Adanın heyecandan titrediğini, ve hatta hissetmek için gözlerini kapattığını görünce cesaretlenmişti Arslan. Sağ bacağını Adanın iki bacağının ortasına sokarak onu arkaya doğru itti ve ritmik adımlarla ikisi de ayrılmadan içeri girmişti. Birkaç santim geri çekildi ve teması tamamiyle çekti kadından.
"Kim olduğumu bu gecelik unut," derken oyuncak bir bebek gibi bomboş bakışlarla kendisine bakan Adayı izliyordu. Ceketini çıkarırken aynı anda da ayağıyla kapıyı itip kapanmasını sağlamıştı.
"Kendi gözlerinle görüp bir kez daha mı dalga geçmek istiyorsun?" Hiçbir duygu barındırmayan sesi Arslan'ın canını sıkmıştı, neden bir kez susup anı yaşamıyordu ki? Sakin kalmaya özen göstererek derin bir nefes aldı ve alnını onun alnına yasladı.
"Seninle dalga geçmeyeceğim," diye fısıldayınca Ada'nın bu cümlesiyle bile rahatladığını hissetti. "Söz veriyorum eğer istemezsen çıkıp giderim ve bir daha konusunu dahi açmam." Onun tereddütünü farkedince, biraz daha diretmeye karar verdi. "Güven bana.."
"Başaramayacağım," diye fısıldadı gözleri dolan Ada. İkinci bir başarısızlığı aynı gün kaldıramazdı, şu an bile odasına girip ağlamak isterken ikinci defa aynı hisleri yaşamak onu büyük bir depresyona sokardı.
Dudakları yukarı doğru kıvrıldı Arslanın, ve sonra çenesini kavrayıp kendisine bakmasını sağladı.
"Şş," diye fısıldadı. "Arslan Karaca ile sevişeceksin. Bunu unutma."
Ada tepki ya da cevap veremeden dudaklarında hissettiği baskı ile içinde hissettiği rahatlamayla birlikte iyice tutundu Arslana.
Arslan, sanki birazdan olacakların fragmanıymış gibi sadece dudaklarını kısacık öpüp geri çekilmişti. Bu gece kendi zevkini değil, karşısında daha önce bu duyguyu tatmamış kadının zevki için uğraşacaktı. Her ne kadar itiraf edemese de, korkuyordu. Ada'nın, onun dokunuşlarından etkilenmemesinden, tıpkı davette şahit olduğu gibi iğrenmesinden korkmuştu.
Ada en ufak bir mide bulantısı bile hissetmemişti. Hatta, zevkli bile diyebilirdi. İlk defa öpüşüyordu ve ilk öpüştüğü adamın ezeli düşmanı Arslan Karaca olması onu biraz şaşırtıyordu. Birazdan onunla yatacak olması tereddüt etmesine sebep olmuştu.
Arslan heyecanını belli etmemeye çalışarak geri çekildi ve kollarında titreyen kadını izledi. Kapalı gözlerini araladı Ada, ardından çekinerek Arslanın gözlerinin içine baktı. Arslan, Adanın kızarmış gözlerini görünce duraksadı.
"Ne hissettin?" Bunu bilmeliydim, devam etmek için önce Adanın kötü hissetmediğinden emin olmalıydım. Adanın hala cevap vermeden gözlerini kırpıştırarak beni izlediğini görünce, ona cesaret vermek için belini okşadım. "Konuş benimle Eva, ne hissettin?"
Sanki belini okşamam hoşuna gitmiş gibi gülümsedi. "Kötü hissetmedim."
Bu cevap benim için yeter de artardı bile, tatmin olmuştum cevabıyla. Dudaklarındaki gülümseme bana da bulaşmıştı, belindeki elimi sıkılaştırarak onu kendime çektim ve tekrar dudaklarına kapandım. Bu defa o da karşılık vermişti, yumuşacık dudaklarının tadını almak tarif edilemezdi. Ah, öyle güzeldi ki.
Onu korkutmamak için özenle yavaş hareket ediyordum, önümüzde kocaman bir gece vardı.
Sağ elimi kaldırıp elbisesinin fermuarına götürdüm ve usulca aşağıya doğru çektim. Adayı delirtmek istiyordum, daha fazlasını kendisi istesin istiyordum, bu yüzden yavaş hareket ediyordu ellerim. Tabi, bir de korkutmamak amacıyla telkinli davranmak zorundaydım. Fermuarı açıldıktan sonra iki elimle omuzlarından indirdim elbisesini ve yere düşmesine izin verdim. Ada hala benim derin öpüşüme karşılık vermekle meşguldu. Elbiseden kurtulduktan sonra iki elimle kalçalarını kavrayıp havaya doğru kaldırdım ve bacaklarını bana sarmasını için yardım ettim. İtiraz etmeden istediklerimi yapması hoşuma gitmişti, hiç bir zorluk çıkarmıyordu. Yavaşça geri çekilip nefes nefese kalmış bir sesle konuştum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVA
Romance*Yetişkin içerik barındırır!* "Arslan'dan hala nefret ediyorum." Duraksadı, ve tereddütle bakışlarını yere sabitledi. "Ama dün gece o kadar anlayışlı davrandı ki, tanıdığım Arslan'dan şüphe ettim. Dün gece ne o Arslan Karaca'ydı, ne de ben Ada Eva G...