Geç kalan bir bölüm oldu üzgünüm... Umarım seversiniz.
İyi okumalar!
Hoseok
"Bana gerçekleri anlatmaya ne dersin Kenneth? "
Keneth'ın gözünde çok net olan duygular vardı. Koyulaşan irislerinin anlattığı çok şey vardı ama çözememiştim. Elini masaya sertçe vurduğunda istemsizce yerimde sıçramıştım.
"Ne saçmalıyorsun sen?! Ayrıca Bu yemekleri Yoongi yaptı da ne demek oluyor?! O seni kandırdı! Sen benim sevgilim olmana rağmen Yoongi sana yalan söyledi ve sen buna rağmen O'nu bu eve mi soktun?! Bunu nasıl yaparsın?! "
Kenneth'ın bağırışları beni daha da çok sinirlendiriyordu. Ellerimi yumruk yaparken kaşlaeımın çoktan çatılmış olduğunu gayet iyi anlıyordun.
"Hah! Cidden bunu mu sorguluyorsun? Eğer telefonlarıma cevap verseydin yanımda Yoongi değil sen olurdun! Ama sen bana dönüş yapmadın! Şimdi karşıma geçip beni sorgulayamazsın, tamam mı?! "
Kenneth ayağa kalkmıştı.
"Suçu benim üzerime mi atıyorsun?! Kusura bakma ama bunları yemem ben Hoseok?! Yoongi bu eve girmemeliydi! "
Bende Kenneth gibi ayağa kalktım. Bu kavganın sonu nereye varacaktı hiç emin değildim.
"Yoongi'nin bu eve girmesi seni neden bu kadar sinirlendiriyor? Yoongi ile yaşadıklarımız sadece bizi ilgilendirir! Bu konu seni neden rahatsız ediyor?!"
"Çünkü o senin eski sevgilin Hoseok! Ve o seni kandırdı! Bizi ayırmaya çalıştı ve daha bir çok şey yaptı! Şimdi bana Yoongi'yi mi savunacaksın!"
"Bunlaeın hepsinin sebebi sadece ikimiz arasında Kenneth! Bu konu seni ilgilendirmiyor! "
Kenneth sinirle dibime girip kolumu tuttu sertçe. Gözündeki ifadeden anladığım kadseıyla deliye dönmüştü. Neden bu kadar sinirleniyordu anlamıyordum.
"Ben senin neyinim Hoseok? O piç herifi neden savunuyorsun? Yoksa hala O'nu mu seviyorsun? "
"K-kolum acıyor, b-bırak-"
"Siktiğimin kelimelerini ağzında geveleme! Yoongi'ye aşık mısın?! "
"Kolumu bırak dedim! "
Kenneth yüzünü daha çok yaklaştırdı yüzüme. İstemsiz bir şekilde başımı geriye doğru yatırdım. Neden yapıom bunu bilmiyordum. Şuan Kenneth'in nefesini duyumsamak istemiyordum.
"Benden kaçıyorsun... Hala Hoseok'u seviyorsun değil mi? Yine beni terk edip Yoongi'ye gitmek isteyeceksin..."
Yine mi?
Kenneth bir süre gözlerimin içine baktı. Ne gözlerimi gözlerinden çekebilmiş ne de yutkunabilmiştim.
"Fakat bilmelisin ki Hoseok, Yoongi hep seni inciten kişi olacak. Senin için doğru olan tek kişi, benim."
Kenneth kolunu bırakarak hızla mutfaktan ayrıldı. Ardından duyguduğum kapı çarpma sesi ile anlamıştım gittiğini.
Fazla geliyordu herşey. Sır çoktu, çözemiyordum. Hafızamı kaybetmiş olmam en çok benim için sorundu. Herkes birşeyler biliyordu. İnsanlar benden daha çok şey biliyordu benim hakkımda.
Ama hayır bu önemli değildi. Önemli olan gerçeklerdi. Ve herkes asık gerçeği bilmiyordu. Herkesin bu konu hakkında bir yorumu olsada hangisi doğru emin olamıyordum. Aklım karışıyordu. Artık mantıklı düşünemiyorum...
Kim doğru söylüyor emin değilim. Tek istediğim bir an önce gerçekleri hatırlamak. Ama olmuyordu. Geçmiş hakkınds birşeyler hatırlamak benim için zordu.
Gözlerimden akan yaşları elimin tersi ile sildikten sonra masaya tekrar oturdum ve yemekleri hızlıca ağzıma tepmeyelim başladım. Bir yandan ağlıyor bir yandan yiyordum.
Ne garip bir durumdu. Kenneth yüzünden ağlayıp, Yoongi sayesinde karnımı doyuruyordum. Ne zaman bu iki kişiyi birden düşünmeyi bırakacaktım? Aklımda sadece birisi olsa yetmez miydi? Daha az sır olsaydı daha iyi olmaz mıydı?
Bir süre düşünceler ile yemeği yedikten sonra odama geçtim. Penceremin önüne geldiğimde bahçedeki Yoongi'yi fark ettim. Odamın camına bakıyordu.
Beni gördüğünde yüz ifadesi anında değişmiş ve yerinde kıpırdanmıştı. Gözyaşlarım durmaksızın almaya devam ederken artık sesimi içime atamıyordum. Hıçkırıklarım ağzımdan kaçarken Yoongi'nin de gözünden bir damla yaş sürülmüştü.
Sokak lambasının aydınlattığı yüzü izledim bir süre. Eliyle beni işaret edip ardından da yanaklarını sildi. Galiba ağlama demek istiyordu.
Başımı usulca salladığımda buruk bir gülümseme kondurdu yüzüne. Eliyle gitmemi işaret etti. Başımı tekrar salladığımda arkasını dönerek ilerlemeye başladı.
Yatağıma ilerleyerek uzandım. Neden ağladığımı bile bilmiyordum. Ama içimdeki kötü hissediyor tüm hücrelerimi parçalıyordu. Her cümle içerisinde bir sıe yatıyordu. Bugünkü sırlı cümleyi ise Kenneth söylemişti.
"Yine beni terk edip Yoongi'ye gitmek isteyeceksin... "
Gözlerimi bir süre sonra yorgunlukla kapattım. Uyumak ve uyandığımda ise sorunsuz bir hayata adım atmak istiyordum. Lütfen Tanrım... Tüm sorunlar artık bitsin. Çünkü ben artık dayanamıyorum...
Of kıda oldu biliyorum ve ekşını da ortaya dökmesin biliyorum. Birazcık boş birşey oldu ama hemencecik gerçekleri söylemek istemedim. Çünkü gerçeklerin tamamen döküldüğü o bölüm daha güzel birşey olmalı bu yüzden hemencecik bunu yazmak istemedim.
Bu aralar manhwa okumaya alıştım... Manhwalar çok hoşuma gidiyor ehehehe. Eğer çevirisini istediğiniz bir bl manhwa olursa bana söyleyin lütfen. Bunu seve seve yaparım.
Size güzel bir manhwa çevirmek istiyorum, ve güzel bir manhwa arıyorum. Ama bir isteğiniz varsa hemen söyleyin.
İyi geceler! ❤💫
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEMORİA[SOPE]
FanfictionHoşikloji: Hyung, ben hafızamı kaybetmeden önce biz sevgili miydik? Hoseok bir kaza sonrası hafızasını kaybeder... {Texting+düzyazı}