Bölüm 15- Siyah Limuzin

48 8 0
                                    

Bu gece seni becereceğim, bu gece, seni, seni bu gece becereceğim, becereceğim, sözleri genç kadının zihninde korku dolu bir çöküşle kalbine hükmederken, Valeria'nın nefesi kesilmişti. Şov kızlarının yaptığı nefes kesici sahneden sonra tüm alkışların ve kahkahaların, iltifatların arasında hızlıca ayağa kalkarak, Renato'ya dahi bir şey söylemeden ilerlemeye başlamış ve kendisini lavaboya atmıştı. Tüm o gürültüden, canını acıtan görüntülerden, yalandan kahkahalardan, kendisini bir mal gibi gören o şeytani canavardan uzaklaşması gerektiğini bildiği için daha fazla dayanamamıştı. Aynanın karşısında duruyor, yalnızlığın ve sessizliğin kendisine verdiği fırsatı değerlendiriyordu. Yalnızlık ve sessizlik, ne garip kavramlardı. Sanki senelerdir buna sahip değilmiş gibiydi. Sanki boğulmaktan, baskı altında olmaktan bir an için kurtulamamıştı. Siyah granitlerle kaplı tezgahı sıkıca tutuyor, özel olarak ışıklandırılmış aynadan kendisine bakıyordu. Yıllarca zihnindeki karmaşıklıklardan, olaylardan, sonu gelmeyen sorunlardan boğulduğunu düşünürken, şimdi daha kötüsüyle, en kötüsüyle mücadele ettiğini hissediyordu. Aşkına sahip olamamıştı. Black başka bir kadınlaydı. Gözünün önünde, başka bir kadına sarılıyor, onunla sohbet ediyor, dudaklarını dudaklarına bastırıyordu. Bu da yetmezmiş gibi bu duruma tepki dahi veremiyor, umursamadığını ifade ederek, kendisini tehdit ederek emri altına sokan o adamın sevgilisi rolünü oynuyordu. Sürekli rol yap diyerek kulağına fısıldıyordu. Allah aşkına, ondan nefret ediyordu! Derin bir nefes alıp gözlerini kapattığında, etrafındaki her şeyi unutmuş ve zihnindeki yoğunluğa odaklanmıştı. En ufak bir yanlışta sonunu getirebilecek, ailesini altüst edebilecek o karanlık düşüncelere odaklanmıştı.

"Zor bir gece ha?" diye seslendi arkasından bir ses. Valeria o anda aniden gözlerini açarak, kapının arkasında beliren sarışın, iri yarı, yakışıklı ancak abisiyle çok çok az bir benzerliğe sahip olan futbol takımının kaptanını gördüğünde derin bir nefes almıştı. Buraya nasıl girdiğini, girerken onu nasıl duyamadığını bilmiyordu ancak emin olduğu bir şey bunu doğruluyordu. Lions'lar şeytanın çocuklarıydı. Başka türlüsü olamazdı.

"Erkekler tuvaleti koridorun sonunda." Valeria endişeli ve korktuğunu belli eden ifadeyi zor da olsa, yüzünden silip atmış ve kendisine güvenen, dik başlı başkana dönüşmüştü. Sözlerinden sonra güzel ancak sinir olacak kadar güçlü bir kahkaha lavabonun ortasında yükselmişti. Çünkü Carlos söylediklerine alaycı bir şekilde gülüyordu. Allah aşkına bu ruh hastası heriflerin aklı nasıl çalışıyordu?

"Kendimi bildim bileli bu arenadayım Başkan Valeria. Neyin nerede olduğunu çok iyi biliyorum." Carlos kapının kenarındaki duvara yaslanarak, önündeki enfes güzelliğe sahip sarışın bombayı baştan aşağı, delici gözlerle süzüyor, uzun bacaklarından, nefes kesici sırt dekoltesine kadar inceliyordu. Valeria ise kendisini derinden inceleyen ve kendisini arzuladığından adı kadar emin olduğu sarışın genç adamın bakışlarını takip ediyordu. Ah, olamazdı. Bir Lions erkeği ile daha uğraşamazdı. Üstelik daha birinden bile kurtulamamıştı.

"O zaman alkol almayı bırakmalısın." Genç kadın soğuk bir ses tonuyla karşılık verdi. "Belli ki yanlış odaların kapısını açıyorsun." Bu sözleri duyan Carlos'un yüz ifadesi gerilmiş, eğlenen, kahkaha atan tavrı gitmişti.

"Abimle ne işin var başkan?" dedi Carlos. "Senin şu futbolcu dostumuzdan hoşlandığını sanıyordum."

"Bu seni... hiç..." Gözlerini bir an için kapatıp açtığında, daha ne kadar böyle iğrenç durumlara düşebileceğini düşünmeye başlamış gibiydi. "İlgilendirmez Carlos." Kalp atışları yavaşça hızlanıyordu. Black'in olduğu her şey bunu ona yapıyordu. Kalbini acıtıyor, yakıyor, yıkıyor ve eziyordu.

"Renato sana göre değil." Aniden hızlanan solukları arasında yaslandığı duvardan öne doğru gelerek, genç kadının arkasında durmuş ve tüm ciddiyetini korumaya devam etmişti. İşte bu ilginçti. Valeria buraya geldiğinden beri Carlos ile birkaç kez sohbet etmiş ancak hiç bu kadar ciddi olduğunu fark etmemişti. Yüzündeki ifade çok farlı bir şeydi. Ürkütücü, korkunç ve karanlıktı. Üstelik anlayamıyordu. Genç kadının kafası karışmıştı. İzlenimlerine göre abisinden korkan bu genç adam, nasıl bu kadar cesur davranabiliyordu? Ondan korktuğu halde kendisine yanaşıyor, arkasında bir hayalet gibi beliriyor ve tuhaf bir şekilde, doğru olmayan bir şekilde sanki kendisini uyarıyordu. Valeria ondan daha fazlasını öğrenmek istiyordu. Ne istediğini öğrenmek istiyordu çünkü bunca riske giriyorsa, kesinlikle daha fazlası olmalıydı ancak ona güvenemezdi. Belki de Renato kendisini test ediyordu. Güvenilir olup olmadığını, gizlilik sözleşmesine uyup uymayacağını merak ettiği için kardeşinin böyle davranmasını, bir yılan gibi arkasından sızmasını ve ağzından laf almasını sağlamış olabilirdi. Hayır diyordu zihni. Sakın oyuna gelme ve inanma diye bağırıyordu ancak kalbi ise apayrı hissediyordu. Küçücük bir parçası Carlos'un daha farklı şeyler söylemek istediğini düşünüyordu. "Aklın varsa..." Sözlerine devam edecekken aniden duraksamış ve endişesi tüm bedenine yayılmıştı.

Valeria Wondermoon (Wattys2021)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin