Fırça izleri canlandığında onlar çıkacak ortaya.
Efsane şöyledir. Çalınan en eski eşya ele geçirildiğinde renkler ayna olur kumaşın üstünde. Her ayna bir yansıma her yansımanın bir gezgini vardır.
Çizilmiş her zaman birer kapıdan ibaret. Son Akşam...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Fırça izleri canlandığında onlar çıkacak ortaya.
Efsane şöyledir. Çalınan en eski eşya ele geçirildiğinde renkler ayna olur kumaşın üstünde. Her ayna bir yansıma her yansımanın bir gezgini vardır.
Çizilmiş her zaman birer kapıdan ibaret. Son Akşam Yemeği'nden bir kadeh alabilir, Kaplumbağa Terbiyecisi'nden bir kaplumbağa sahiplenebilirsiniz. Hayatınızı ortaya koyacak cesaretiniz varsa eğer tarihi değiştiren kadın ya da adam bile olabilirsiniz.
Ahşap çerçeveler çatırdadığında onlar çıkacak ortaya.
Şimdilik sadece biri...
'Beni burada bırakma. Bu çizilmiş gökyüzünün altında en çok yaratılmış gökyüzüne bakmayı özledim.'
Tablo Gezginleri başlıyor.
*
Genç kadın bir yandan hazırladığı yemekleri masaya taşırken bir yandan da uzaktan bağlandığı toplantıdaki konuşulanları dinlemeye çalışıyordu. Sürekli çıkıp duran kulaklığını bir kere daha düzeltti. Birkaç dakika daha bu şekilde idare etmeye çalışsa da en sonunda kulaklığının düğmesine dokunup kapattı ve ilgilenmesi gereken ne varsa ofisinde ilgilenmeye karar verdi.
"Sensiz idare edebileceklerini biliyorsun, değil mi?" diye seslendi adam salona doğru. Demlediği taze kahveyi sakince fincanlara doldururken dalgın olsa da karısının telaşı gülmesine neden oluyordu. "Kendi işine sahip olmanın güzel yanlarını bir türlü öğretemedim sana."
"Rahat edemiyorum Taylan, biliyorsun... Çok önemli bir anlaşmanın son ve en sancılı zamanları. Sabah kaçamağı yapmaya lüksüm yoktu ama kötü bir adam tarafından kandırıldım." dedi kocasını işaret ederken. Böyle söylese de içten içe hiçbir şekilde pişman değildi. Bir süredir birbirlerine zaman ayırmakta zorlanıyorlardı ve geçirdikleri sabah uzun zamandır geçirdikleri en güzel sabahtı.
Taylan kahveleri masaya bırakıp oturduğu sandalyede resmen savaş veren karısını bir süre izledi. Yine nefes kesici bir görüntüyle karşı karşıyaydı. Pudra pembesi ceketi ve aynı renk mini eteğiyle kaliteli bir takım giymişti kadın. Krem rengi topuklu ayakkabılarının ince kemerini bağlamaya çalışması her zamanki gibi gereğinden uzun sürdüğünde yaklaşıp önünde hafifçe diz çöktü. "Ben hallederim." Kadının ince parmaklarını ayağından uzaklaştırıp geriye yaslanmasını sağladı.
"Teşekkür ederim. Parmaklarım titriyor." diye itiraf etti kadın sonunda. "Her an bir aksilik çıkacakmış gibi geliyor. İçimde kötü bir his var."
