Valeria Wondermoon (Wattys2021)

Bölüm 13- Siyah Dosya

"Hanımefendi?" dedi Katness. Valeria'nın sekreterinden önce ofisine girmesine izin verdiği tek kişi kendisiydi ki bu oldukça normaldi. Genç kadın laptopundaki işlere öylesine yoğunlaşmış gözüküyordu ki, kapının açıldığını, içeri birisinin girdiğini dahi fark etmemişti. Elbette işlerden dolayı zihni meşgul değildi. Son günlerde yaşanılan her şey onun bütün iradesini kontrol dışı bırakmış gibiydi. Renato'nun kendisine yaptığı acımasızlığı düşünmeden edemiyor, abisi ve en yakın dostuyla olan telefon konuşması yüzünden kalbi acıyordu. Onlara yalan söylemekten nefret etse de, başka çaresi olmadığını biliyordu. Bir de tüm bunlar yetmezmiş gibi Black'in, kendi eğittiği şov kızlarının kaptanıyla olan tutku dolu görüntüleri zihninde koca bir delik açıyordu. "Başkan Valeria?" diye sesini daha duyulabilir bir seviyeye yükselterek, genç kadının çalışma masasının önüne geldi. Dün gece eve geç saatlerde gelmişti ve iki gündür patronuna neler olduğunu anlayamıyordu çünkü onu ilk kez bu kadar az görmüş ve olanlar hakkında konuşamamıştı. Gerçekten neler oluyordu? Sabah arenaya gelirken de ağzını bıçak açmamıştı. Evet, Valeria güçlü güzel bir kadındı ancak bakışları daha farklıydı. Daha tuhaftı.

"Katness?" diye başını hafifçe onun bulunduğu noktaya doğru çevirdi Valeria. Asistanının yüzündeki merakı ve endişeyi anlasa da, bu korkunç durumu saklamak ve hiçbir şey olmamış gibi rol yapmak zorundaydı.

"Efendim sizi öğle yemeğine davet etmek için gelmiştim. Malum birkaç gündür sizinle pek sohbet edemedik ve..."

"Saat kaç?" dedi Valeria. Asistanının sözlerini keserek, daha fazla sorgucu bir hale bürünmesine engel olmak istemişti.

"Saat 12:30 hanımefendi." Kaşlarını hafifçe çatmıştı. Kesinlikle onda bir tuhaflık olduğunu biliyordu. "Aşağıdaki restoranda lezzetli yemekler yapılıyor. Hatta sizin sevdiğiniz..."

"Hayır, orası olmaz." Valeria aniden sözü ele almış ve Katness'ın söyleyeceklerini tamamlamasına müsaade etmemişti. Çünkü orada olmak istemiyordu. Renato'nun da bu saatlerde orada olabileceğini düşünmek midesini altüst ediyordu. Onun baskın iradesi ve kendisine eziyet eden gözlerine bakmak istemiyordu. Kahretsin ki, onunla aynı havayı dahi solumak istemiyordu ancak mecburdu. Kendisini bu hayatta en değer verdiği şeyle tehdit ediyordu. Ailesiyle.

"Pekala... o halde dışarıda bir yere gitmeye ne dersiniz?" dedi Katness.

"Açıkçası pek iştahım yok Katness. Lütfen Sara'yı da alıp öğle yemeğinizi birlikte yiyin." Valeria gözlerini asistanından çevirdiğinde parlak güneşin altında, kusursuz bir tablo gibi gözüken manzaraya çevirmişti. Boşlukta hissediyordu. Sanki uçurumdan aşağı hızla düşüyordu. Tutunacak ne bir dalı vardı ne de kurtulmaya bir ümidi. Ortamdaki durgunluk belirginleştiği sırada, Katness neler olduğunu sormak ve yardımcı olmak için ağzını açacağı sırada kapı aniden açılmıştı. Kafalar hızla gelen kişiye doğru çevrildiğinde, Valeria'nın omuriliğinden aşağıya kaynar sular dökülmüş gibiydi. Kahretsin, kahretsin diyerek zihni çığlık çığlığa bağırıyordu.

"Merhaba hanımlar." Renato'nun sert ve erkeksi ses tonu ortamda hızla yayıldığında Valeria bir an için masanın altından ellerini yumruk haline getirmişti. Simsiyah takımı elbisesi yine o baştan çıkarıcı halini destekliyor, insanın ağzını kupkuru bırakan görseliyle baş döndürüyordu. Renato göz ucuyla Katness'a baktıktan sonra hızlıca kafasını karşısında duran ve kendisinden büyük ihtimalle nefret ettiğini bildiği, göz kamaştırıcı sarışın genç kadına çevirmişti. "Öğle yemeğini benimle yer misin bellissimo?" dedi Renato. Katness, İtalyanca güzelim anlamına gelen bu kelimenin söyleniş tarzından dolayı adeta şoka uğramıştı. Büyük patron Renato Lions'un, Valeria'ya olan tutkulu bakışlarından ve samimi davranışlarından dolayı şaşkındı. Allah aşkına hangi ara bu kadar yakınlaşmışlardı? Birkaç günde bu kadar şey nasıl değişmiş olabilirdi? Patronunun sevdiği tek bir adam vardı ve o da kesinlikle Renato değildi. Peki, şimdi karşılaştığı manzara da neyin nesiydi?