Taetae:
Kookieeeeee
Kookie:
Efendim Taetae
Taetae:
Ben çok hasta oldum
Hapşırıp duruyorum ateşim de otuz dokuz olmuş
Kookie:
NE
otuz dokuz ne lan
Kim var yanında?
Taetae:
Aptal kimse olmadığı için sana yazdım
Kookie:
Bekle geliyorum
Taetae:
Kocana ayıp olmasın??
Kookie:
Bok yesin o
Bestim hasta olmuş onu mu görür gözüm?
Uyuyor hem fosur fosur gittiğimden bile haberi bile olmaz öküzün
Taetae:
Olsun sen haber ver istersen
Beni pek sevmiyor zaten
Kookie:
Yakışıklı olduğun için kıskanıyor
Takma onu
Taetae:
Çabuk gel o zaman
Kookie:
Uçtum!
Mesajlaşmayı bıraktığımızda başımda dikilen Joon ve Jin'e gülerek baktım. Akşam saat sekiz civarıydı ve ben bu saatte en yakın arkadaşımı, kendime aşık etmeye çalışmak için evime çağırdım. O da yetmedi tebeşir tozu ile ateşimi yükselttim.
Bunları sağlayan mükemmel ikili ise şu an başımda.
"Bakın bunlar çok doğal şeyler bizim için. Hasta numarası ile aşık olacak birisi değil Kook."
"Sus bir artık lan. Deniyoruz işte mal. Yan yana gelip vakit geçirmezseniz nasıl olacak bu iş amına koyayım?"
"Joon hyung senin için Yoongi mi kaçtı?"
"Az önce telefonda konuştuk ya etkisinde kalmışım."
Susup üzerimi örttüm. Şaka maka ateşim çıkmıştı.
"Bu işte onun yardımı çok mühimdi. Nasıl olacak şimdi? Jungkook'u gaza getirip aklını karıştıracak birileri lazım. Bunu en iyi o yapardı."
"O asla yapmaz. Bunu yapacağıma uyurum der ve çekilir."
"Biliyorum hayatım da yine de bir denesek mi?"
"Ben de bu işe karşıyım ama Namjoon bey."
Jin, bu işe karşı olduğunu kendine inandırmak ister gibiydi.
"O zaman tek yaparım ben de."
"Neyi tek yapıyorsun ulan? Ağzına otururum senin. Anca beraber kanca beraber. Girdik bir işe sonunu getireceğiz madem. Bu işin sonunda çok üzüleceksin Taehyung bak Jin demişti dersin."
"Ağzını hayra aç bir de."
"Sus yürü düş önüme Kook gelir şimdi acil tüymemiz lazım."
"Dediklerimi unutma Taehyung."
"Unutmam hyung."
Gittiler. Birkaç dakika sonra Jungkook geldi. İnip kapıyı açtığımda anında atılıp ateşime baktı. Baktığı gibi gözleri fal taşı gibi açıldı.
"Bu ne Tae? Neden daha önce haber vermedin sen bana?"
İçeri sürükleyip koltuğa yatırdı. Üzerimdeki geceliği çıkartıp gövdemi çıplak bıraktı.
