Bölüm 32- Aşk

48 6 2
                                    

Zihninde tarif edemediği bir yatıştırıcılık vardı. Günlerce ağır, uykusuz, acılı geceler geçirmişti ancak bu sefer farklıydı. Bu kez başkaydı. Zihni çığlık çığlığa kurtarılmaya muhtaç bir şekilde bağırmıyordu. Bedenindeki acıların ağırlığı, kalbini yarıp geçmiyordu. Bu sefer uyuşturulmuş gibi sakin ve ılımlıydı. Bedenindeki ağırlık her neyin nesiyse, adeta tüm vücudunu sarmıştı. Tüm hareketlerini kısıtlamıştı. Genç kadın gözlerini hafifçe araladığında, üzerinde yattığı adama ve çıplak belini kaplayan güçlü kolların kendisini adeta bir sarmaşık gibi sardığını fark etmişti. Genç kadın aldığı nefesi tutmuştu. Gözlerine inanamıyordu. Renato'nun göğsünde yatıyordu. Onun güçlü, geniş ve muhteşem bedenin üzerinde yatıyordu. Hiç kimseyle aynı yatağı paylaşmayan, kadınları sadece seks aracı olarak gören ve kendinden başka kimseye saygı duymayan bu vahşi, seksi ve karanlık adam şimdi altındaydı. Kendisini sıkıca sarmıştı. Gitmesini istemezcesine, sıkı sıkı kolları arasına alınmıştı.

Valeria'nın zihninde parıldayan bir anı gün gibi gözlerinin önünden geçiyordu. İlk kez Wondermoon rezidansına geldiğinde Renato'dan onunla kalmasını istemişti. Onunla uyumak istemişti. İkincisinde ise kendisini akşam yemeğine götürdüğü Ramirez'in lüks yatından çıktıklarında orman evine gittikleri sırada, Valeria yine onunla uyumak istemişti. O sabahta boş, soğuk bir yatakta aşağılanırcasına yalnız bırakılmıştı. Renato kendisini hiç dinlememiş, kafasına göre davranmıştı. Kampa geldiklerinde ise milletin ağzına laf vermemek için aynı yatağı paylaşmışlardı. Kendisini ağlatarak uyuduğu geceler ise zihninin en akıl almaz alanlarında kök salmıştı. Derin bir nefes alıp, yavaşça köşeye kıvrılacağı sırada, belindeki güçlü eller daha da sıkılaşmıştı. Yavaşça yutkunup, neler olduğunu anlamak için kafasını kaldırdığında ise muhteşem keskinliğe sahip bir çift gri gözün kendisini etkileyici bakışlarla süzdüğünün farkındaydı.

"Bir yere mi gidiyorsun?" Renato'nun çarpık, seksi tebessümü inanılmazdı. Valeria onun gülümsemesine yani ufacık tebessümüne baktığında yeniden donup kalmıştı. Elinde değildi. Renato Lions çok sık gülen ve sevimli bir çapkınlıkla konuşan biri değildi. Emir verir, becerir ve tekrar emir verirdi. Döngü şaşmadan bir diğerini takip ederdi.

"Ben... şey... üstünden kalkacaktım." Valeria'nın istemsizce kızaran yanaklarını fark eden Bay süper seksi ego, onun canını acıtmadan birazcık daha kendisine bastırmıştı. Valeria, Renato'nun sertleştiğini hissedebiliyordu. Bacaklarının arasındaki kas seğirmeleri, genç kadının da aklını başından alıyordu. Zihnindeki sesi adeta parçalamak istiyordu. Çünkü onun ne kadar seksi ve tahrik edici olduğunu düşünmeden edemiyordu.

"Ben halimden memnunum." Renato bir kez daha çarpık bir gülümseme eşliğinde genç kadının alnına güzel bir öpücük kondurmuştu. İnanılır gibi değildi. Bu hareketlere söylenecek sözü nereden bulabilirdi? Yavaşça geriye doğru çekildiğinde, Renato genç kadının canını acıtmadan onu yatağa doğru zarif bir hareketle bırakarak, yüzünü yüzüne dönmüştü. Birbirlerini sessizce izliyorlardı. Sessizce birbirlerini seyrediyorlardı.

"Bana neden öyle bakıyorsun?" dedi Valeria. Şuan ki anı bozacak tek bir şey yapmadığı için kendisine daha sonra kızacaktı. Çünkü onun karanlık bir adam olduğunu ve her ne yapıyorsa altından bir şey çıkacağını biliyordu. Ancak elinde değildi. Dışarda kendisini arayan ailesi, abisi, dostları olsa bile, cehenneme dönse bile bu anın tadını çıkarmak istiyordu. Sadece bu anı yaşamak istiyordu.

"Ne kadar güzel olduğunu düşünüyordum."

"Ne kadar?" dedi Valeria.

"Tahminlerimin, gördüklerimin ötesinde. Çok çok ötesinde..." Renato hafifçe nefesini vererek, elini kaldırmıştı. Onun kusursuz tenini inceliyordu. Yüzündeki çiziklerin eskisi kadar belirgin olmaması güzeldi ancak Valeria'nın yaralarının yavaşça düzeliyor olması dahi, ona bunu yaşatanlara olan öfkesini dindirmiyordu. Onları tek tek gebertecekti. Tek tek onları yok edecekti.

Valeria Wondermoon (Wattys2021)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin