3.5(FİNAL)

1.7K 120 339
                                    

Evet başlıkta da gördüğünüz gibi fınal bölümü gelmiş bulunmakta. Bu kitapta bu bölümle sona erecek. Umarım sizi tatmin edecek bir final bölümüyle olur.

İyi okumalar!

Hoseok

"Hadi hadi. Çok az kaldı. Birazdan Yoongi'yi arayacağım."

Tüm ekip onay verircesine başını salladığında işime koyuldum bende. Bayan Min- Yoongi'nin babannesi-evinde Yoongi'ye süpriz doğum günü partisi hazırlıyorduk. Aslında doğum gününe daha 2 hafta vardı fakat biz süpriz olsun diye önceden yapmaya karar vermiştik. Annem, babam, ahjumma ve Seokjin hyunglar ile birlikte son hızla hazırlıklara devam ediyorduk.

Annem ve Bayan Min atıştırmalık bir şeyler hazırlarken biz bahçeyi süslemiştik. Jungkook Jimin ve Taehyung'u içecek, pasta ve aburcuburları almak için göndermiştik. Ne kadar doğru yaptığımızı bilmiyordum fakat eğer burada olsalardı bir hazırlıktan çok savaş içinde olacağımız kesindi.

"Baba o masayı ortaya koyalım."

"Hoseok bu milyonuncu değiştirişimiz."

Babam göz devirirken ona karşılık omuz silktim.

"Ya olsun baba! Orada güzel durmuyor."

Babam söylenerek masanın diğer ucuna geçtiğinde bende diğer ucuna geçmiş ve ona yardım etmiştim. Masayı yerleştirdiğimizde Namjoon ve Seokjin hyungların yayına gittim. Balon şişirmekten ciğerlerinin öldüğüne emindim. Elimdeki su dolu bardakları onlara uzattığımda itiraz etmeden kafalarına dikmişlerdi.

"Yardımınız için teşekkür ederim. Tek başıma bunları yapmam zordu."

"Hey, Yoongi bizim arkadaşımız! Tabiki yardım edeceğiz."

"Benim doğum günümde en az 200 tane balon şişirmezse onu ellerimle boğacağım."

"Sadece 30 tane bile balon şişirmedik?"

"Olsun, o bedelini daha kötü ödemeli."

"Gerizekalı."

Namjoon hyung Seokjin hyunga göz devirirken bende onlara gülüyordum. Açıkçası onlarla konuşma konusunda biraz çekiniyordum. Hepsine yalancı olduklarını söylemiştim ve onlar hala benimle konuşuyordu. Onların hala benimle konuşuyor olmalarına bir şaşkınlık duyarken içten içe onlarla eski hale dönmek istesem de pişmanlığım onlardan uzak durmamız sağlıyordu. Belki de benden nefret ediyorlardı, sadece Yoongi için buradalardı?

Düşüncelerimle boğuşurken Seokjin hyungun elini omzumda hissettim. Ona döndüğümde yüzünde kocaman içimi sıcacık yapan bir gülümseme vardı.

"Hoseok tekrar Yoongi'ye dönmene çok sevindik. Başına gelenleri de duyduk ve çok üzüldük."

"Artık bir önemi yok hyung. Sonuçta Yoongi yanımda, ailem yanımda ve siz... Ben sizden çok özür dilerim. Sizlere çok büyük bir hata yaptım."

"Bir önemi yok biz zaten biliyorduk doğruyu seçeceğini."

Seokjin hyunga en büyük gülümsemelerimden birini bağışladım.

"Hyung, hani sen bana demiştin ya 'Yoongi'yi silip atabildin mi kalbinden?' diye. Ben hiçbir zaman Yoongi'yi silip atamadım. Ben onu kendimden uzak tuttuğumda kalbimde büyük bir boşluk hissetmedim. Daha çok Yoongi'ye olan duygularım beni öldürdü. Yoongi'ye uzak olduğum her saniye ben daha çok öldüm."

Seokjin hyung kollarını bana doladığında bende ona karşılık verdim. Sırtıma elliyle pat pat vururken konuşmaya başladı.

"Biliyorum dostum. Ben senin doğruyu bir şekilde bulacağını biliyordum."

MEMORİA[SOPE]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin