"Lan ben seni iyi hoş gaza getirdim de git açık açık şarkı ile itiraf et demedim amına koyayım! Ne tepki verdi?"
Joon ve Jin hyung başıma dikilip dünü soruyor. Aniden gelişen olayları anlatmaksa bana düşüyor.
"Of hyung, aniden gelişti."
"Ne tepki verdi diye soruyorum çocuk."
Saçlarımla oynarken yere bakıp boğazımı temizledim. Dünü hatırlamak bir kez daha kalbimi kütletti.
Dün geceye geri dönüş***
Öylece baktı gözlerime ben şarkıyı bitirirken. Kollarımdan çekilmeden, gözlerini gözlerimden almadan öylece baktı. Bir an dudakları aralandı ve içine nefes çekti sanki konuşacakmış gibi. Son anda vazgeçti söyleyeceği şeyden. Bir an içim heyecan gördüm gözlerinde ve hissettim bedeninde.
İlk defa korkmadım. Üzerimden bir yük kalkmış gibi hissettim ilk defa. Yılların yükünü atmış gibi hissettim.
Beynimin için yankılandı o sözler takılmış bir bozuk plak gibi birbirini tekrarlarken heyecanımın katlandığını hissettim.
'Çünkü seni fazlasıyla seviyorum. Arkadaştan ibaret olduğumuzu duymak canımı acıtıyor.'
Uzaklara gitti o an için korkup kaçan Taehyung. Bu aşktan deli gibi korkan Taehyung.
"T-taehyung."
Sesi titrerken adımı sayıkladı bir defa. Küçükken saçma bulduğum bu adı, onun dudaklarından çıkıyor diye sevdiğimi hatırlattı bana.
Cevap vermek istesem de yapamadım.
Elini kalbime götürdü. Ne ara böyle çarpmaya başladığını fark bile etmemiştim oysa. O etmişti. Birkaç saniye kalbime bakıp geri gözlerime değdi gözleri. Bir kez daha yandı içim.
Neyin nasıl olduğunu anlamadım sonra. Zaman algım kırıldı. Annemden yeni doğmuş gibi her şey boş anlamsız geldi Jungkook'tan başkası. Jungkook, ellerini yüzüme çıkarttı, dudaklarıma yapıştı.
Bir anlık oldu diye düşünsem de o tahminlerimi yanıltıp çekilmedi. Bir eli yüzümde kaldı, diğerini saçlarıma geçirdi nazikçe. Alt dudağımı yakalayıp usul usul okşadı kendi dudakları ile. Dili ıslattı dudaklarımı. Ağzındaki o tatlı vanilya tadı benim ağzıma yayıldı.
Göğsünü göğsüme yaslayıp saçlarımı okşadı, dudaklarımı öpmeye devam ederken.
Kendime gelmem, bu anı kaçırmamam gerektiği aklıma dank edinceye dek sürdü. Donmuş bir şekilde karşısında sıkışmayı bırakıp karşılık vermeye başladığımda elimin birisi beline, diğeri ensesindeki o saçlarına gitti. Biraz üzerime doğru eğilip kucağıma çıktı karşılığında. Şaşırmayı sonraya bırakmak en iyisiydi.
Dillerimiz birbiri ile dans etmekten yoruluncaya dek o şekilde öpüşmemiz aklımdan asla çıkmayacaktı. Peki bundan sonra ne olacaktı?
Şu an'a dönüş*
"NE?!"
"Of duydunuz işte."
Hatırlatınca yeniden kalbim teklemeye başlamıştı. Joon yanıma oturup, Jin de ayağa fırlayıp şokunu yaşamaya başladılar.
"Hyung, ne olacak şimdi? Evli olan en yakın arkadaşıma aşkımı itiraf ettim bir de üzerine dakikalarca öpüştük."
"Lan dur. Öpüştükten sonra ne oldu?"
Arkama yaşlanıp ellerime baktım.
"Ne olacak? 'Ben artık gitsem iyi olacak' deyip fırladı gitti. Of Tanrım, kafayı üşüteceğim şimdi!"