2.9

1.4K 138 221
                                    

Eveett sınavlar bitti bu yüzden aerık günlük bölüm atmaya devam edeceğim wuhuuu!

Dün bölüm atacaktım fakat sınavlar ye bittiği için tüm yorgunluğum ortaya çıkmıştı. Öyle bir uyumuşum ki 4 saat boyunca uyumuşum düşünün yani yorgunluğumu. Sonra da yoğunluk vardı bizim evde bu yüzden gece bire kadar uyabık olsam da bölüm yazamadım.

Çok konuştum ama özlemişim bölüm yazmayı bu yüzden affedin beni yahu. Sizleri çok özlemişim beeğğ ❤

Hadi yeter, iyi okumalar!

~4 ay önce~

Hoseok düşünüyordu. Plan kuruyordu ve korkuyordu. Ne söylemesi gerektiğini bilmiyordu ya da nasıl bir tepki alacağını bilmiyordu. Tırnaklarını yerken bulunduğu taksinin camından dışarıya bakıyordu.

İçinde büyük bir gerginlik vardı. Hiç iyi bir tepki almayacaktı biliyordu. Belki de vazgeçmeliydi ama kalbi buna karşı geliyordu Hoseok'un. Kalbi ağrıyordu ve mutsuzdu Hoseok. Gördüğü tüm ilgiye rağmen mutsuzdu...

Bu sırada Yoongi ise Kenneth'ın evindeydi. Sabrı taşıyordu Yoongi'nin. Aynı şekilde Kenneth da sinirliydi. Hoseok'un hala Yoongi'yi düşünmesine ve ondan uzak olduğu için üzgün olmasını kıskanıyordu Kenneth. Yaprığı herşeye rağmen Yoongi'nin daha çok önemsenen kişi olması Kenneth'ı bir boğa gibi kızgın yapıyordu.

"O uyuşturucu denen sikim hakkında seni milyon defa uyardım ben?! "

"Üzgünüm babacığım. "

Yoongi pişkin bir şekilde sırıtan Kenneth'ın yüzüne indirmişti yumruğunu tekrardan. Kenneth aldığo darbe ile sendeledikten sonra ezan saniye durdu. Bir süre sonra gülmeye başladığında Yoongi daha çok sinirlenmişti.

Kenneth yüzünde acı hissetmiyordu. Uyuşturucunun etkisinde olduğu için aldığı her darbe daha çok eğlenmesine sebep oluyordu. Zihni kadar bedeni de uyuşuk bir etkiye sahipti.

"Bir kere daha vursana, lütfen. "

Yoongi bir yumruğunu daha geçirdi Kenneth'ın yüzüne. Kenneth yeri boylarken kahkahalarını salıyordu ortama. Yoongi'nin hee vuruşunda ayrı bir zevk alıyordu.

Uslanmayacaktı, her ne olursa olsun bir şekilde kendine çıkar oluşturabiliyordu. İşte Yoongi'nin en nefret ettiği şey de buydu.

"Hoseok gelecek birazdan ve sen onun karşısına böyle mi çıkacaksın! Cidden..."

Yoongi saçlarına geçirdi ellerini ve arkasını dönüp gözlerini yumarak bir iki adım attı. Sakinleşmeye çalışıyordu ama imkansızdı.

Gözüne çarpan sehpanın üzerindeki su dolu cam sürahiyi eline aldı. Suyun soğuk olması işine gelmiş gibi gülümseyerek hala kahkahalarla gülen Kenneth'ın yüzüne boşalttı.

"Siktir! "

Kenneth kahkahakarını bir küfür ile kesmişti. Elini yüzüne atıp ıslaklığı almaya çalışır gibi yüzüne dolaştırdı. Fena halde ıslanmıştı ve biraz olsun kendine gelmişti.

Yoongi Kenneth'ın yakasına yapışıp kendisine doğru çekti. Islak yüzünün her bir ayrıntısında gözlerini gezdirip iğrenir gibi buruşturdu yüzünü Yoongi.

"Gidip soğuk bir duş al sonra bir kahve iç ve kendine gelmeye çalış. Hoseok geldiğinde onun karşısına böyle çıkmayacaksın. Anlaşıldı mı? "

Bir süre yüzüne baktıktan sonra yere doğru savurdu Kenneth'ı Yoongi. Tek umrunda olan şey Hoseok'tu. Ona birşey olmadığı sürece Yoongi iyiydi. Ama eğer Hoseok üzgün olursa Yoongi'de üzgündü.

MEMORİA[SOPE]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin