesi gerekiyordu diyorsun. Neden bilmesi gerekiyor? Sen aşık olmayı gururuna yediremediğin için benim düştüğüm konumun farkında mısın? "

Mahir  ne büyük boşboğazlık ettiği ile yüzleşirken, kızın biraz sakinleşmesi için ellerini uzatıp omuzlarından tutmak istedi.

Fakat Günay'ın ufacık bir temasa bile tahammülü yoktu. Atik bir hareketle adamın manevrasını boşa çıkardı.

" Artık bana dokunma. Hem şimdi de dışarıdayız gören falan olur."

Adam, bu gün ikinci kez reddedilirken bazı şeyler kafasına dank ediyordu nihayet.

Kuru bir öfke olsa belki zamanla sönerdi de, kızın gözlerindeki hayal kırıklığı ile başa çıkamamak korkuttu.

" Böyle bitemez. Bu kadar kolay vazgeçemezsin. Baştan başlarız. Yemin ederim seni daha iyi anlamak için elimden geleni yaparım. Bi çözüm bulabiliriz."

Sûzidil Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin