İyi okumalar!
"Bak herkes plana uysun yoksa kafanızı koparırım tamam mı?"
"Tamam be Hyung anladık işte."
Tüm ekip okulun bahçesindeki kapalı banklardan birine çökmüştü. Herkes yaptıkları plan için panik halindeydi.
"Umarım bir aksilik çıkmaz. Zaten yaptığımız planda pek birşey yok ama en ufak bir sorun bile çıksın istemem."
"Kimse bunu istemez Kook."
"Hey, Yoongi geliyor konu değiştirin! "
Namjoon'un sessiz uyarısına karşı buna ilk uyan Jimin olmuştu.
"Bugün bana kim yemek ısmarlayacak? "
Jimin'in pişkin yüzünün düşmesine sebep olan şey Seokjin tarafından kafasına yediği darbe olmuştu.
"Senin yemeğine başlarım şimdi, aptal! "
"Günaydın "
Yoongi yanlarına gelmiş ve kısık sesi ile dikkatleri üzerine çekmişti. Dağılmış siyah saçları, sararmış yüzü ve şişmiş göz torbaları ile oldukça kötü görünüyordu.
Herkes Yoongi'ya karşılık verdikten sonra sınıflara dağılmışlardı. Namjoon eline Yoongi'nin omzuna atıp sıkmıştı destek verir bir şekilde. Sınıflarının olduğu kata geldiklerinde kendi sınıfının önünde durmuş arkadaşları ile konuşan Hoseok'u gördü Yoongi.
Bir süre duraksayarak izledi gülüşünü. Hoseok'un gözleri Yoongi'ye değdiğinde sert bir ifade kaplamıştı tüm yüzü. Yoongi hüzünle başını yere eğerek dudaklarını ısırdı ağlamamak için. Namjoon hemen Yoongi'yi çekiştirerek sınıfa sokmuştu. Öğle arasındaki olan için sabırsızdı diğerleri gibi.
_____________
"Herkes ne yapacağını biliyor değil mi? "
Tüm ekip Seokjin'in sorusuna karşı başını onaylar biçimde sallamıştı. Hepsinin görevi basitti fakat en ufacacık bir sorun bile planı altüst edebilirdi.
"Ben dedikoducu kızları hallettim. Ama biraz kolay kabul etmediler."
"Ne istediler ki?"
Jimin'in sorusu ile Taehyung sırıtarak başıyla Jungkook'u gösterdi.
"Kookie'nin numarasını. "
Jimin sinirle kaşlarını çattığında Jungkook Taehyung'a 'Aferin, iyi bok yedin. ' bakışları atıyordu. Jungkook ile Jimin ne kadar birbirlerini sevselerde asla birbirlerine açılamıyordu. Taehyung'ta bunun farkındalığı ile sürekli onlar ile uğraşıyordu.
"Hadi yerlerinize geçin. Telefonlarınız açık olsun. "
Hepsi yerlerine dağılırken Jungkook suratını büzüştürerek Jimin'e baktı.
"Yahu bunu biz Yoongi'yi oyalasın diye göndermekle cidden iyi mi yapıyoruz? Kendini bile kontrol edemez ki! "
"Kıskanma Jungkook! Bendeki çeneyi kimsede bulamazsın bir kere. "
"İşte sorun da bu ya. Yoongi Hyung seni döver konuşursan. Gerçi benim işime gelir. O morlukları dolu yüzünden ve şişmiş yüzün... Tam dalga geçmelik! "
"Siktim senin belanı Jungkook! "
İkili birbirini kovalarken Taehyung durmamış ve telefonunu çıkarıp videoya almaya başlamıştı. Bir süre sonra herkes yerini almıştı. İlk görev Seokjin ve Jungkook'un idi.
Hoseok'un dersi bedendi ve şimdi üzerini değiştiriyor olmalıydı. Seokjin hemen soyunma odasına giderek dolapların olduğu yere ilerledi. Jungkook ise dışarıda bekliyordu. Hoseok Seokjin'e yan bir bakışları atıp kıyafetlerini dolabına tıkmaya devam etti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEMORİA[SOPE]
FanfictionHoşikloji: Hyung, ben hafızamı kaybetmeden önce biz sevgili miydik? Hoseok bir kaza sonrası hafızasını kaybeder... {Texting+düzyazı}